Balıkesir’de peş peşe meydana gelen depremlerin ardından deprem araştırmacısı Ahmet Yakut bölgeye gelerek incelemelerde bulundu. Marmara’nın güneyinde Ekim ayına kadar 4.5 ile 5.5 şiddeti arasında bir deprem beklediğini ifade eden Yakut, bu depremin olmaması durumunda 2016 yılının Türkiye için büyük risklerle dolu olacağını kaydederek uyarılarda bulundu.
Kocaeli Gölcük’te ikamet eden ve 1999 yılında Gölcük’te meydana gelen binlerce insanın hayatını kaybettiği 17 Ağustos depremini yaşayan Ahmet Yakut, yaşadığı deprem felaketinin ardından kurduğu Deprem Tahmin ve Araştırma Merkezi ile depremler hakkında vatandaşları bilinçlendirmeye devam ediyor. Depremselliğin olduğu bölgelerde ölçümler yapan ve uydu üzerinden incelemelerde bulunup meydana gelen tüm sismik kırılmaları ve yönlerini inceleyen Ahmet Yakut, son dönemde adeta beşik gibi sallanan Balıkesir’e gelerek depremlerin merkez üslerinde çalışmalarda bulundu. Balıkesir’e 4 kilometre uzaklıkta bulunan Kabakdere kırsal mahallesine giderek çalışmalar yapan Yakut, bölgedeki fay hattını yerinde gördü. Çalışmaları ile ilgili genel bilgi veren Araştırmacı Yakut, "6 seneden bu yana deprem araştırmaları yapıyorum. Depremin korkusunu ve acısını en iyi bilenlerdenim. Halkın en doğruları bulması için bu işle uğraşıyorum. Sosyal medyada ’Deprem Tahmin ve Araştırma Merkezi’ adı ile bir sayfa açarak vatandaşları bilgilendiriyorum. Burada depremle ilgili bilinçlendirme ve deprem tahmini yapmanın yanı sıra, deprem olan bölgelerle ilgili de bilgiler veriyorum. Mesela daha önce Kütahya ile ilgili saatler önce bir deprem olabileceğini söylemiştim. Akdeniz ile ilgili bir şiddeti 6.2 olan bir deprem olacağını belirtmiştim. 6.1 büyüklüğünde deprem meydan geldi. Keza, yine Ankara depremi öncesinde bir bilgilendirmem olmuştu" dedi.
Son olarak 4.0 büyüklüğünde depremle sarsılan Balıkesir’de fay hatlarını yerinde gören Yakut, Marmara’nın güneyi ile ilgili şok bir uyarıda bulundu. Yakut, "Balıkesir’de son dönemlerde büyüklükleri değişen bir sismik hareketlilik var. Bunu yerinde görebilmek için Balıkesir’e geldim. Bu coğrafyada meydana gelen depremlerde son dönemde Balıkesir’e 5-6 kilometre yakınlığında olan Kabakdere Köyü’ne incelemelerde bulundum. Balıkesir’e zemin açısından baktığımızda zeminin berbat bir durumda olduğunu söyleyebiliriz. Zeminin yumuşak olduğu bu bölgede sığ depremlerin yaşanması 3.5 ve 4.0 büyüklüğündeki depremlerin vatandaşlar tarafından çok şiddetli hissedilmesine sebep oluyor. Bölgeyi incelediğimde şunu net söyleyebilirim. Bu bölgede 3.5 ve 4.0 büyüklüğünde depremler ara ara olabilir ve normaldir. Balıkesir merkez ve Kabakdere bölgesinde oluşabilecek ani bir kırılma maksimum 4,6 büyüklüğüdür. Çalışmalarımda sapma olsa dahi merkezli olarak 5.0 büyüklüğünü geçecek büyük bir deprem olmaz” şeklinde konuştu.
Araştırma ve deprem analizinin klişe hale gelen ’5-10 sene sonra şurada bir deprem olacak, ya da deprem olduktan sonra biz 3-5 sene önce demiştik’ demenin doğru olmadığını belirten Yakut, Marmara’nın güneyinde 2 ayrı noktaya dikkat çekti. Yakut, "Balıkesir dediğimiz zaman merkezin haricinde 2 ayrı noktaya dikkat çekmemiz gerekiyor. Kuzeybatı hattındaki Biga-Gönen-Yenice bölgesi ve Bigadiç-Sındırgı ile Simav bölgesi. Bu noktalara ikili bir bindirme var. Bir sıkışma söz konusu. Uzun zamandır dile getirdiğim gibi Marmara’nın güneyi, özellikle kıyı bölgesi büyük bir deprem yaşayabilir. Bu bölgelerde normal şiddette kırılmalar olabileceği gibi, maksimum büyüklükte kırılmalarda olabilir. Maksimum değerde bir kırılma yaşanırsa bu 6,5 büyüklüğünü geçmeyecek bir depreme de sebep olabilir. 2015 yılının Ekim ayına kadar bu bölgede 4,5-5,5 büyüklüğü aralığında depremler olabileceğini incelemelerim sonunda öngörebiliyorum. Bu değerlerde deprem olursa kimse şaşırmasın. 2015 yılı sonunda bu deprem oluşmazsa, 2016 yılı Marmara’nın Güneyi ve Türkiye’nin Doğusu için çok büyük bir risk faktörü oluşturacaktır. Dünya üzerindeki manyetik değişim ivmesi değişiyor. Manyetik alan teoremini ve epicenter (deprem merkezi) noktalarını, ayrıca diğer anomali risk faktörlerini inceliyorum. Deprem tek bir teorem üzerinden araştırılıp, incelenip, tahminselliği kesin ifade ile yapılamaz. İnsanları korkutarak hiçbir yere varamazsınız. Sadece toplum üzerinde psikolojik bir baskı oluşturur ve güvenilirliğinizi kaybedersiniz. Ben depremi yaşayan biri olarak bu korku ve kaygıyı çok iyi biliyorum. Bu yüzden gece-gündüz tüm analizlerimi değerlendirip depremler olmadan önce, insanları her zaman deprem bilinci ve analizlerimle bilgilendirmeye devam edeceğim" dedi.
(İHA)