Habertürk canlı yayınında Veyis Ateş'in sorularını yanıtlayan Mete Yarar, şu açıklamalarda bulundu
"KARA PROPAGANDANIN ZİRVE YAPTIĞI BİR DÖNEM YAŞAYACAĞIZ"
Bu örgütün elinde Türkiye'nin 30 yıllık arşivi var. Her gün Türkiye'yi kara propagandaya sokacak kadar malzemeleri var. Bugün yaşayacağımız süreç, kara propagandanın zirve yaptığı bir dönem olacak. Ellerindeki arşivi deşifre edecekler.

Hulusi Paşa'nın emir subayı ne dedi? Ellerinde her gün ne konuşulduysa arşiv var, bir de bunları montajla, komuta kademesini birbirine düşürürsün.

Bu ülkede sehven yükleme yapılarak insanlar yıllarca içeride yattı. Olmayan isimli adreslerle insanlar içeri atıldı. Bu işte en öne çıkmış adamlar hedef alınacak. Çünkü oyun suyu bulandırmak üzerine kurulu.

"ÖRGÜTÜN PES ETMİŞ HALİNİ GÖRMÜYORUM, YENİ TALİMATLAR VERİYOR"
Sosyal medyaya bir evrak düşsün, okuyanı da bakanı da çok olur. Okçular Tepesi'ne adam çıkaralım dedim bak, adam sayısı azaldı görüyorum ben. Niyet üzerine gitmem ben, eylem üzerine giderim. Eylemim, sayıyı arttırmak. İnanan adama ihtiyaç var. Çok kalabalığa ihtiyaç yok. Yürüyüşte, bu kalabalığa katılacak adamlara ihtiyaç var. Biz erken zafere giriyoruz. Daha ilk raundu aldık, örgütün pes etmiş bir halini ben görmüyorum. Yeni talimatlar veriyor, yeni eylem planları kuruyor.

"ÜST AKILIN KOORDİNE ETTİĞİ ÜÇ GRUP: PKK, FETÖ, IŞİD"
Bir üst akıl, üç grubu çok iyi koordine etmiş; PKK, FETÖ ve IŞİD. Sebebi de çok net ve açık, Türkiye'de darbe öncesi psikolojik olarak alt yapıyı hazırlamaya çalışmış. Bu üç örgütü birleştiren bir üst akıla ihtiyaç var. Ben FETÖ'nün bu puzzle'da yalnızca küçük bir bölüm olduğunu söylüyorum.

Yaklaşık iki yıldan beri farklı ülkelerde Türkiye ile ilgili çıkan yazıları tarasınlar. Neredeyse büyük kısmının darbeyi teşvik ettiğini görecekler. Batı coğrafyasında. Burada hatamız var, biz kendi içimizde yarattığımız kaosun bedelini ödetiyorlar."

Mete Yarar: Üst akıl PKK, FETÖ ve IŞİD'i koordine ediyor

"TEHLİKENİN BOYUTUNU SÖYLEYECEĞİZ Kİ HERKES UYANIK OLSUN"
Uyanık olmak başka, tedirgin olmak başka. Ben bilginin verdiği korkaklığı tercih ederim, cahilliğin verdiği cesaretten çok. Tehlikenin boyutunu söyleyeceğiz, herkes tedbirini alsın, uyanık olsun.

"NUSAYBİN'DE TEMİZLİĞİ YAPMAYANLAR, 15 TEMMUZ'DA FETÖ'CÜ ÇIKTI"
"22 Temmuz'dan sonra ben 10 bölüm program çektim, bütün çatışma bölgelerine de girdim. Tabii bunun bir kısmını o dönemde söyleme şansına sahip değildik. Benim önce bilgilerim, tecrübelerim gelir. Susmamız gereken bazı yerler vardır.

Nusaybin'le ilgili bir olay anlatayım; çatışmalar başladı ve ilk olarak bir tugay komutanı yönetiyordu. Bir tugay komutanı daha verildi. Bu ikisiyle ilerleme döneminde 60'a yakın şehit verdik ve ilerlenemiyor. O sırada, Hulusi Akar Paşa bölgede denetlemeler yaptı. Arkasından Tunceli'den tugay komutanı bölgeye gitti. Nusaybin üç sektöre bölündü. O general geldikten sonra, hiç şehit vermeden büyük bir bölümü temizledi. O temizliği yapmayanlar daha sonra, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'cü olarak tutuklandı."

