ZONGULDAK (AA) - MUSTAFA KEMAL BEKTAŞ - 1. Dünya Savaşı'nda İstanbul'a kömür taşıyan gemileri, Rus donanmasının saldırılarından koruyan "2. Deniz Tayyare Bölüğü"ndeki uçaklardan birinin benzeri yapılarak, yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açılacak.

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, Milli Mücadele döneminde üstün yararlılık gösteren, 1982'de hurdaya ayrıldıktan sonra aynı ölçülerle benzeri yapılarak 2008'de müzeye dönüştürülen Gazi Alemdar Gemisi'nin ardından, bu kez de Osmanlı tarafından ilçede kurulan "2. Deniz Tayyare Bölüğü"ndeki iki uçaktan birinin yapımı için harekete geçildi.

Savaş sırasında İstanbul'a kömür taşıyan gemileri Rus Donanması'nın saldırıları ve mayınlarından koruyan Alman üretimi "Ereğli" ismi verilen uçağın 1/10 oranında maketi yapıldı.

Kanat uzunluğu 15,5 metre, gövdesi 10,5 metre, yerden yüksekliği de 4 metreye yakın olan ve ayak kısmında yer alan kayıkların altına tekerlek takılarak karaya çekilebilen uçaklar, birebir üretilerek yerli ve yabancı turistlerin ziyareti için Gazi Alemdar Gemisi'nin yanına konulacak.

- "Gazi Alemdar'ı yaptık, uçağı da yaparız"

Gazi Alemdar Gemisi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Durmaz Demiroğlu, 1. Dünya Savaşı döneminde Zonguldak ve Ereğli'de üretilen taşkömürünün denizden sevki sırasında Rus donanmasına ait savaş gemilerinin müdahalede bulunduğunu anlattı.

Osmanlı'nın Ocak 1917 yılında Ereğli'de "2. Deniz Tayyare Bölüğü" kurarak 1915 model "Ereğli 1" ve "Ereğli 2" isimli Alman uçaklarını konuşlandırdığını aktaran Demiroğlu, şunları söyledi:

"1. Dünya Savaşı başladığında Zonguldak ve Ereğli'den İstanbul'a giden kömür yüklü gemiler, Rus donanmasının hücumlarına maruz kaldılar. Bunları önlemek için Osmanlı, Ereğli'ye hava üssü kurmak durumunda kaldı. 2 Alman uçağı konuşlandırıldı. Uçaklar, Karadeniz'deki mayın tuzaklarını havadan tespit ederek, gemilerin mayınlara değmemesini sağlıyor, yine Ruslar, kömür yüklü gemileri batırmak için yakına geldiğinde Ereğli'den kalkan bu uçaklar, Rus gemilerini bombalıyor, makineli tüfekle karşılık veriyordu."

Demiroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına yaptıkları müracaat sonrası uçaklara ilişkin dokümanlara ulaştıklarını ve gelen bilgiler doğrultusunda uçaklardan birinin maketini yaptıklarını bildirdi.

"1. Dünya Savaşı'nda da Ereğli'de hava üssünün kurulmuş olduğunun öğrenilmesini istiyoruz." diyen Demiroğlu, şunları kaydetti:

"Uçağın projesi bize Deniz Kuvvetleri Komutanlığından geldi. Dernek olarak talep etmiştik. Biz bilgileri kullanarak uçağı imal etmeye başladık. İlk defa 1/10 küçülterek maketini yaptık. Önce maketini sergileyeceğiz sonra birebir yapmak istiyoruz."

Demiroğlu, Ereğli halkı olarak Gazi Alemdar Gemisi'nin aynısını yaptıklarını, uçağı da yaparak, yerli ve yabancı turistlere göstermek istediklerini sözlerine ekledi.

- Donanma kayıtlarında tayyare bölüğü

Deniz Kuvvetleri Komutanlığında kayıtlı "2. Deniz Tayyare Bölüğü" ile ilgili bilgiler şu şekilde:

"Deniz Tayyare Bölüğü Komutanlığına Deniz Yüzbaşı İhsan Hakkı atanmıştı. Pilot olarak Ahmet Cemal, rasıt olarak da Şerafettin, 2. Deniz Tayyare Bölüğü'nün ilk personeli oldular. Bölüğe, Hansa Brandenburg NW ve Gotha WD12 tipi iki deniz uçağı tahsis edildi.

17 Haziran 1917 günü Ahmet Cemal Bey tarafından yapılan bir uçuşta, Rus mayın hatları tespit edildi. Bölük tek uçakla başarılı keşif uçuşları icra etti. 'Ereğli 1' isimli diğer uçağının eylül ayı başlarında gelmesiyle bölüğün iki uçağı oldu.

1917 yılı sonunda Ruslarla ateşkes görüşmeleri sonucu yapılan barış anlaşmasıyla Rusların Karadeniz’deki faaliyetleri sona erdiğinden, 2. Deniz Tayyare Bölüğü’nün harekata ilişkin uçuşları durdurularak, sadece eğitim uçuşlarına devam edildi.

O dönemde Ege’de sürdürülen keşif harekatını desteklemek maksadıyla eldeki tek uçak 'Ereğli 1', 1918 Şubat ayında 1. Deniz Tayyare Bölüğü emrine verildi. Uçağı kalmayan 2. Bölük Komutanı Deniz Yüzbaşı İhsan Hakkı ve Deniz Yüzbaşı Ahmet Cemal, İstanbul Deniz Tayyare Mektebine geri döndüler.

Karadeniz’deki Rus tehdidinin ortadan kalkması nedeniyle, elinde uçağı bulunmayan 2. Deniz Tayyare Bölüğü’ne ihtiyaç kalmadığı, 27 Temmuz 1918'de Başkomutanlık Vekaleti'ne bildirilmiş ve bölük lağvedilmiştir."