Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, "Ben dünyanın büyük özlem duyduğu kucaklaşma için Türkiye’nin AB üyeliğinin tarihi bir fırsat olduğuna inanıyorum ve bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğinin altını çizerek vurgulamak istiyorum" dedi.
Avrupa Birliği Bakanlığı’nın düzenlediği iftar yemeği, Bilkent Otel’de gerçekleşti.
Bilkent Otel’de düzenlene yemeğe Avrupa Birliği Bakanı ve Baş Müzakereci Mevlüt Çavuşoğlu ve eşi Hülya Çavuşoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay ve eşi, CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal, Avrupa TBMM Dışişleri Komisyonu ve AB Uyum Komisyonu Üyesi Milletvekilleri, TBMM AKPM Türk Grubu Üyesi Milletvekilleri, Avrupa Birliği üye ülkeleri Ankara büyükelçileri, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri, diplomasi muhabirleri, farklı inanç grubu temsilcileri, Avrupa Birliği Bakanlığı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Ulusal Ajans) ve Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) çalışanları ve eşleri katıldı.
Çavuşoğlu yemekte yaptığı konuşmada, iftar yemeklerini geleneksel hale getiren Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış’a teşekkür etti. Çavuşoğlu, iftar yemeğinin bereketinin Avrupa Birliği müzakere sürecinin ilerlemesine vesile olmasını temenni ederek, İngilizce olarak, ’iftar yemeğinin bedava olmadığı ve karşılığını müzakere fasıllarının açılması olarak alacaklarını’ söyledi.
Çavuşoğlu, Hazreti Mevlana’nın ’iyi dostu olanın aynaya ihtiyacı olmaz’ sözlerini hatırlatarak, iftar yemeğini dostlar buluşması olarak tanımladıklarını belirtti. Çavuşoğlu, "Bugün bir kez daha dostun aynasıyla kendimize bakıyoruz. Bugün bir kez daha birbirimize ayna tutuyor, birbirimize gönüllerimizi açıyoruz. Bu geleneksel iftarımızı Türkiye’nin vazgeçilmez hedefi olan Avrupa Birliği üyelik sürecine inanan ve buna ilaveten Türkiye’nin üyeliğinin de Avrupa Birliği için stratejik bir hedef olarak gören dostların bu inançlarını ve çabalarını birleştirdiği samimi bir platform olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Türk medeniyetinin farklılıkların, zenginliğin ve ahengin içerisinde farklı inançların barış içinde yaşadığı bir iklim üzerinde yükseldiğini hatırlatan Çavuşoğlu, ’Yaradan’dan ötürü sev’, ’ne olursan ol gel’ çağrısı yapan bir kültürün çocukları olmaktan gurur duyduklarını söyledi.
Çavuşoğlu, Gazze’de yaşanan duruma değinerek, "Bizim inancımıza göre Ramazan; rahmet ve bereketin semadan soframıza indiği, kardeşliğimizin iç içe yaşadığı aydır, 11 ayın sultanıdır. Biz her ne kadar Ramazan’ın gelişine şükretsek de; bu sene Ramazanımız, Gazze’de devam eden şiddet nedeniyle maalesef buruk geçiyor. Biz kavga değil, vatanımızda ve bölgemizde huzur istiyoruz. Mustafa Kemal’in de söylediği gibi; ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ istiyoruz. Biz inanıyoruz ki yanlış hesap mutlaka ama mutlaka döner, yanlış hesap Bağdat’tan, Brüksel’den, Gazze’den de döner" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu şunları kaydetti:
"Bir devletin yaptığı zulümden asla o devletin vatandaşları sorumlu tutulmamalı. Bir devlete olan tepki o devletin vatandaşlarına olan tepkiye dönüşmemelidir. Biz biliyoruz ki, Türkiye’de yüzyıllar boyu huzurlarda yaşayan, Türkiye’nin zor durumunda imdadına yetişirsek kapılarını açtığı Musevi vatandaşlarımız, İsrail Devleti’nin yaptığı bu zulme en sert şekilde tepki veriyor, rahatsızlık duyuyor. Ben de Türkçemizin güzel yazarlarından, Türkiye’yi iliklerine kadar sevdiğini her zaman ifade eden Mario Levi’ye karşı bir kışkırtmayı tetikleyen bazı davranışları marjinal grupları da kınıyorum. Bu yapılanı, Türk halkı da kabullenmiyor, tepki gösteriyor."
Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine atıf yapan Çavuşoğlu, "Dünya barışı için Türkiye’nin AB üyeliğinin çok değerli ve pozitif etkileri olacağı anlaşılmıştır. Öte yandan dünyanın bir kaos atmosferine sürüklenin, bir takım değerleri unutmaya başladığı dönemde, Türkiye’nin AB uyum sürecinde gerçekleştirdiği reformların ve ileri demokrasiye olan bağlılığının kıymeti daha da iyi anlaşılmıştır. Türkiye’nin müzakere sürecini geciktirmenin kimseye bir faydası olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla herkes için en iyi seçenek müzakere sürecini ilerletmektir" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Bizi engellemeye, bıktırmaya çalışsalar da, geçen on iki yıllık süreç göstermiştir ki, Türkiye yolundan dönmüyor ve dönmeyecek. Bugün artık hem AB sürecinde hem de dünyanın karşı karşıya kaldığı çetrefilli meselelerde farklılıkları değil, ortaklıkları öne çıkarma günüdür. Bugün çatışmaları değil, kardeşliği yüceltme günüdür. Bugün kırgınlıkları değil, dalgınlıkları bir kenara bırakıp kucaklaşma günüdür. Ben dünyanın büyük özlem duyduğu kucaklaşma için Türkiye’nin AB üyeliğinin tarihi bir fırsat olduğuna inanıyorum ve bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğinin altını çizerek vurgulamak istiyorum."
(İHA)