TRABZON (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu sistemin içerisindeki bu mayınları temizlersek Cumhuriyetimiz 2023 yılı hedeflerine varır, 2053’e varır, 2071’e varır. Aksi olursa bizimle yine çelik çomak gibi oynayacaklardır." dedi.

Soylu, Akçaabat ilçesinde bir restoranda sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen Referandum İstişare Toplantısı'nda, katılımcılara "CHP'yi takip ediyor musunuz?" sorusunu yöneltti.

Katılımcılardan birinin "Nesini takip edeceğiz" yanıtı üzerine Soylu, "Oyunu takip et, oyunu. Onda oyun çoktur biliyorsun. Kılıçdaroğlu'nda oyun çoktur. Kafası güzel galiba, en sonunda dün diyor ki 'Önümüzdeki sistemde başbakan da olacak.' O memleketi idare etmiyor, merak etmeyin. Onun içine FETÖ ile PKK kaçmış onları irade ediyor. O memleketi idare etmiyor." " ifadesini kullandı.

CHP'yi eleştiren, oy oranlarının hep aynı seviyede olduğunu dile getiren Soylu, "Peki bu hükümet hiç mi eksik yapmadı? Senin hiç mi bir projen olmaz? Hadi biz '2023' dedik. Sen '2030' de. Biz '2053' dedik, sen '2060' de, hadi biz '2071' dedik, sen bizim inadımıza '2080' de, '2100' de. Hadi biz '25 bin dolar kişi başına gelir seviyesi' dedik, sen '30 bin' de, biz 'Osman Gazi Köprüsü' dedik, sen çık 'Yıldırım Beyazıt Köprüsü' de, hadi biz başka bir şey söyledik, sen bizim üzerimize çık, bu millete ümit ver. Ama o gitmeyecek. Milletin ayağına gideceksin değil mi, oyunu artırmak için, bunları anlatacaksın, bunları üreteceksin ama alışmış. Neye alışmış? Hazıra. Neye alışmış? İftiraya. Neye alışmış? Hakarete. Neye alışmış? Yalana. Gelecekler Anayasa Mahkemesi getirecek bir darbe yapacak, verecek, 'Sen yönet.' Milli Birlik Komitesi çete, 1960'da gelecek darbe yapacak, 'Al sen yönet.' 1980'de darbe yapacak, öbür taraftan da el altından hani rahmetli Özal'a 'Sana ikinci köprüyü yaptırmam' diyenler. İşte bugün onlar aynı diyenler. Özal da dedi ki 'Ben birinci köprüyü de satar, ikinci köprüyü de yaparım.' Yaptı mı, yaptı.

Aynı zihniyet çünkü millet önemli değil, çünkü rey önemli değil, çünkü sandık önemli değil. Ne önemli? Önemli olan diyorlar ki 'Biz bir anayasa yazdık, bu anayasada bizim iktidarımız vardır, alenidir, gizlidir, hiç önemli değil.' Onlar da diyorlar ki 'Bu anayasada bizim borumuz öter.' Onun için milletimize gitmeye gerek yok, onun için adım atmaya gerek yok, onun için birilerini ikna etmeye gerek yok. Onun için millete gidip, 'Sizi kucaklıyorum, ayağına gitmeye gerek yok, bizim borumuz ötüyor.' diyorlar. Ben de diyorum ki geçti o günler, sizin borunuz ötmüyor, milletin borusu ötüyor, milletin."

- "AK Parti siyaseti uzlaştıran bir sistemi ortaya koymuştur"

Burada AK Parti'nin siyaseti kutuplaştıran değil tam tersi siyaseti uzlaştıran bir sistemi ortaya koyduğuna dikkati çeken Soylu, "Ben iyi hatırlıyorum, milletvekili ağabeylerimiz var burada. Siyasetçiyi perişan etmek için ellerinden gelen her şeyi ortaya koyuyorlar. 14, 15 yıldır siyasi hayatta nasıl siyaset yapılacağını, siyasetin nasıl muhafaza edileceğini, siyasetçinin nasıl muhafaza edileceğini ve bunlara yem edilmeyeceğini, milletle beraber, milli iradeyle beraber yürüneceğini ve hizmet edileceğini net bir şekilde gösterdi." diye konuştu.

Bakan Soylu, "Size şu soruyu sormak isterim, büyüklerimiz bilirler 27 Mayıs'tan bir gün önce 26 Mayıs günü Başbakan Adnan Menderes'e soruyorlar, diyorlar ki 'Böyle bir şeyler duyuluyor ne dersiniz?' 'Benim evlatlarım bunu bana yapmazlar.'" diyerek, "Yani 26 Mayıs günü 27 Mayıs'ı tahmin edemiyor. 71 muhtırası tahmin edilemiyor. 80 darbesini olgunlaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yapanlar, milleti gafil avladılar. Olayları gerginleştirdiler, büyüttüler, milleti birbirine düşürdüler. Alevi, Sünni diye Kahramanmaraş'ı, Çorum'u bir birine koydular. Bunların hepsini yaşadı bu millet. Hem de nasıl yaşadığını hep beraber görüyoruz. Sadece zihnimiz dingin olmasın, sadece hedeflerimiz belirli olmasın diye. 15 Temmuz akşamı saat 21.00'de, 21.30'da bir hainler çetesi bu ülkenin istilasına kalkışacak diye hiçbiriniz bekler miydiniz? Ben beklemezdim, kimse beklemiyordu." ifadesini kullandı.

