DÜZCE (AA) - ÖMER FARUK CEBECİ - Düzce'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan bir eski üsteğmen ve iki polis, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak.

Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 55 sayfalık iddianamede, mesleklerinden ihraç edilen dönemin Çilimli İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Özkan Kocagöz'ün 15 Temmuz gecesi Çilimli İlçe Emniyet Müdürlüğündeki girişime ilişkin konuşmaları, İlçe Emniyet Amiri Efrahim Acaboğa ve komiser yardımcısı Bayram Gökhan Şen'in de nöbet tutmakla görevli polis memurlarından silahları toplatması gibi detaylar yer alıyor.

İddianamede, Fetullah Gülen'in 1970'li yıllara kadar Yeni Asya grubu içerisinde yer aldığı ve daha sonra İzmir Kestanepazarı Kur'an kursunda görev yaptığı dönemde çevresinde bulunan arkadaşlarıyla, "dini motifleri de kullanmak (istismar etmek) suretiyle örgütünün çekirdek kadrosunu oluşturup müstakil hareket etmeye başladığı" bilgisine yer verilerek, örgütün temel amacının, "Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmek amacıyla örgütsel bir yapılanma" olduğu belirtildi.

- "Boşboğazlık yaparak, espri amacıyla söyledim"

Savcılık ifadesinde, darbe girişimi akşamı Çilimli Kaymakamı Mahmut Şener'in talimatıyla İlçe Emniyet Müdürlüğünde yapılan toplantı sonrası güvenlik kameralarına yansıyan, "Ben bile bu kadar tedbir uygulamıyorum. Rahat olun, hani tank, nerede tank? Ben demedim mi '7 Haziran'da darbe yapacağım' diye. Baştan diyeceklerdi, 'Darbe yapıyoruz' diye biz de ona göre hazırlanacaktık. Böyle kuru kuruya darbe olmaz ki..." ifadeleri sorulan Kocagöz, "Ben olayların lokal olarak sadece İstanbul ve Ankara'da olduğunu düşündüm. Durumun vehametini tam olarak kavrayamadığım için boşboğazlık yaparak, espri amacıyla bu sözleri söyledim." dedi.

Olay akşamı Düzce Emniyet Müdürlüğünden, silahlı ve teçhizatlı olarak görev yerinde bulunulması emrini alan İlçe Emniyet Amiri Efrahim Acaboğa ve komiser yardımcısı Bayram Gökhan Şen'in, emniyet önünde uzun namlulu nöbet tutan memurların silahlarını dolaba kitlediğine işaret edilen iddianamede, Acaboğa'nın olaya ilişkin ifadesi şu şekilde yer aldı:

"Olay akşamı emniyete gittiğimde personelin panik içerisinde olduğunu gördüm. 15-20 kişilik bir grup vatandaş emniyet amirliğinin önünde bulunuyordu. Sükuneti sağlamak için vatandaşa herhangi bir problem olmadığını, görevimizin başında bulunduğumuzu ve evlerine gidebileceklerini söyledim. Bunu söylediğimde Cumhurbaşkanımızın çağrısı söz konusu değildi. En azından ben bu konuyu bilmiyordum. Daha sonra personel arkadaşlarımın da panikte olduklarını gördüm. Sükuneti sağlamak amacıyla tedbir amaçlı 2 adet uzun namlulu silahı içeriye aldırdım. Ancak en etkili silahımızı uygun bir personele bıraktım ve nöbet tutmasını sağladım. Ayrıca kimin ne zihniyette olduğunu bilmediğim için darbe yanlısı olabilecek personellerin bu silahları bize karşı kullanmasından da çekindim. Arkadaşlara, emir komutanın bende olduğunu söyledim ancak 'silah çekilmeyecek', 'tank gelse silah mı çekeceksiniz' şeklindeki sözleri söylemedim. En azından söylediğimi hatırlamıyorum."

Silahların toplatılmasına ilişkin komiser yardımcısı Şen'in de "Efrahim başkomiserimin uzun namlulu silahları dolaba kaldırmasını ve söylediği sözleri ben de yanlış buldum ancak emir komuta zincirinde olduğumuzdan verdiği talimatlara ve emirlere uymak zorundaydım." şeklindeki ifadeleri yer aldı.

İddianamede, Acaboğa ve Şen'in, FETÖ'nün kriptolu mesajlaşma sistemi "ByLock"u kullandıklarının tespit edildiği kaydedildi.