Başbakan Erdoğan İspanya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. BDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili bir soruya Erdoğan “Siyaseti terörize ederseniz önünüzü kapatırlar” diye seslendi.

İşte Erdoğan’a yöneltilen sorular ve cevapları:

PKK’ya yönelik silah bırakırlarsa giderler açıklamanız çok tartışıldı.

Bu yeni bir şey değil. Silah bırakıp farklı yerlere gitmek isteyenler varsa olabilir.

OPERASYONLAR SÜRER

Bu açıklamanıza tepki geldi mi?

Tepkilerin kimden geleceği belli. Alıştık artık. Biz kendi düşüncemizi söylüyoruz. Silahların susması değil bırakılması. Susma diye bir şey olmaz. Kandil’de duruyorsa dursun orada. Eylem olursa aynı şekilde operasyonlarımız sürer.

Açlık grevlerinin bitişiyle yeni bir süreç mi başladı, yeni bir noktada mıyız?

Bizim milli birlik ve kardeşlik projesi ile ilgili söylediklerimiz neyse hâlâ arkasındayız. Zerre kadar sapmamız olmaz. Ama İmralı ile ilgili olayda siyasetçi olarak görüşmeyiz. Müzakere noktasında da İmralı’dakiyle neyin mücadelesini yapacağım? Mahkum olanla bizim istihbarat teşkilatımız görüşmelerini yapar. Niçin yapar? Terör olaylarına eğer bir fayda edilecekse yapar. Siyasetçi olarak ben teröristle herhangi bir vekil arkadaşımı görüştürtmem. Bunlar geçmişte yapıldı vekilleri Bekaa’ya kadar gönderdiler. Teröristle sarılıp kucaklaşanlarla görüşmem, arkadaşlarımın görüşmesine de sıcak bakmam. Benim haberim olmadan görüşmüştür ayrı ama haberim olduğu anda kesinlikle böyle bir şeyi doğru bulmam. O işe karışmayanlarla siyasi parti olarak şu ana kadar arkadaşlarım, Adalet Bakanım görüştü, görüşüyor. Ama hiçbir zaman sözlerini tutmadılar, tutmuyorlar.

İRAN PJAK’LA ESKİSİ GİBİ MÜCADELE ETMİYOR

İçişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde PKK’ya destek veren ülkeler listesinde 4. sırada İran’ı saydı. İran’ı dahil eden bir çizgimiz var mı?

İran’ın da destek verdiği ifadesi biraz ağır olur. İran’ın içinde PJAK var. O da PKK’nın kolu. Bizim İran’a söylediğimiz şudur. Şu anda İran PJAK’a karşı geçmişte verdiği mücadeleyi vermiyor. Orada yumuşama var. Burada ortak mücadele platformunun devam etmesini isteriz.

Neye bağlıyorsunuz bu gevşemeyi? Suriye meselesimi tetikledi?

Olabilir.

Karayılan’ın yakalanması ile ilgili birçok teori ortaya atıldı.

O konularda farklı şeyler var. Esed mesela gazeteci Cüneyt’i bıraktı, Beşar’ı bırakmadı. Cüneyt’i ve güya Beşar’ı da almaya gittiklerinde hanımı da gelmiş sınıra. Seni alamayız demişler. Beyimi göremiyorum deyince sen beyinin sağ gelmesini istiyorsan ısrar etme demiş sınırdaki rejim yanlıları. Sen gelme diyorlar.

Yaşıyor mu yaşamıyor mu bilgi edinememişler mi?

CHP’liler Beşar ile konuştu. Güya onlar nerede olduklarını bilmiyormuş. Böyle bir şey olabilir mi? Temennimiz hayattadır inşallah. Bu noktada daha önce söylediğimiz şeyler var. 17 yıl yargılamadan cezaevlerinde tuttukları var. Ben rica ettim, cumhurbaşkanımız rica etti sonra bıraktılar. O cezaevlerinde neler var neler.

İSPANYA MODELİ

İspanya’nın terör tecrübesi ile ilgili konuştunuz mu?