Soylu, 28 Şubat'tan bir gün önceyi çok iyi hatırladığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"İlçe başkanıydım Gaziosmanpaşa'da İstanbul'da ve o ilçe başkanlığım esnasında ne kadar çocuklarımız okula rahat gidiyorlardı, öğretmenler gidiyorlardı, esnaflara ve emeklilere çok büyük adımlar atılmıştı ve en önemlisi devletin parası var. Öyle devleti tuzağa düşürmüşler ki devlet parasını, atıyorum, yüzde 15 faizle bankalara veriyor, bankalar da yüzde 170 faizle devlete veriyor. Hatırlıyorsunuz değil mi o günleri? Bizim paramız üzerinden paramızı takla attırarak para kazanıyorlar, dediler ki 'Buna son’, kendi paramızı kendimiz kullanalım. Ne oldu? Bedelini 28 Şubat’la beraber ödediler. Meslek liseleri pert, imam hatipler pert, evlere gidiyorlar 'Sen Alevi misin, sen Sünni misin? Senin başın açık mı, senin başın örtülü mü? Sen namaz kılıyor musun, kıl mıyor musun' diye, 'Senin çocukların bundan sonra 15 yaşından sonra Kur'an-ı Kerim'i ancak öğrenecek' diye insanları kısıtlıyorlar. Peki 27 Şubat'ta bunu kim tahmin edebilirdi? Kim böyle bir şeyle karşılaşabileceğini tahmin edebilir ki? Kimse."

Bunu üretenin bu sistem olduğunu belirterek, "Bu sistemin içerisindeki bu mayınları temizlersek Cumhuriyetimiz 2023 yılı hedeflerine varır, 2053'e varır, 2071'e varır. Aksi olursa bizimle yine çelik çomak oynayacaklardır." ifadesini kullandı.

Bunun bilincinde olduklarını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"Bir şey daha söylüyorum, diyorlar ki 'Efendim yargı.' Evet yargı, Avrupa'nın tüm ülkelerinde hemen hemen yargıyı belirleyen parlamentolarıdır veya yargıyı belirleyen hükümet başkanlarıdır, hükümetleridir. Evet hükümetleri veya hükümet başkanları veya yargıyı belirleyen parlamentolarıdır. Neden? Parlamento millete karşı sorumludur. Parlamento millete karşı yetkilidir. Yanlış bir iş olduğu zaman ona anlatabilecek, işinizi doğru yapın diyebilecek bir anlayış ortaya koymalıdır. Yargı tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Bunun sorumluluğu da milli iradededir. Bu çok net yani. 'Beceremez milli irade bu işleri', bu seçkici davranış, konuşmamın başında o haddini bilmeyenlere söylediğim sözlerin ürettiği bir davranış ve anlayış şeklidir. Milli irade bilir, millet bilir, demokrasi de budur zaten, başka bir şey değildir."

- "Bütün bunların hepsine son vereceğimiz yepyeni bir anlayış gelmektedir"

Bakan Soylu, demokrasiyi farklı tavırlarla bu ülkeye anlatmaya çalışanların, demokrasiden zerre kadar anlamayanlar olduğunu ifade ederek, "Onlar demokrasiyi ne zannediyorlar biliyor musunuz? Milletin değil, kendilerinin hükümranlığını ortaya koyan bir sistem olarak zannediyorlar." dedi.

Soylu, 18-21 yaş arasındakilere milletvekili seçilme imkanının birçok Avrupa ülkesinde bulunduğunu belirterek, Avrupa'nın yaşlandığını, genç nüfusunu sistemin içerisine bir dinamizm olarak koymak istediğini dile getirdi. Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğru bu, hepsini parlamentoya taşıyacak hali yok ama ne yapmak istiyor, diyor ki 'Ben seni alıyorum, sistemin içerisine koyuyorum, sana sorumluluk veriyorum, artık 18 yaşından sonra sen bu ülkeyi yönetmeye adaysın, işini yönetmeye adaysın, öbüründe bulunan ne türlü mesele varsa onu çözmeye adaysın, sorumlusun ve bu ülke sana emanettir’ diyor. Kim diyor bunu? Avrupa. Neden? Yaşlanmaktan çekinip, gençlerinin bir şekilde başka meselelerle değil, memleket meseleleriyle gelecekleriyle meşgul olmasını istediği için. Peki, hatırlıyorsunuz değil mi? 7 yaşından önce bize ne yapmıyorlardı, okula gönderemiyorlardı. Bizi göndermedikleri zaman Avrupa ne zaman gönderiyordu biliyor musunuz? Hayat boyu eğitim, hayat boyu öğretim, doğduğundan itibaren gönderiyorlardı. Bunu da AK Parti çözdü. Avrupa'ya var, Türkiye'ye olduğu zaman başka bir tarif, başka bir tanım. Bütün bunların hepsine son vereceğimiz yepyeni bir anlayış gelmektedir. Millet kendi kodlarını ve kendi anayasasını yazmaktadır ve bunu hep birlikte, hep beraber gerçekleştireceğiz ve hep beraber yarına adım atacağız ve biz bunu inşallah sağlayacağız."

