Şanghay Üniversitesinin davetlisi olarak gittiği Çin’den dönen Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, "Çin Halk Cumhuriyeti, ’PYD konusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin bizlere daha somut belge, delil, elindeki bilgileri aktarması halinde bu konuyu daha iyi anlama ve değerlendirme şansımız olacak’ şeklinde bizlere ifade ettiler" dedi.
Şanghay Üniversitesinin davetlisi olarak Çin’e giden Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Emekli Hava Pilot Orgeneral Bilgin Balanlı, Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, Bilişimci Murat Başbuğ ve Aydınlık gazetesi yazarı Rafet Ballı’dan oluşan heyet İstanbul’a döndü.
Çin’deki izlenimlerinden bahseden Başbuğ, "Çin şu anda özellikle ekonomik kalkınmaya öncelik veriyor. Açık şekilde uluslararası ilişkilerde çok önde gözükmediği izlenimini aldık. Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye ile olan ilişkilerine gerçekten önem veriyor. Bu açıdan bu bir hafta süren toplantı zarfında özellikle Türkiye’nin görüşlerini net olarak Suriye’de yaşananlar, Irak’ta yaşananlar, Türkiye’nin terörle yapmış olduğu mücadele ve Irak’ta, Suriye’de gelecekte olabilecek durumlara ilişkin olarak Türkiye’nin görüşlerini görüştüğümüz kişilere net olarak aktarma şansına sahip olduk. Çok yararlı görüşmelerde bulunduk. Gerek üniversiteler gerekse düşünce kuruluşları, devlete ait makamlar devlete bağlı organlardı. Dolayısıyla görüşlerimizde devlet makamlarını da iletilecek" ifadelerini kullandı.

"İNSANLARIN GELECEĞE YÖNELİK GÜVEN DUYGULARINDA BAZI SIKINTILARIN OLDUĞU AŞİKAR"
Ülke sorunlarından da bahseden Başbuğ, "Biz her zaman ülkemizi ve milletimizi düşünüyoruz. Daha öncede defalarca ifade ettiğim gibi maalesef ülkemiz hemen hemen her konuda bir bölünmüşlük içinde, toplumsal bir bölünmüşlük sorunumuz var. Dolayısıyla bu insanların mutluluğunu huzurlu ve yeterli seviyeye getirmiyor. Daha çok söylemek gerekirse insanların geleceğe yönelik güven duygularında bazı sıkıntıların olduğu aşikar. Bunun için her zaman dediğimiz gibi ülkemizin en önemli sorunlarından bir tanesi bana göre en önemli sorunu ülkede bölünmüşlüğü değil bütünleşmeye yönelik herkesin bu şekilde adım atması lazım ancak bu şekilde atılırsa toplumun geleceğe olan güveni artmış olur. Bence Çin’de aldığımız en önemli derslerden bir tanesi bu. Nereye gitsek aklımız ülkemizde. Maalesef biraz önce indik haberlere bakıyorsunuz Adana’da bir yurtta yangın haberi olmuş. Öğrencilerimizi kaybediyoruz. Terör devam ediyor, diğer olaylar var. Tabi mutlaka Türkiye bu sorunların üstesinden gelecektir. Ümitsizliğe yer yok, tabi burada önemli olan toplumu yönlendiren, toplum üzerinde etkili olan herkesin ülkeyi bölünmeye değil bölücü ayrışmaya değil bütünleştirmeye götürecek şekilde konuşması ve davranışlarını o şekilde yönlendirmesi bence fevkalade önemli olan konu" şeklinde konuştu.

"TURİZM ALANINDAKİ GELİŞMELERİN OLUMLU NETİCELER VERECEĞİNE ONLAR DA İNANIYORLAR"
İki ülke arasındaki en önemli olgunun ekonomi olduğunu belirten İlker Başbuğ, "İki ülke arasındaki ilişkiler dediğiniz zaman akla ilk önce ekonomi alanı geliyor. Çin Halk Cumhuriyeti biliyorsunuz Türkiye’nin Almanya’dan sonra ikinci en çok ilişkileri olduğu ülke ancak maalesef Türkiye’nin ithalat ve ihracat durumuna bakarsak Çin’e yönelik arada çok büyük eksiklik var. Bunu da ilgililerle konuştuk. Onlarda bu aradaki farkın azaltılmasıyla ilgili çabaların olmasına inanıyorlar. İthalat ve ihracat arasındaki dengeyi sağlamada en akla gelen birinci alan turizm. Onlar da bunu kabul ediyorlar. Turizm alanındaki gelişmelerin olumlu neticeler vereceğine onlar da inanıyorlar. Maalesef bir gerçek var ülkemizdeki terör olayları ülkemize gelen turist sayılarında arzu edilmeyen azalmalara neden oluyor. Türkiye bu terör sorunundan da en kısa zamanda çıkmak mecburiyetinde. Bu terör ülkemize çok açıdan zarar veriyor. Netice olarak yararlı ve faydalı toplantılar yaptık. Yararlı bir ziyaret oldu" dedi.
Ziyarette terörle mücadelenin de gündeme geldiğini belirten Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, "Kanaatimiz o ki bizim yaptığımız ziyaret gibi başkalarında bütün ülkelere bu şekilde yalnız devlet yetkilileri değil, sivil toplum örgütleri, bireysel olarak bu tür faaliyetlerin ve ziyaretler yapılmasının yararlı olduğunu düşünüyorum. Örneğin orada PYD konusunu konuşurken, bizden şu talepte bulundular. PYD konusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin bizlere daha somut belge, delil, elindeki bilgileri aktarması halinde bu konuyu daha iyi anlama ve değerlendirme şansımız olacak şeklinde bizlere ifade ettiler" dedi.
(İHA)