Konuştuk. Ne yaptınız ne ettiniz dedim. Çok açık, ‘silahı bıraktırdık, siyasetten çektik’ diyor. Bunlar siyasetteydiler siyaseti de siyasete yakışır şekilde yapmadılar. Aynen bizdekiler gibi. Ve biz de onları çektik. Silahı da bıraktırdık. Şu anda zaten bizdeki gibi değil sayıları. Şu anda diyor iş yoluna giriyor. Bitecek bu iş diyor. Eğer siyaseti terörize edersen önünü kaparlar. Siyaseti siyaset gibi yaparsan herkes de seni alkışlar.

İşimiz gücümüz yok da Irak’ın iç işleri ile mi uğraşacağız?

Irak merkezi hükümeti Kuzey Irak’la olan gerginlikle ilgili Türkiye’yi suçluyor...

Ham hayal bunlar. Bizim işimiz gücümüz yok da Irak’ın içiyle mi uğraşacağız? Biz Irak’a her şeyi söyledik. Türkiye ile Irak tarihinde hiçbir zaman bizim dönemimizdeki kadar işbirliği içinde olmamıştır.

El Kaide iddiası saçma

Son dönemde Batılı ülkelerde Suriye muhalefetiyle ilgili endişeler dile getiriliyor. Radikal hareketlerden bahsediliyor...

Saçma sapan bir şey. Suriye’de şu anda bir koalisyon oluştu. Birçok ülke kabul ediyor bu yapıyı. Batı tanımaya başladı. Kendilerine ülkelerinde ofis açma izni veriyorlar. Geçenlerde koalisyonun başı olan arkadaşımız Ankara’daydı, görüştük. Bu koalisyonun içinde aynı zamanda bir de Hristiyan var. Çok farklı yapıların temsilcileri koalisyonun içinde. Fakat buranın özelliği arazi ile Suriye dışını bütünleştirmesi. Daha önceki konseyde bu yoktu. Hepsi dışarıda olanlardı. Şimdi konsey var, ayrıca arazide olanlarla dışındakilerin bütünleşmesi var. Onun için de Batı bunları kabul ediyor. Şu anda da yoğun bir çalışmanın içindeler. Muhalif güçler de belli destekleri şu anda aldıkları için Suriye’deki bütün imkansızlıklara rağmen mücadeleyi başarılı şekilde sürdürüyor.

El Kaide adam mı yolluyor?

El Kaide’nin Suriye’de esamesi okunmaz. Muhalefet orada neticeye varsın orada Kaide filan diye bir şey kalmaz. Çember daralıyor ifadeleri gündeme girmeye başladı.

Daha uzun sürebilir deniyor Esed’in düşüşü...

Batı destek verir vermez ayrı. Çok daha farklı yerlerden muhaliflere destek geldiği için mücadeleyi sürdürüyor.

Dünyada korkaklar ağırlıkta

BM’nin yapısını sorgulamanız AB’de nasıl karşılanıyor?

AB üyesi ülkeler avantajlı. İngiltere ve Fransa daimi üye. Yarı daimi üye olarak da Almanya’yı görüyorlar. Dolayısıyla Avrupa kıtası BM içinde güçlü. Ama buna rağmen mevcut durumdan rahatsız olanlar var.

Almanya kendine çalışıyor. Japonya kendisi için çalışıyor. Oraya katılmak için. Biz olaya kendimiz açısından bakmıyoruz. Tüm kıtalar, inanç grupları temsil edilsin ve dönüşümlü olsun. Kimse değişmesin diyemez. Dediğim dedik diyemez. Bu başarılırsa dünya çok farklı bir yere gider.

Görüşleriniz karşılık buluyor mu?

Karşılık buluyor da korkakların egemen olduğu bir dünya var. Egemen demeyeyim de korkakların ağırlıkta olduğu bir dünya var. Geçen yıl Filistin’le ilgili olumlu yaklaşım gösteren ülkelerden bir tanesi şimdi çekimser davranıyor. Çekimser davranırsan bu hayır demektir. Geçen yıl öyle demedin. Aradım konuştum. Yani bak dedim bu aramızdaki münasebetleri sıkıntıya sokar. Sen bizi üzersin dedim. Bu sene niye değiştin?.. Demek ki bir yerlerden baskı görmüş.

Suriye’de katliam yaşanıyor. ABD yönetiminde değişik bir tavır görünmüyor. Uluslararası hukukla durdurmanın yolu yok mu?