- "Çok önemli bir tarihe hep beraber adım atacağız"

Bakan Soylu, çok önemli bir tarihe hep beraber adım atacaklarını dikkati çekerek, "Akçaabat bizim kıymetlimizdir. Ben şu sözleri çok iyi hatırlıyorum, gerek 7 Haziran seçimlerinde gerekse 1 Kasım seçimlerinde, bize güç verin, bize kuvvet verin, biz gücümüzün ve kuvvetimizin ve bize sunduğunuz desteğin karşılığını bu millete, bu memlekete hizmetle ödeyeceğiz. Bir şey söylemek isteriz, mebus arkadaşlarım da burada, Cumhurbaşkan'ı, Başbakan'ı sabahın 4-5'ine kadar çalışıyorlar. Biz hepimiz büyük gayret gösteriyoruz, büyük mücadele ediyoruz." dedi.

Kendileri için önce memleket, önce millet olduğunu vurgulayan Soylu, "Bundan sapmadığımıza şahitsiniz. Ürkmediğimize, korkmadığımıza her birine şahitsiniz. Sizi mahcup etmediğimizi, yanıltmadığımızı düşünerek, verdiğiniz emanetin, verdiğiniz vekaletin hem de bu ülkenin bütün sorunlarıyla uğraşmak adına dualarınızla beraber yürüttüğümüzü bilmenizi istiyoruz. Daha yeni başladık. Gerek Trabzon'muza hizmete gerekse memleketimize hizmete. İnşallah çok güzel hizmetleri 16 Nisan'da ortaya koyduğunuz kararlılıktan sonra hep beraber devam ettireceğiz." diye konuştu.

Bakan Soylu, Akçaabat'tan, sivil toplum örgütlerimizden bir şey daha beklediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye'yi uçurmak istiyoruz. Türkiye'yi dünyanın ilk 10 en büyük devletinden birisi yapmak istiyoruz. Artık ayağımıza birilerinin çelme takmasını istemiyoruz. Artık her sabah kalktığımızda Allahımıza dua ederek, hamd ederek, 'Allahım endişelerle, kötü rüyalarla, sıkıntılarla yarına değil geleceğe adım atmak istiyoruz.' diye dua ile başlamak istiyoruz. Akçaabat sizden kuvvetli bir evet bekliyoruz. Beklediğimiz ses 16 Nisan'da sandıklara, ülkeme, memleketime ve milletimin geleceğine ait bir sestir. 16 Nisan'da yeni bir tarih yazmaya, 16 Nisan'da bu ülkede, bu ülkenin ikinci kalkınmasını, ikinci sıçramasını gerçekleştirmeye, 25 bin dolarlara, 500 milyar dolar ihracatlara, yüzde 5 enflasyonun altına, yüzde 4 işsizliğin altına ve bu ülkenin ürettikleriyle özgüvenini yükseltmeye hazır mısınız? 16 Nisan'da Akçaabat'ta bize güç verin, Trabzon'dan bize kuvvet verin. Birilerinin Türkiye'nin güvenliği ile ilgili atılan bu adımlara Trabzon'dan nasıl cevap verildiğini, Trabzon halkının buna nasıl sahip çıktığını bir şekilde görmelerini istiyoruz. 'Doğru yolda gidiyorsun Tayyip Erdoğan, doğru yolda gidiyorsun Binali Yıldırım' diye bir anlayışı ortay koyan bir süreci ifade etmesini istiyoruz. Onun için 16 Nisan'da yeni bir tarih yazmaya ve sandıkları patlatmaya hazır mısınız?"

Katılımcılardan, "evet" yanıtını alan Soylu, "Bu güzeldi, Allah sizden razı olsun." dedi.

Soylu, "Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet, kararımız evet. Allah yardımcımız olsun. Allahım bizleri sizlere mahcup etmesin." diyerek konuşmasını tamamladı.

Toplantıya, AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Muhammet Balta, Adnan Günnar ve Salih Cora ile Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi ve diğer ilgililer katıldı.

(Bitti)