Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, yeniden topyekün bir darbe tehdidi kalmadığını söyledi. Kurtulmuş, "Riskli gördüğümüz dört beş alan var. Bunları çok açık vatandaşlarımızla paylaşmamız lazım. Bir kere bu adamlar, ‘Tamam yenildik, kenara çekilelim’ demeyecekler. Bu maşayı kullanan unsurlar da 'Tamam siz bittiniz, sizi tarihin çöp tenekesine atıyoruz’ demeyecekler. Bu grubun üzerinden istifade edilebilecek her türlü istifadeyi elde etmek için çaba sarf edeceklerinde hiç kuşku yok. Bunlar da vazgeçmeyecek. Zaten ölümüne, delicesine bir darbe teşebbüsünde bulundular. Ama çok şükür, artık devlet bütün kurum ve kuruluşlarıyla normal işleyişine dönmüştür" dedi. Kurtulmuş, riskli gördüğün noktaları da açıkladı.
Kurtulmuş, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları cevapladı. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısının Genelkurmay Karargahı yerine Çankaya Köşkü’nde yapılacak olmasının nedeninin sorulması üzerine Kurtulmuş, YAŞ’ın, başbakanın başkanlığında yapıldığını anımsatarak, bugüne kadar teamüller gereği Genelkurmay Karargahı’nda yapıldığını, dolayısıyla kurulun başkanının toplantıyı istediği yerde yapabileceğini söyledi.

Kurtulmuş, özellikle durumun hassasiyeti göz önünde bulundurulursa, böyle bir toplantının başbakanın liderliğinde, başbakanlık binasında yapılmasının normal ve doğal olduğunu belirtti.

"Bu sadece sembolik gerekçelerle mi yoksa fiziki gerekçeleri de var mı?" sorusuna karşılık Kurtulmuş, şu cevabı verdi:

"Tabii ki işin tedbir kısmı var. Sembolik bir tarafı da var. Sonuçta rutin olarak YAŞ yapılacak. Olağanüstü bir YAŞ olduğunda hiç şüphe yok. Bir hafta önceye alınmış olması değil sadece, aynı zamanda dönemin hassasiyetleri, TSK’nın da çok büyük bir badireden geçmiş olması, TSK’nın içerisinde soruşturmaya muhatap olan çok sayıda üst düzey generalin yönetici olması, bütün bunların hepsi zaten bu YAŞ'ı başlı başına çok hassas, önemli bir hale getiriyor. Zaten kimilerinin yorumu da bu darbe teşebbüsüne kalkışan subayların, YAŞ eğer vaktinde, olağan bir şekilde olsaydı orada bu FETÖ’cü subayların tasfiyesiyle ilgili adımların atılacağı için bunu önlemeye dönük olarak bu darbe teşebbüsünde bulunulduğunu söyleyenler de var. Dolayısıyla bir olağanüstü YAŞ olduğu açık ama çok şükür, artık devlet bütün kurum ve kuruluşlarıyla normal işleyişine dönmüştür. Olağanüstü halle birlikte de bu sürecin daha etkin bir şekilde geçirilmesi için gerekli adımlar atılacaktır. Bu YAŞ da bir anlamda TSK içerisinde mikropların temizlenmesi, bu parazitlerin vücudun dışa atılması bakımından önemli kararlara sahne olacaktır. Hayırlı olmasını temenni ederim."

YAŞ’ta çok geniş çaplı görevden almalar, ihraçların olup olmayacağı sorusuna Kurtulmuş, FETÖ örgütüyle iltisaklı, ilintili, dolaylı, direkt herhangi bir şekilde irtibatı olanlara hiçbir müsamaha göstermeden ama adaletin temel prensiplerinden de şaşmadan YAŞ’ın gerekli kararları alacağını ifade etti. 