Mete Yarar: Nusaybin'i temizlemeyenler FETÖ'cü çıktı



"AMAÇLARI DARBE DEĞİL, İÇ SAVAŞTI"
Bu sürecin planlananı, darbenin iç çatışmaya yol açacak başarısı üzerine kurulu demiştim. Darbecilerle TSK mensuplarının uzun süre çatışması, iç savaş sürecinin topluma yansıtılması, onların kafasında süre için 4-5 ay yeterdi. Bir darbeden çok bir cuntanın iç savaşa ulaşacak sonuçlarına gitmekti. Cumhurbaşkanı'na suikast girişimi bu ülkede iç savaş çıkarır. Bir Cumhubaşkanı'nın öldürülmesine sessiz kalmayacak bir çoğunluk var.

"CUMHURBAŞKANI TATİLE GİTMESEYDİ, DURUM ÇOK VAHİM OLURDU"
Cumhurbaşkanı Polonya'dan dönüyor biliyorsun, döndüğünde Marmaris'e gitmeyle ilgili kafasında hiçbir proje yok. Ona tatile gitmesi fikrini söyleyen biri var. Orada yaşanan bir enstantane var, ileride anlatacağım. Bununla Sayın Cumhurbaşkanı Marmaris'e gitmeye karar veriyor, yaklaşık yarım saat içinde. 11'inde Marmaris'e gitmeye karar veriyor, helikopterle. Onun devasa bir helikopteri var. Helikoptere ailesiyle biniyor. O helikopter yolda arıza yapıyor. Havalimanına iniyor, indiği yerde bir tane sivil helikoptere biniyorlar ve otele gelecekleri saatte şöyle bir sıkıntı doğuyor; normalde bindiği helikopter gece görüş kabiliyetine sahip. Havanın kararmasına yaklık 45 dakika var. Ya karadan gidecek, ya sivil helikopterle. Helikopter de 6 kişilik, gece uçma kabiliyeti yok. Ucu ucuna inmek zorunda Marmaris'e. Helikopter Marmaris'teki otelin pistine dokunduğu andan 3 dakika sonra hava kararıyor. Sivil helikopterle geldiği için, kimse sayın Cumhurbaşkanı'nın geldiğinin farkına varmıyor. Sayın Cumhurbaşkanı ilk defa planladığı bir yere gidiyor, yolda diğeri bozulmasa yine deşifre olacak. Son güne kadar etrafında özel bir villada kalıyor, onun için etrafta çok bilgi yok. Son güne kadar da Sayın Cumhurbaşkanı'nın nerede kaldığına ilişkin araştırma yapıyor cuntacılar. Sayın Cumhurbaşkanı o gün tatile gitmeseydi, sonuçlar çok daha vahim olabilirdi. Cuntacıların çok daha kolay ulaşabilecekleri bir noktada olacaktı. Ani bir kararla Marmaris'e gitmesi, sivil helikoptere geçmiş olması, bütün faktörler açıkçası o gün hayatını kurtaran faktörler. Bence gerçekten kader. Bu kadar çok rastlantıyı başka türlü açıklayamazsın.

"BUN TİYATRO DİYENLERE EL İNSAF DİYORUM"
Bu kadar büyük tiyatro kurulmaz. Ayrıntıları gördüğünde bu kadar büyük tiyatro olmaz diyorsun. Buna tiyatro diyenlere el insaf diyorum. Hala diyenler var. Ben de o yüzden ayrıntıyla anlatıyorum. 

17-25 Aralık'lar, darbe girişimleri, parti kapatmalar, o kadar çok olay geldi Cumhurbaşkanı'nın başına, hep sakinliğini korudu. O zaman da sakindi, bugün niye sakinliğini bozsun?

Anlatılamayan yerlerde ne başlıyor biliyor musun? Rus uçakları falan devreye giriyor. Hayali olaylar yaratmak yerine gerçeklikler üzerine anlattığımız zaman insanlar çok daha net bilgilere sahip olacaklar. Hepimiz büyük fotoğrafı hep beraber göreceğiz.