Sinop Bienali Sinopale’nin en dikkat çeken işlerinden birisi olan Küçük Suçlar Hapishanesi ilgi görüyor.
Sinop’taki Küçük Suçlar Hapishanesi, vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. Hapishaneye dikkat çekmek için Sinop sokaklarında şu anonslar yapılıyor: “Hanımefendiler, beyefendiler müjde! Fırsat ayağınıza geldi. Uykusuzluğa, erken yaşlanmaya, vicdan azabına, iç sıkıntısına son! Üstelik bedava! Burası Küçük Suçlar Hapishanesi. Yalan mı söylediniz, kalp mi kırdınız, yüzüne gülüp arkasından mı sövdünüz, milli menfaatlere aykırı düşüncelere mi daldınız, peki pişman mısınız? Çözüm ayağınıza geldi. Küçük Suçlar Hapishanesi çok pratik. Gelin, yatın, çıkın. Küçük Suçlar Hapishanesi.”
Yaklaşık on beş gündür Sinop sokaklarında, el arabası şeklinde tasarlanan küçük ve seyyar hapishaneden böyle bir anons yankılanıyor. Günlük hayattaki, küçük ama cezalandırılamayan suçlar için yapılan hapishane de bienalin işlerden biri. Postanedeki hapishaneye, isteyen gönüllü giriyor, itiraf edemediği suçlarını kağıda yazıyor ve kendi belirlediği süre içinde orada kalıp çıkıyor.
Bienal gönüllüsü ve Küratörs Işın Önol, konu ile ilgili şunları söyledi: "Küçük Suçlar Hapishanesi öncelikle suçun büyüklüğünü, küçüklüğünü sorgulayan, sonra cezanın büyüklüğünü küçüklüğünü sorgulayan, hapiste olmanın, hapishanede yalnız olmanın ve bu kararı sizin için başkasının veriyor olmasını sorgulayan bir iş. Biraz daha Protestan ahlakına gönderme yapan bir uygulama. Gidip bir yerde günah çıkartıp artık bu suçtan kurtuldumdan ziyade, bunun yerine, aksine suçun ya da suç diye değerlendirdiğimiz meselenin zihinde düşünülmesi ve o kişinin o meseleyi kendi kendine süzgeçten geçirerek yeniden dönüştürebileceği hale getirmesi üzerine bir öneri" dedi.
Sanatçı Eşref Yıldırım, eserinde suçların alışkanlığa dönüşmesine karşı bir duruş sergiliyor.
(İHA)