BAŞ BELASI BİR ÖRGÜT

FETÖ’nün baş belası bir örgüt olduğunu yıllardır söylediklerini dile getiren Kurtulmuş, "Ama şimdi bütünüyle ortaya çıktı. Çok şükür milletimizin tamamı, bütün farklı görüşlerden insanlar bu gruba karşı teyakkuz haline geçti. Bu temizlik olacak ama bundan başka başka FETÖ’lerin ortaya çıkmaması için devleti hem demokratikleştirmek hem de devletin bütün kadrolarını, toplumun bütün kesimlerine açmak durumundayız." diye konuştu. 
Devletin ele geçirilecek bir yer olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Devlet, millete hizmet edilecek bir mekanizmadır. Milletin bizatihi kendisidir. O zaman ne yapacağız? Devleti millete açacağız. Türkiye’de artık herhangi bir grubun; 'Adalet Bakanlığını ele geçirsin, Sağlık Bakanlığını ele geçirsin, İçişleri Bakanlığını ele geçirsin...' Sen kimsin kardeşim? Devletin bütün kurumları, bütün milletindir. Bunu önlemenin yolu, bu tür FETÖ’cü, paralel örgütlenmelerin ortaya çıkmasını önlemenin yolu, devleti, bütün milletin çocuklarına, milletin kadrolarına açmaktır. Ehliyet, liyakat ve millete sadakat prensipleri içerisinde kim varsa, kökeni ne olursa olsun, devlet bunlarındır. Çünkü millet bunlardır." 

RİSKLİ GÖRÜLEN 4-5 ALAN VAR

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Risk devam ediyorsa hangi mahiyette devam ediyor?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: 
"Riskli gördüğümüz dört beş alan var. Bunları çok açık vatandaşlarımızla paylaşmamız lazım. Bir kere bu adamlar, ‘Tamam yenildik, kenarı çekilelim’ demeyecekler. Bu maşayı kullanan unsurlar da ‘Tamam siz bittiniz, sizi tarihin çöp tenekesine atıyoruz’ demeyecekler. Bu grubun üzerinden istifade edilebilecek her türlü istifadeyi elde etmek için çaba sarf edeceklerinde hiç kuşku yok. Bunlar da vazgeçmeyecek. Zaten ölümüne, delicesine bir darbe teşebbüsünde bulundular. Ne olabilir? Topyekun bir kalkışmayla devleti bütün kurumlarıyla ele geçirip yeni bir darbe zemini hazırlama ihtimalleri çok zayıf görünüyor ama birtakım kontrol edilemeyen unsurlarla suikast teşebbüsleri yapabilirler. Şu anda meydanlar bir bütün halinde. Ben özellikle CHP’nin mitinginin bunun için, bütün Türkiye için çok cesaret verici bir miting olacağına inanıyorum, öyle olmasını ümit ediyorum. Meydanlarda CHP’lisi, MHP’lisi, AK Parti’lisi, herkes bir arada."

TOPYEKÜN BİR DARBE TEŞEBBÜSÜ TEHDİDİ KALMADI

Kurtulmuş, darbe girişiminin Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) olumsuz etkilediğini belirten Kurtulmuş, FETÖ terör örgütünün amacının, kurumlar arasındaki dayanışma ve güven unsurunu ortadan kaldırmak olduğunu söyledi. 
Kurtulmuş, sadece kurumlar arasında değil, TSK içinde de darbe girişimiyle birlikte güvensiz bir ortamın oluştuğunu, süratle bu durumdan kurtulacaklarını ve devletin bütün kurumlarının itibarını koruyacaklarını, darbecilerle irtibatı olanların ortaya çıkarılacağını ifade etti."Topyekün bir darbe teşebbüsü, tehdidi kalmış mıdır? Hayır, kalmamıştır. Bunu çok açık söyleyelim, milletimiz rahat olsun" diyen Kurtulmuş, kitlesel anlamda 15 Temmuz akşamına benzer bir kalkışma ihtimalinin olmadığını dile getirdi.

