Otomobilinde uğradığı silahlı saldırıda şehit düşen Malazgirt ilçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız'ıyı (46) eşi Sibel Kulaksız ve silah arkadaşları selam vererek uğurladı. Bayrağa sarılı tabutunun başında "O benim Arslan'ım, bütün milletin Arslan'ı, bütün vatanın Arslan'ı" diyen Sibel Kulaksız, olay sırasında yanlarında bulunmayan 15 yaşındaki kızı İrem'le Binbaşı Kulaksız'ın şapkasını taktı hatta hiç çıkarmadı. İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Osman Nuri Çevik ise "Ruhun bizimle beraber, bedenin rahat uyusun. Çünkü biz artık uyumayacağız" dedi. Şehit Binbaşı'nın naaşı az önce memleketi Amasya'ya ulaştı. Binlerce kişi, Şehit Arslan Kulaksız'ın cenazesine eşlik ediyor.
Arkadaş ziyaretinden dönerken Malazgirt'in Mezarlık Caddesinde yanlarına yaklaşan siyah renkli bir otomobilden dün saat 19.20'de açılan ateşler sonucu eşi Sibel ile birlikte yaralanan ve kaldırıldığı Malazgirt Devlet Hastanesi'nde saat 22.30'da hayata veda eden Binbaşı Arslan Kulaksız'ın cenazesine getirildiği Muş Devlet Hastanesi'nde otopsi yapıldı. Otopsinin ardından İl Jandarma Komutanlığı'na götürülen Binbaşı Kulaksız'ın bayrağa sarılı naaşı, hazırlanan katafalka kondu. 20 yaşındaki oğlu Burak İstanbul'dan Amasya'ya gittiği için sol kolu askıya alınan Sibel Kulaksız törende kızı İrem'le birlikte yer aldı.

Bingöl, Bitlis, Van illerinin vali, il jandarma komutanları, emniyek müdürleriyle silah arkadaşları ve mehmetçiklerin hazır bulunduğu törende önce İl Jandarma Komutanı Hava Pilot Kurmay Albay Osman Nuri Çevik konuştu. Kurmay Albay Çevik, şunları söyledi:

KOMUTANI SESLENDİ: EY BABAYİĞİT VATAN EVLADI
"Dün akşam bölücü Terör örgütü mensuplarınca yapılan hain bir saldırı sonucu arslanımızı şehit verdik. Bizler inanıyoruz. Hepimiz bir gün toprak olacağız. Allah hepimize şerefli ölümler nasip etsin, şahadet şerbeti içirsin. Dün akşamdan bu yana bu saate kadar acımızı, hüznümüzü, göz yaşlarımızı hep içimize akıtıyoruz. Hainleri sevindirmeyeceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Ey babayiğit vatan evladı. Ey heybetiyle dosta güven, düşmana korku salan vatanperver. Seni anca böyle kahpece bir pusuda şehit edebilirlerdi. Bizler seninle tanışmanın, çalışmanın gururunu yaşadık.


Senin gibi mert, dürüst ve cesur birini tanımanın onurunu yaşadık. Kahraman şehidimizin değerli eşi ve çocukları, şüphesizki en kıymetli varlığınızı yitirdiniz. Sizlerin acısını ne kadar paylaşsak da hafifletemeyiz. Ancak bizler de en yakınını kaybetmenin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Onunla bir çok şey paylaştık. Her sabah telefonda görüştük. Her zaman bir yanımız muhakkak boş kalacak, buna inanabilirsiniz. Vatan hainleri sizlere de sesleniyorum: Asla sevinmeyin, şunu bilinki bu devlet er ya da geç kendine ihanet edenin hesabını görür. Aziz şehidim bizler biliyoruzki 'şehitler ölmez.' Ruhun bizimle beraber, bedenin rahat uyusun. Çünkü biz artık uyumayacağız. Ruhun şad olsun."