Lahey’e gidersiniz. Ama o kararın yaptırımı neresidir derseniz öyle bir gücü yok. BM Güvenlik Konseyi devreye girmiş olsa oradan karar çıksa orada yaptırım var. Bu yaptırımı istemeleri halinde var. Pazartesi günü Putin geliyor. Onunla bu konuları enine boyuna görüşeceğiz. Şu anda bir yerde kilit Rusya’nın elinde. İran bile kilit olmaktan çıkmış vaziyette. Eğer Rusya olumlu yaklaşım sergilerse İran da durumu gözden geçirecektir. Şu anda bir şeyi biliyoruz ki muhalefet orada ciddi manada güç kazanıyor.

ABD’den değişik sinyaller alıyor musunuz?

Ocak ayını görmek lazım.

Muhalifler hep silah beklentilerini dile getiriyor.

Muhalefet o temini yapıyor ki mücadele sürüyor. Beşşar’ın karada mücadele gücü yok. Havadan yapıyor.

Uçuşa kapalı bölge...

BM Güvenlik Konseyi karar almadıkça yapılacak her türlü yerleşim sorun çıkarır. Irak’ta örneğini gördük çok sakıncalı oldu.

ABD’nin tavrı tatmin edici mi?

ABD şu ana kadar tatmin edici bir yaklaşım göstermedi. Seçimden sonra durum değişebilir gibi ifadeler kullanıldı. Seçim yapıldı yeni kabine deniyor. Bayan Clinton’ın ayrılması gündemde. Ne olur ne biter onu ondan sonra konuşmak mümkün. Benim üzerinde durduğum konu Rusya-Çin-İran üçlüsünün yaklaşımı. Onların tavrındaki değişiklik bölgeyi etkiler.

Filistin için çalışıyoruz

29 Kasım’da Filistin oylaması var BM’de. Umutlu musunuz?

Elimizden geleni yapıyoruz, Ahmet Davutoğlu’nu gönderdik bugün. Geçen yıl verilen destek verilirse ne ala. Verilmezse sıkıntı doğabilir. AB içinde sanki bölünme var gibi. İspanya bugünkü görüntüsüyle olumlu bir sinyal verdi. 7- 8 ülkenin olumlu yaklaşım göstereceğini söyledi.

İmkan olsa da 10 bakanlığı kapatsak

Darbeleri Araştırma Komisyonu Demokrasi Bakanlığı gibi bir öneride bulundu...

Bakanlık pazarı kuracak değiliz. 35 bakanlık aldım. 25’e indirene kadar akla karayı seçtim. Keşke 15’e indirebilsek. Her başlığa bakan tayin etmekdeğil mesele. O başlıkların sorumlusu var.

Ergenekon’da sona gelindi.

Hız memnun edici değil. Daha hızlı olabilirdi. Anayasa ile ilgili olarak yılbaşına kadar bekleriz olmazsa kendi yöntemlerimizle yürürüz’ demiştiniz. Umut yok gibi? Artık bir heyet olarak yürümekten öte budan sonraki süreçte anayasayı yapabilecek partilerin kendi aralarında bir gücü olursa onlarla devam edilir. Gerekli çoğunluğa sahip olan partiler böylebir şeyi yaparsa olur. Başka türlü omaz.

AB’de yeni bir canlanma olacak

İspanya Başbakanı AB müzakereleri için destek vereceğini söyledi. Hızlanma beklenebilir mi?

Beklenebilir. İrlanda’nın dönem başkanlığında yeni bir canlanma olabileceği kanaatindeyim ama biz Güney Kıbrıs ile zaten her şeyi donduracağımızı ilan etmiştik. Bu dönemde yeni bir canlanma gelecektir.

Sinyal aldınız mı?

Var. Farklı düşünce içindeler. Merkel dedahaolumlugörünüyor.

Fasıl açılması konuşuldu mu?

Farklı şeyler de konuştuk. Mesela vizelerin kalkması yönünde. ‘Siz bize karşı vizeyi kaldırın biz de size karşı. Ne olacak AB sizi atacak mı’ dedim.

Böyle bir durumda Şengen’den çıkması gerekmez mi?

Hayır. ‘İkili anlaşma yaptım’ der. Bütünmesele o ülkenin ortaya koyacağı tavırdır, ortaya koyacağı özgüvendir. İspanya gibi bir ülke bunu yapabilir.

Öneriniz karşılık buldu mu?