BARTIN (AA) - YALÇIN ÇELEN - Şırnak'ın Uludere ilçesinde 9 ay önce terör örgütü PKK mensuplarınca yola döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Uğur Akyer’in ailesi, oğullarının eşyalarını müzeye çevirdikleri odada sergiliyor.

Şehidin babası İbrahim ve annesi Asiye Akyer, oğullarının askerde kullandığı bot, saat, üniforma, bere, kasatura ile çektirdiği fotoğraflar ve özel eşyalarını yerleştirdikleri odasını ziyarete açarak şehit oğullarının anılarını sonsuza kadar yaşatmak istiyor.

İbrahim Akyer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun askere gitmeden önce kendilerine ailesine ev alma hayali kurduğunu ancak şehit olması nedeniyle gerçekleştirmediği bu isteğinin, evlerinin devlet tarafından yenilenerek gerçekleştirildiğini söyledi.

- "Anıları, kokusu hep bu oda da yaşayacak"

Oğullarının acısının zaman geçtikçe daha çok artmaya başladığını dile getiren İbrahim Akyer, "Oğlumun hayalini yaşatmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Bu acı çok farklı, yaşamayan bilmez. Allah, bana da onun yanına gitmeyi nasip eder inşallah." dedi.

Baba Akyer, şehidin günlük hayatta ve askerde kullandığı eşyaları odasında sergilediklerini belirterek, "Oğlumun arkadaşları ve vatandaşlar, odayı ziyarete geliyor. Elimizden geldiğince oğlumuzun anılarını bu odada yaşatmaya çalıştık. Onun anıları, kokusu hep bu odada yaşayacak. Yüce Allah, hiç kimseye bu acıyı yaşatmasın. Her şeye rağmen vatan sağ olsun." sözlerine yer verdi.

- "Teröristlerin kökünü kazıyıp öyle geleceğim"

Oğlunun, özellikle terörün yoğun yaşandığı bölgelerde görev yapmak istediğini aktaran Asiye Akyer, "Bana 'O teröristlerin kökünü kazıyıp öyle geleceğim' dedi. Yılbaşında izine gelecekti ama gelemedi. O kafirler oğlumu şehit etti." diye konuştu.

Akyer, devletin evlerini yenilediğini anımsatarak, "Bize ev almak istiyordu. Devletimiz, oğlumun en büyük hayalini gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza, büyüklerimize teşekkür ederim. Allah onlardan razı olsun." ifadesini kullandı.

Anne Akyer, oğlunun özlemini odaya girdiği zaman biraz olsun unuttuğunu anlatarak, "Biricik oğlumun tüm eşyaları burada. Onun acısı hiç dinmiyor, gün geçtikçe daha da çok artıyor. Onu bazen bu odada yatağında yatıyor zannediyorum, evin içinde ayak seslerini duyar gibi oluyorum. O sanki hiç şehit olmamış gibi geliyor. Bazen yüzümü okşar gibi geliyor, saçlarımla oynuyor zannediyorum. İnsanlar, oğlum için yaptığımız müzeyi ziyaret ediyor, acılarımızı paylaşıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.