BİREYSEL SUİKASTLER OLABİLİR

Kurtulmuş, bu süreçte dört noktada önemli birtakım şeylerin olabileceğine dikkati çekerek, "Birincisi, bireysel suikastler olabilir. Sağa, sola dağılmış olan birtakım serseri mayınlarla bunu yapabilirler. İkincisi, meydanları bölmek isterler. Yani çok şükür şu anda Türk, Kürt, Alevi, Sünni, AK Partili, diğerleri, ayrım gözetmeksizin herkes meydanlarda beraber. Meydanları bölmek için de maalesef provokasyonu kullanabilirler." diye konuştu.

SOSYAL MEDYADAN PROVOKASYONLARA DİKKAT

Kürt ve Alevi vatandaşlar üzerinden, sosyal medya üzerinden yapılacak provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, bununla ilgili bütün vatandaşları uyardıklarını, meydanlardaki iradenin korunacağını, bu iradenin bölünmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

TÜRKİYE'Yİ KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK İSTEYECEKLER

Kurtulmuş, algı operasyonları yapıldığına da işaret ederek, şöyle devam etti: 
"Bunların yurt dışı bağlantıları çok kuvvetli, sağda solda PR çalışmaları yapabilecek çok sayıda elemanları var. Yıllardır bu anlamda da ciddi bir deneyim kazandılar. Şimdi çeşit çeşit şeyler yaptılar, yapıyorlar, yıkılıyor, başka bir şey getiriyorlar, yıkılıyor. Yanlış algı operasyonlarıyla Türkiye'yi köşeyi sıkıştırmaya çalışacaklar. Uluslararası camiada, uluslararası siyasette Türkiye'yi izole etmeye çalışacaklar. Bunlar devam edecek, burada dikkatli olmamız lazım.

 

EKONOMİ OPERASYONU

Bir diğer alan ise ekonomide yapacakları operasyonlardır. Ekonomide, yapabilirlerse yabancı yatırımcıyı Türkiye'den çıkarmak. Türkiye ekonomisinde çok büyük türbülanslar oluşturarak vatandaşı tedirgin etmek isterler, bununla ilgili haberler çıkartacaklar. Birtakım uluslararası derecelendirme kuruluşları da bunlara zemin hazırlayacak."

TÜRK EKONOMİSİ SAĞLAM

Türk ekonomisine güven duyulduğunu gördüklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Çok sayıda yabancı ortağı olan şirket, yabancı ortaklarına 'Türkiye'de yatırım ortamında hiçbir problem yoktur, yatırımlarımızı asla geri çekmeyeceğiz' demişler. Bakıyorsunuz, Borsa İstanbul'da sadece yüzde 4'lük bir oynama olmuş. Türkiye ekonomisi çok şükür sağlamdır. Eğer 2002 şartlarındaki Türkiye olsaydı, bu darbe teşebbüsü Türkiye ekonomisini ciddi şekilde vurabilirdi." dedi.

ÖCALAN'A OPERASYON İDDİASI

"İmralı'ya, PKK terör örgütünün elebaşısı Abdullah Öcalan'ın olduğu yere de hava operasyonu yapılma riski var deniliyor, doğru mudur? Böyle bir risk söz konusu mu?" sorusuna Kurtulmuş, "Böyle duyumlar alındı, cumartesi ve pazar günleri böyle ciddi bir risk söz konusuydu, yani darbe girişiminin ardından. Çünkü amaçları, Allah korusun, böyle bir şey yaparak Diyarbakır'da, Mardin'de Urfa'da, Siirt'te Türkiye'nin dört bir tarafında bu darbe tehdidinin karşısında duran Kürt kardeşlerimizin bilincini yaralamak için böyle ihanetler de yapar bunlar. Bunların elinden her türlü zarar gelir." diye cevap verdi. 