 VALİ BÜYÜKERSOY: GECESİNİ GÜNDÜZE KATTI
Ardından konuşan Vali Vedat Büyükersoy, şehitliğin önemi üzerine konuştu. Vali Büyükersoy, şöyle devam etti: "Arslan binbaşımız rütbelerin en yücesine, şehitlik rütbesine ulaştı. Ona 'ruhun şad olsun' diyoruz. Arslan binbaşımız Malazgirt ilçesinde görev yaptı. Görevini yaparken herkesi kucakladı. Hizmet ederken yüzünde samimi tebessüm, gönlünde insan sevgisi vardı. Kendisini kalleşçe şehit eden eşkıyaya karşı Malazgirt halkını, onun iş yerlerini, çocuğunun okulunu ve istikbalini yakmasın yıkmasın, Kürt kardeşinin kızını oğlunu eşkıya bir hiç uğruna 'dağa kaçırmasın' diye gecesini gündüzüne katarak çalıştı.


Peki ya onu şehit edenler ne yaptıklarını biliyorlar mı? Kime hizmet ediyorlar? Kimin maşaları? Ne uğruna şeytanca cinayetler işliyorlar? Kimin kimden farkı var? Şimdi geçmişin hatalarını telafi etmiş bir Türkiye bulunmaktadır. Şimdi daha güçlü, daha kuvvetli, şefkatli, aynı zamanda kudretli bir Türkiye var. Birlikte yaşam kültürünü ve kardeşlik hukukunu geliştirmiş bir Türkiye var. Onun için hiç kimse korkmasın. Ülke gücünü milletten geliştirdiği kardeşlik hukuku ve birlikte yaşam kültüründen alıyor. Onun için bölünmeyecek, parçalanmayacak ve ilelebet yaşayacaktır.


Baba ocağına ateş düştü
 

Diğer tarafta şeytanca tuzaklar kuran, halkına zulm eden, haraç isteyen, çocukların okullarını istikbalini yakıp yıkan, kimlere maşa olduğunu bilmeyen bir terör örgütü var. Bir de bu terör örgütü ile arasına mesafe koyamayan, onunla el ele gönül gönüle diz dize olanlar ve bu birlikteliklerini maalesef inkar etmeyenler var. Ey halkımız onları iyi tanıyın. Biz sizden elinizle kolunuzla birşey yapmanızı beklemiyoruz. Devlet üstüne düşeni şüphesiz yapacaktır, yapmaya devam edecektir. Ama onları siz de kalbinizle buz edin, bunu çoktan hak ettiler."

 
O BENİM ARSLAN'IM, BÜTÜN MİLLETİN ARSLAN'I, BÜTÜN VATANIN ARSLANI"
Konuşmalarından ardından Muş Müftüsü Recep Uzun şehit Binbaşı Kulaksız için dua etti. Tören sırasında eşinin şapkasını takan Sibel Kulaksız, daha şapkayı kızı İrem'e teslim etti. Genç kız şapkayı hiç çıkarmadı. Kadın subaylar tarafından destek verilen ve ayakta durmakta zorlanan İrem ile Sibel Kulaksız, tabuta sarıldı. Sibel Kulaksız "Benim aslanım şehit oldu. Peygamber efendimizin yanına gitti. Benim aslanım şehit oldu. Peygamber mertebesine ulaştı. Benim aslanım adı gibi aslan gibi Peygamberimizin yanında şimdi. Rabbim herkese nasip etsin. Hiçbir düşmanı güldürmeyeceğiz. Gülmeyecekler.

 

 Arslanlar çok gelecek. O benim Arslan'ım, bütün milletin Arslan'ı, bütün vatanın Arslan'ı. Ezanlar susmayacak. Salavat ve kelime-i şahadet getirdi. Allahım sen onu en güzel mekanına aldın. Onu şefaatine aldın. Onu yanına aldın. Ruhun şad olsun, şehidim. Gözün arkada kalmasın şehidim. Kanın yerde kalmaz. Bir Arslan gider bin Arslan gelir. Sen hep aslan oldun, devletine çalıştın. Arslan ben bilirim seni, yiğidim benim. Sen şehitsin bir abin şehit oldu. Sende şehitsin" dedi.

Mehmetçikler tarafından katafalktan alınan Binbaşı Kulaksız'ın naaşı, silah arkadaşlarının önünden geçirildi. Eşi Sibel de silah arkadaşları gibi kocasını asker selamı vererek uğurladı. Şehit Binbaşı Kulaksız'ın cenazesi hava yolu ile Amasya'nın Merzifon ilçesine bağlı Ortaova Köyüne götürüldü.