İsrail’de inşaat firması bulunan işadamı ve siyasetçi Ahmet Reyiz Yılmaz, İsrail’in Türkiye’ye Mavi Marmara için ödeyeceği tazminatın devşirilerek firmalarına vergi cezası olarak ödetileceğini iddia etti. Yılmaz, Netanyahu’yu Başbakanlık Binası önünde protesto edeceklerini söyledi.
Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine Akdeniz’in uluslararası sularında düzenlenen saldırı sonucu İsrail, Türkiye’ye tazminat ödeyecekti. Bu tazminatın devşirilerek İsrail’de bulunan bir Türk inşaat şirketine vergi cezası keserek ödetileceğini iddia eden Yılmazlar İnşaat Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Reyiz Yılmaz, "Bizim şirketimiz 23 yıldır İsrail’de son derece başarılı, zirveye oturmuş, göz önünde bütün ülke çapında takdir kazanmış bir şirketten bahsediyoruz. Bizim 2004 yılında İsrail Hükümeti ile İsrail’deki projelerimizde istihdam ettirdiğimiz Türk işçilerinin yabancı işçi sayılmayacağı konusunda anlaşmamız var. 2004 yılında yapılan bu anlaşmaya göre İsrail Hükümeti Yılmazlar İnşaat Grubu’nda çalışacak Türk işçilerin hiçbirine yabancı işçi muamelesi yapamaz. Buna göre de İsrail Hükümeti’nin 2004 yılında almış olduğu bir hükümet kararı ve aynı zamanda İsrail Yüksek Mahkemesi’nde de onanmış bir karar var. O kararı Sayın Cumhurbaşkanımıza da gönderdik, Dışişlerine’de gönderdik. Bu karar 2004 yılında alındı, aradan geçen 12 yıl boyunca İsrail’e böyle bir vergi ödenmedi. 12 yıl sonunda bir tane maliye memuru tam bu tazminatların gündeme geldiği bir dönemde Maliye Bakanlığı elinde bir ceza makbuzuyla şirkete birisini gönderiyor, ’40 milyon dolar İsrail Hükümeti’ne ödeyeceksiniz’. Ne için ödeyeceğiz kardeşim? Ödeyelim tamam, biz zaten 23 yıldır İsrail’de vergilerini ödeyen bir şirketiz, bu ne için ödeyeceğiz? ’Türkler çalışıyor sizde, Türkler yabancı işçi’ dediler” diye konuştu.

"İSRAİL HÜKÜMETİ BİZE BİR AÇIKLAMA YAPMAK ZORUNDA"
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sen benden Türkler yabancı işçi diye bu vergiyi istiyorsun ama İsrail Hükümeti’nin 2004 yılında almış olduğu resmi karar var. İsrail Hükümeti bize bir açıklama yapmak zorunda. Bizden bu 40 milyon doları resmen hangi gerekçeyle aldığını hem şirketimize hem Türk Hükümeti’ne hem de Türk milletine izah etmek durumundadır. Biz bunun izahını istiyoruz. Aynı şekilde ben Netanyahu’ya bu durumu izah ettim, kendisine bir de mektup yazdım. Devlette devamlılık ilkesini hatırlattım. 2004 yılında İsrail Devleti’nin almış olduğu bir karar ortada varken İsrail Maliye Bakanlığı’nın devlet gücünü kullanarak kendisinin ödemesi gereken tazminatı gelip bir Türk Şirketi’nden zoraki bir tavırla istemesinin hukuka aykırı olduğunu ayrıca 2004 yılında alınmış mevcut hükümet kararları varken tersi bir hükümet kararı da ortada yokken fiili durumun hala devam ettiğini, bunu Dışişleri Bakanlığımıza da söyledik aynı şekilde bu çerçevede.”

"İSRAİL’DEKİ BAKANLIKLAR ACABA BİZİM ÜZERİMİZDEN KENDİ SEÇMENİNE, TABANINA BİR MESAJ MI VERMEK İSTİYOR?"
Belgelerin hepsini ortaya koyduklarını fakat İsrail Hükümeti’nin tavrının 1 ay içerisinde bu parayı tahsil etmek olduğunu kaydeden Yılmaz, “1 ay içerisinde de zaten tazminatı ödeyeceklerdi. Biz şimdi şirket olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Hükümeti’ne, İsrail’den resmi bir yazı ile Türk Şirketi’nden istenen 40 milyon doların kaynağının resmi açıklamasını istiyoruz. Bizim iddiamız Türklere ödenecek tazminatın Türk Şirketi üzerinden devşirilmesidir. Çünkü bu tazminat konusu gündeme geldikten sonra ortaya çıkan bir konudur. Tazminat konusu gündeme geldikten sonra İsrail siyasetinde rahatsız olan isimler vardır. Bu tazminatın ödenmesini istemeyen bakanlıklar vardır. Bu bakanlıklar acaba bizim üzerimizden kendi seçmenine, tabanına bir mesaj mı vermek istiyor? ‘Bakın Netanyahu ne kadar tazminat ödemeyi kabul ettiyse de biz bu tazminatı yine Türklerden çıkartıyoruz’ mesajı mı vermek istiyorlar? Bunun Türk Hükümeti tarafından, Dışişleri Bakanlığımız tarafından derhal sorulması gerekiyor ve alınacak resmi cevabı hep beraber merak ediyoruz. Eğer bunun bir izahı varsa yapsınlar, yoksa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İsrail ile yapmış olduğu barış anlaşmasındaki tek kazanımı olan tazminat konusu tarih önünde gölgelenmiştir” ifadelerini kullandı.

