Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin Ramazan Bayramı vesilesiyle serbest bırakılmaları için çağrı yaptığı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Türkiye'nin Musul Başkonsolosu'nun da aralarında bulunduğu 49 kişiyi rehin tutmaya devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bayram mesajında halen rehin olduklarını kaydettiği, IŞİD'in elindeki 49 kişiyle ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) aracılığıyla pazarlık süreci sürüyor.

Şeriatçı terör örgütü IŞİD, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nu 11 Haziran'da ele geçirmiş ve Başkonsolos Öztürk Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 49 kişiyi rehin almıştı.

Türkiye'de rehine kriziyle ilgili Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nca alınan yayın yasağı çerçevesinde, hükümet tarafından nasıl bir müzakere süreci yürütüldüğü ise gizliliğini koruyor.

IŞİD, daha önce Musul'daki 49 rehineyi kadınlarla bebekler ve erkekler olarak iki ayrı gruba ayırmıştı. Amerika'nın Sesi de krizde 40 gün geride bırakıldığında Başkonsolos Öztürk'ü erkek rehinelerden ayırarak ayrı bir yerde tuttuğunu duyurmuştu.

MİT tarafından yürütülmekte olan müzakere sürecinde ise, IŞİD'in 49 rehine karşılığında Suriye'den gelerek 20 Mart günü Niğde'de üç vatandaşı öldüren üç teröristi talep ettiği de iddia edildi. Bir başka iddia ise, başta Başkonsolos Öztürk olmak üzere IŞİD'in rehineleri olası askeri operasyonlara karşı farklı noktalarda canlı kalkan olarak tuttuğu yönünde. Bu noktada MİT ile IŞİD arasındaki pazarlık sürecinde, sadece Öztürk'ün aracı kişilere gösterildiği gibi iddialar da söz konusu.

GÜL, GAZZE BAHSİNDE RESMİ AÇIKLAMAYI TEKRARLADI

Bu arada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dün yayınladığı Ramazan Bayramı mesajında 49 rehineyi, İslam coğrafyasında yaşanan olaylar çerçevesinde anımsattı. Gül'ün mesajı, Dışişleri Bakanlığı'nca günlerdir tekrarlanan yazılı açıklamadaki, "Irak'ta alıkonulan Musul Başkonsolosluğumuz personelinin ülkemize sağ salim dönmesi amacıyla gerekli çalışmalar hassasiyetle sürdürülmektedir" cümlesini anımsattı. Cumhurbaşkanı Gül'ün, Ramazan Bayramı mesajındaki o bölüm şöyle:

"Gazze, Irak ve Suriye başta olmak üzere İslam coğrafyasında yaşanan acı olaylar, akan kan ve gözyaşı nedeniyle yürekleri yakan, vicdanları sızlatan bir tabloyla karşı karşıyayız. Masum insanları hedef alan, kutsal yaşam hakkını hiçe sayan saldırılar, derin endişe ve üzüntü yaratmaktadır. Daha da acı olanı, Müslümanlar birbirlerini öldürmektedir. Diğer taraftan 49 vatandaşımız halen Musul'da rehine durumundadır. Alıkonulan vatandaşlarımızın bir an önce serbest bırakılarak evlerine dönmelerini, gündemimizdeki en öncelikli konulardan biri olarak hassasiyetle takip ediyoruz."

Dışişleri Bakanlığı ise konuya ilişkin son açıklamasını 23 Temmuz'da yapmıştı.

ERDOĞAN DA "HASSAS' İFADESİNİ KULLANIYOR

Önceki konuşmalarında IŞİD'in İslami kimliğine seslenmeyi tercih eden Başbakan Erdoğan, örgüte Ramazan Bayramı vesilesiyle 49 rehineyi serbest bırakma çağrısında bulunmuştu. Erdoğan, son olarak bir TV programında, "Rehineler konusunda çok hassas gidiyoruz. Burada tahrik edemeyiz. Böyle bir tahrikin neticesinde oradaki vatandaşlarımızdan herhangi birinin başına herhangi bir şey gelirse bu bizi ciddi manada üzer" dedi.

Mevcut tabloda, Türkiye'de 49 rehine ilgili resmi makamlarca yapılan açıklamalardaki ortak nokta, "hassasiyetle takip" olarak ortaya çıkıyor. Gazze'deki ölümler nedeniyle İsrail'e karşı gösterilmekte olan tepkiye kıyasla hükümet cephesindeki sükunet de "49 rehineyi sağ salim kurtarmak esas amaç olduğu için can güvenliği hassasiyeti" olarak açıklanıyor.

REHİNE YAKINI: BAYRAMIMIZ AİLELERİMİZLE GEÇSİN

Amerika'nın Sesi'ne göre, rehine yakını Muammer Taşdelen, "Bayramımız gözümüz yolda değil, ailelerimizle geçsin" diye seslenerek, Dışişleri Bakanlığı aleyhine imza kampanyası için çağrıda bulundu. Taşdelen, change.org sitesi aracılığıyla rehine krizine dikkat çekmek amacıyla başlattığı imza kampanyasına Ramazan Bayramı mesajı ekledi. Taşdelen, mesajında özetle şunları ifade etti:

"Bekliyoruz... Neyi beklediğimizi ve daha ne kadar bekleyeceğimizi bilmeden bekliyoruz. Bayrama günler kala, gözümüz, umudumuz sınır kapısında bekliyoruz. Hemen şimdi buraya tıklayarak imzanızı atın, ailelerimizi kavuşmamız için yetkililere seslenin. Şimdi, günler geçmesine rağmen hiçbir adım atmayan ne biz aileleri ne de kamuoyunu sağlıklı bilgilendirmeyen yetkililere sesleniyorum: Ailemi, orada esir düşen 49 kişiyi sağ salim evlerine döndürmek için bir an önce harekete geçin. Bayramımız gözümüz yolda değil, ailelerimizle geçsin."