Olay, gece saatlerinde Kumtarla Köyü'nde meydana geldi. Şeref Akyüz'ün kullandığı 67 SL 348 plakalı Otomobil, köy meydanında, kına dönüşü kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce pusu kurularak pompalı tüfekle tarandı. Otomobilde bulunan 39 yaşındaki Şeref Akyüz olay yerinde, oğlu 14 yaşındaki Uğur Akyüz ve kuzeni 34 yaşındaki Soner Akyüz ise kaldırıldıkları Bülent Ecevit Üniversitesi sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde hayatını kaybetti. Ağır yaralanan komşularının oğlu 19 yaşındaki Tolga Köse ise Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Jandarma, şüpheli olarak 20 yaşındaki Erdem A.'yı gözaltına aldı. Cumhuriyet Savcısı, köye giderek pusu kurulan otomobilde inceleme yaptı. Hastane önüne gelen ölenlerin yakınları ise gözyaşlarını tutamadı. Jandarmanın olayla ilgili soruşturması devam ederken, gözaltıların artabileceği öğrenildi.

OLAYIN NEDENİ ARAZİ ANLAŞMAZLIĞI MI?
Erdem A.'nın ailesinin köyde bulunan  orman arazisi yüzünden Soner Akyüz ve ailesiyle husumet yaşadığı ileri sürüldü. Akşamki köy meydanındaki kınada karşılaşan Erdem A. ve Soner Akyüz'ün tartıştığı, araya girilmesiyle iki tarafın uzaklaştırıldığı öğrenildi.

"BU BİR KATLİAM"
Ölenlerin akrabası Gülizar Akyüz, silah sesleri üzerine aracın yanına gittiklerinde katliamla karşılaştıklarını söyledi. Kınada iki taraf arasında yaşanan tartışmadan bir süre sonra Soner Akyüz'ün diğer akrabalarıyla evine gitmek için otomobile bindiğini anlatan Akyüz, şöyle dedi:

"Kınada kahve önünde Soner'i sıkıştırmışlar. Ondan sonra ortalık karışmış. Ortalık sakinleşince biz eve çıktık. Soner, Tolga, Uğur ve Şeref arabaya binip gittiler. Aşağıya varır varmaz silahlar patlamaya başladı. Koştuk baktık. Bir tanesi yere atmış kendini. 4'ünü vurmuş. Bunlar, ormanda kesimde çalışıyorlar. Orada arazi yüzünden ufak tartışma olmuş. Ramazan Bayramı'ndan sonra tartışmalardan dolayı Şeref Akyüz'ü evinin önünde bıçakladılar. Karakolluk oldular. Onlar gitmeden aşağıya pusu kurmuşlar. Kafalarına koymuşlar vurmayı. Bizde o yoldan gitsek bizi de vuracaklardı belki de. Bu bir katliam. Katliamdan da öte birşey."