"BİZDEN TALEP EDİLEN BU PARANIN TEK GEREKÇESİ İSRAİL’DEKİ DAHA MİLLİ DURUŞA SAHİP OLAN SİYASİLERİN ’BİZ BU PARAYI TÜRKLERE ÖDETTİK’ PROPAGANDASINI ELDE EDEBİLMEK"
İleriki günlerde de İsrail siyasetinde Türklere ödenen tazminatın yine Türklere ödetildiği şeklinde propaganda malzemesi edileceğinin altını çizen Yılmaz, “Ben bu konuda hükümeti de uyarıyorum şimdiden. Sayın Cumhurbaşkanımızı özellikle uyarıyorum çünkü bu sürecin başında olan isim, barış sürecini özellikle takip eden isim olarak. Burada İsrail Hükümeti tarafından hukuksuz, gayri hukuki, gayri ahlaki bir işlem tesis ediliyor. Buna bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti müdahil olmak zorunda ve resmi bir açıklama istemek zorunda. Çok merak ediyorum, bu resmi açıklama istendiği zaman İsrail Hükümeti nasıl bir cevap verecek? Çünkü elimde 2004-2005 yılında alınmış resmi hükümet kararı var. Bizim açımızdan bizden talep edilen bu paranın tek gerekçesi İsrail’deki daha milli duruşa sahip olan siyasilerin biz bu parayı Türklere ödettik propagandasını elde edebilmek, ona malzeme ve zemin hazırlama gayretidir başka bir şey olarak da görmüyoruz bunu” değerlendirmesinde bulundu.

"KAMU İHALE KURUMU’NA ŞİKAYETTE BULUNDUK"
“Şirketimiz yine özellikle 2003 yılında İsrail Savunma Bakanlığı’na verilen tank modernizasyon projesi kapsamında bu projenin içerisinde yine bir grup Türk vatandaşını istihdam ettirme imkanı bulmuştur” diyen Yılmaz, “O projeyi de içeriden çok iyi takip eden bir Türk Şirketi olarak orada da Türk Devleti’ne İsrail tarafının bu yolla hileli bir sözleşme süreci yönettiği ortaya çıkıyor. Bununla ilgili de ben gerek İsrail Savunma Bakanlığı’nın gerek İsrail Savunma Bakanlığı’nın bağlı kuruluşları olan firmaları Kamu İhale Kurumu’na şikayette bulunduk ve bundan sonra Türkiye’de yapılacak olan kamu ihalelerinde İsrail Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının incelemeye alınarak önceki ihalelerde yapmış oldukları usulsüzlükler nedir belgelerini kendilerine sunduk. Bundan sonra görev kendilerinindir, biz vatandaşlık görevimizi yapıyoruz. Madem ki İsrail hükümeti hukuk tanımıyor, kendi hukuku içerisinde gayri hukuki işler yapıyor, bir hükümet kararının İsrail Kanunlarına göre nasıl kaldırılabileceği bellidir. Ya yeni bir hükümet kararı çıkartırsınız ya da Yüksek Mahkeme’ye tarihinde, süresinde başvurmak suretiyle iptal istersiniz. Bunun dışında böyle bir işlem yokken 12 yıl boyunca ortada böyle bir başvuru veya yeni bir hükümet kararı yokken benim fiili durumum Türk işçilerinin yabancı işçi olmadığıdır. Bununla ilgili de benim ceza ödememi gerektirecek hiçbir hukuki durum yoktur” şeklinde konuştu.

"DEVLETTE DEVAMLILIK İLKESİNE SADAKAT GÖSTERSİNLER"
Yılmaz, İsrail tarafına da bir çağrıda bulunduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Devlette devamlılık ilkesine sadakat göstersinler, İsrail Hükümeti hukukun içerisinde kalsın. Kendilerinin 2004-2005’te almış oldukları İsrail Devlet kararına uygun hareket etsinler. Edilmemesi durumunda bizde kurbanlık koyun gibi seyirci kalmayacağız, netice itibariyle bende 23 yıl boyunca İsrail Devleti’nde İsrail inşaat sektörünün zirvesine oturmuş bir isimim, çocuk yaşta orada ticaret başlamış birisiyim kendimi bu şekilde kurban ettirecek bir sürecin içerisinde bırakmam. Onun için ilk önce İsrail Savunma Bakanlığı ve onlara verilen ihalelerin Kamu İhale Kurumu’nda incelenmesi sonrasında Ankara Hukuk Mahkemesi’nde de İsrail Devleti’nin aleyhinde dava açarım. Ben eğer İsrail’de yapılan işlemin hukuksuzluğunu anlatamıyorsam, İsrail Hukuku içerisinde kendilerine izah edemiyorsam o zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti mahkemeleri içerisinde Ahmet Reyiz Yılmaz’ın ve orada başarıyla, şerefiyle, alnının hakkıyla ticaret yapmış bir müteşebbisin hakkını Türk Mahkemelerinde ararım.”

İSRAİL POLİSİNDEN TÜRK ŞİRKETE GÖSTERİ İZNİ VERİLDİ
Türk Şirketi Yılmazlar İnşaat Grubu, Netanyahu ve hükümetini protesto etmek üzere İsrail’de Kudüs polisinden gösteri izni de aldı. Şirket 2 bin Türk çalışanı ile 30 Ekim 2016 Tarihinde kendilerinden hukuk dışı talep edilen 40 milyon doların kanuni gerekçesinin kendilerine izah edilmesi için Netanyahu hükümetini kendi ülkesinde protesto ederek tarihi bir protesto gösterisine imza atmaya hazırlanıyor. Protestoda Netanyahu’ya ’Tazminatı kendin öde’ çağrısı yapılacak.
(İHA)