Washington Post gazetesindeki habere göre; yapılan araştırma sonuçları gösteriyor ki Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin vatandaşlarının ortalama yüzde 27'si kadınlara tecavüzü bazı durumlarda bir şekilde "Kabul edilebilir" görüyor.

Ekteki haritada da görüldüğü üzere; Romanya, Macaristan, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti'nde bu oran yüzde 50'nin üzerinde ve Belçika'da ise yüzde 40'larda.

Finliler ise bu oranda yüzde 11 ile İspanya'nın biraz üstündeler.

AB ülkelerinin vatandaşları kısaca diyorlar ki "Kadınlar giyimine dikkat edecek, öyle gece yanlız yürümeyecek, fazla içmeyecek, 'evet'i çağrıştıracak 'hayır' cevabı da olmayacak, vs.."

Yoksa, kadınlara tecavüz edilmesi kabul edilebilirmiş!

Ondan sonra da, AB olarak gel başka ülkelere ayar çek.

Bildiğimiz gibi "Kendi gözündeki merteği görmez, elin gözünde çöp arar" misali AB.

AL SANA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ!
FİNLANDİYA'DA MÜSLÜMANLARA "TERÖRİST" DİYENE HAPİS CEZASI

Finlandiya'da Gerçek Finliler Partisi'nin Tampere şehrindeki bayan politikacısı Terhi Kiemunki, sosyal medyada Uusi Suomi'deki blogundaki yazısında "Avrupa'daki teröristlerin hepsi Müslüman" diye yazmıştı.

Mahkeme bu ifadesi nedeniyle Terhi Kiemunki'yi 30 gün hapis cezasıyla cezalandırdı ve bunu 450 € para cezasına dönüştürdü.

Verilen ceza, az gibi gözükse de, anlamlı.

Önceki yıllarda yine Müslümanlara ve Hz.Muhammed'e hakaret eden aynı partiden milletvekili Jussi Halla-aho da; 30 gün hapis cezasına çarptırılmış, Yüksek Mahkeme'ye itirazla taşıdığı cezası orada da 20 gün daha artırılarak 50 güne çıkarılarak onanmıştı.

“İfade özgürlüğüne ceza verilmez” diyerek AB kapılarına düşenler, AB'de neler olduğunu bilmezler.

Fin polisinin kayıtlarında 2015 yılında 1250 adet ırkcılık, nefret vb. gibi işlenen suçlardan kayıt olmuş, ceza verilmiş ve bunların 71'i İslâm'a karşı işlenmiş. Polis, böyle durumlarda kendisi de ceza yazabiliyor mahkemeye çıkartmadan.

Bu arada Fin polisi göçmenlere ve özellikle İslâm ile Müslümanlara karşı ırkcı yayın yapan internet gazetesini kapatmıştı ve bu site yurtdışından yayına devam ediyor. Sitenin sahibi için ise tutuklama kararı çıkmış ve İspanya'da Finlandiya'ya gelemiyor. Gelse, hemen tutuklanacak.

Bu arada Finlandiya cumhurbaşkanına hakaretin cezası 2 yıla kadar hapis.

 “İfade özgürlüğü” başkalarına hakaret ve iftirayı özgürleştirmiyor.

Eğer gazeteci Can Dündar, devlete ait gizli belgeleri Finlandiya'da yayımlasaydı ceza alırdı. Çünkü, Finlandiya'da 2003 yılında devlete ait tek gizli belgeyi seçim propagandasında kullandı diye seçimi kazanıp, Başbakan olan Anneli Jäätteenmäki bile, 63 sonra koltuğunu terketmek zorunda kalmıştı.

Hep söylerim; Bizim gazetecileri Finlandiya'ya, Finli gazetecileri de Türkiye'ye getirsek; Finlandiya “basın özgürlüğü”nde dünyada konuşulmaya başlar, Türkiye ise rahatlar.

Bizim medyanın freni patlamış.

Batı ülkelerinde, frenler devamlı bakımlı tutuluyor ve medya nerede duracağını biliyor.