MAAŞLARI KESİLEBİLECEK

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Fetullah Gülen'e emekli maaşı ödenmesine ilişkin soruya da "Maalesef... Ama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız hemen maaşını kesti." yanıtını verdi. 
"FETÖ'cü olduğu bilinen ve yurt dışına kaçan milletvekillerine maaş ödeniyor mu?" sorusuna da Kurtulmuş, bu konuda bilgisinin olmadığını ancak varsa onların da maaşlarının derhal kesilmesi gerektiğini bildirdi. Kurtulmuş, bunun tedbirinin alınması ve bu örgütle bağlantısı olduğu net bilinen, yurt dışına kaçmış birtakım devlet memurları ya da emekliler varsa bunlarla ilgili de gerekli işlemlerin yapılabileceğini ifade etti.

FUAT AVNİ HESABI

Fuat Avni'nin kim olduğu ve yakalanıp yakalanmadığına ilişkin de Kurtulmuş, Fuat Avni ile ilgili spekülasyonlar yapıldığı dönemde de bu hesabın tek bir kişiye ait olmadığı kanaatinde bulunduğunu dile getirdi. 
Bu hesabın tamamıyla dezenformasyon çalışmaları yapmak için devletin en ücra noktasına kadar sirayet etmiş unsurların çok düzenli bilgiler alarak ve bunları kendileri açısından başarılı bir dille kullanan ekip olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Şu çok net ki yıllardır Fuat Avni hesabından, 'Bakın sizin ensenizdeyiz, aldığınız nefesi biliyoruz ha...' manasına gelen korkutucu tweetler de attılar en üst devlet görevlileri için. Dolayısıyla bu ihanetin önemli kollarından birisi Fuat Avni hesabıdır. O hesabın içerisinde kim varsa onların da ortaya çıkarılması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

TUTUKLANAN HAKİMLERİN VERDİĞİ KARARLAR

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, tutuklanan hakimlerin verdiği kararlarla ilgili neler yapılabileceği konusunda da, kendisinin hukukçu olmadığını, bilmediği bir konuda konuşarak milleti yanıltacak bilgiler vermek
istemediğini söyledi. Burada yasal zemin hazırlanarak belki bir iade-i muhakemegibi bir süreç açılabileceğini belirten Kurtulmuş, şöyle dedi:"Bunlarla ilgili Adalet Bakanlığı çalışır. Gerçekten çok açık yani, bunlar söyleniyordu, şimdi çok net hale geliyor, itiraflar ortaya çıkıyor. Bu adamlar hakim makim değil, dışarıdaki imamlarından aldıkları emirle kimleri hapsettirdikleri, kimler hakkında ne tür suçlar işledikleri şimdi ortaya çıkıyor. Şu ana kadar belki bildiklerimiz işin çok az bir kısmı, görünen bir yüzü. Dolayısıyla burada hukukçular, Adalet Bakanlığımız gerekli çalışmayı yapabilir. Böyle bir yol da açılabilir ama ben hukukçu olmadığım için bununla ilgili daha teferruatlı, yanıltıcı bir bilgi vermek istemem."

Numan Kurtulmuş, demokrasi nöbetlerinin ne kadar süreceğiyle ilgili de, Türkiye'nin hassas bir süreçten geçtiğini, korkulu rüya görmektense uyanık kalmanın daha iyi olacağını ifade ederek, "İnşallah darbe tehdidi kalmadı ama Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başkomutan olarak ve gerçekten bu dönemde ortaya koyduğu bu sivil irade, dirayet, basiret ve cesaret bakımından da bir kere daha toplumun tamamının lideri olduğunu, Cumhurbaşkanı olduğunu ortaya koydu. O, tehdit algılamalarını sonuna kadar takip edecek ve evet, 'Ey milletim tehlike geçmiştir, bütünüyle geçmiştir.' diyene kadar bu nöbetler devam edecek." açıklamasında bulundu.