Cumhurbaşkanı Erdoğan Reuters"e yaptığı açıklamada "Biz Irak"tan Suriye"den ne kadar insan gelirse gelsin biz bunlara kapımızı kapatmayacağız. Bombalardan kaçan insanları biz dışlayamayız. Gönlümüzü açtık onlara elimizdeki bir tas çorbayı da onlarla paylaştık ve paylaşacağız.

SONUÇLAR AÇIKLANINCA PARTİME DÖNECEĞİM 

AK Parti"ye dönüp dönmeyeceği sorusunu cevaplandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan "referandum sonuçları açıklanınca partime döneceğim" dedi.

ELİMİZDE BELGELER VAR TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARI İLE EL ELELER

Şu referandum sürecinde Avrupanın pek çok ülkesine bakanlarım sokulmamıştır. Oralarda ne yazık ki bazı teröristlerle kampanyalar yürütülmüştür. Hatta terör örgütleri ile işbirliği olanlarla kampanyalar yürütülmüştür. Şimdi AB PKK"yı terör örgütü olarak kabul ediyor. Şimdi elimde belgeler var ve bunlarda bazı terör örgütü mensuplarının fotoğrafları var ama bunlar milletvekili. Bunlar hayır kampanyası yapıyor "Evet"e karşı.

AGİT elemanları arasında bunları da tarafsız olarak ülkemize gönderiyorlar. Bir de böyle bir durum var. 

ABD VE RUSYA"YA BİLGİ VERİLDİ  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TSK"nın Sincar"a gerçekleştirdiği hava operasyonunu öncesinde Rusya, ABD ve K. Irak"ı bilgilendirdiğini açıkladı.

AB DÜRÜST DEĞİL 

Türkiye"ye kapıları kapatan bir AB var. Ve bunu acımasızca yapıyorlar. Türkiye kimseye kapısını kapatmadı. Edirne"ye 60 bin kişi yürüdü. Eğer biz o gün onların önünü kesmeseydik nereye gideceklerdi Avrupa"ya. Biz onalrı tekrar otobüslerle geri aldık. İyi niyeti gösteren biz olduk. Bizler her zaman olumlu davrandık ama AB bize olumlu davranmadı. Vize konusu, 2015 sonunda kalkacaktı vizeler 2016"ya ertelediler şu anda 2017"deyiz dürüst değiller bu gerçeği görmemiz lazım.

AB dağılma sürecine girdi. Biz de gereken adımları atmak üzere bekliyoruz. İzlemedeyiz, gelişmeleri takip edip ona göre kararımızı alacağız.

 

 AVRUPA DA BİZE BAĞIMLI  

Bu konuyla ilgili maalesef böyle bir kampanya da sürdürülüyor. Türkiye"nin ekonomik alanda bir sıkıntısı yok. Gayet dik bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Ekonomide biz Avrupa"ya ne kadar bağımlı isek en az Avrupa da bize o kadar bağımlı. Şu anda AB ülkelerinin bir çok firmasının Türkiye"de yatırımı var mı var. Türkiye"de bunlar ciddi kazanımlar elde ediyor mu ediyor. Onların çıkıp buradan gitmeleri söz konusu olabilir mi olamaz. Çünkü dünyaya Türkiye"den açılıyorlar. Benim ekonomide öğrendiğim bir şifre vardır. Para sermaye finans civa gibidir. Kendisi için uygun zemini nerede bulursa oraya kaçar. Böyle bir gerçek var. Biz AB"nin 7. ortağıyız ekonomide. Bizim 18 Mart Çanakkale Köprüsü"nün temelini 18 Mart"ta attık. Bedeli dolar bazında 3-3,5 milyar dolar. Bunu yüzde 50 yüzde 50 Kore ile yapıyoruz. Herkesin bitti çöktü dediği dönemde Kore ile Türk firması ortaklaşa bu adımı attılar. İşte oluyor.

 

 BORSA CUMHURYİET TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTI  

Küresel sermayenin Türkiye"yi tercih etmesi anlamlıdır. Bu konuda bizim yaptığımız görüşmelerde de görüyoruz herhangi bir sıkıntı söz konusu d eğil, Borsamız dün itibari ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaştı. Bu dünyada görülmüş bir şey değil.

 

AB KAPISINI KAPATAMAYACAKTIR  

Bizim AB ile ilgili şu andaki gelişmeler görüşmeler bunlar menfaate dayalı çıkara dayalı ilişkilerdir. Bu konuda biz kapımızı kimseye kapatmadık AB de zannediyorum ki kapısını kolay kolay kapatamayacaktır.

EVET VEYA HAYIR ÇIKTI DİYE BÖLÜNMÜŞ DERSEK YANLIŞ OLUR 

En son benim Cumhurbaşkanlığı seçimim vardı. Yüzde 52 ile seçildim ben ve tüm büyükşehirler burada bir gerçek var. O seçimde örneğin ben AK Parti"nin bir adayı olarak çıktım karşımda bütün siyasi partiler 14 parti bir araya geldi. Bu referandum farklıydı. Hayır oyları bir partinin oyu değil, evet oyları da bir partinin oyu değil. Dolayısıyla burada bir yanlışın içerisine düşmemek lazım. Bu Mart 2019 ama asıl Kasım 2019"da belli olacaktır. Burada iki sandık gelecek ve her şey net olarak ortaya çıkacak. O zaman siyasi partiler kendi adaylarını ortaya çıkarabilecek mi? Hepsini orada göreceğiz. Şu ifade bana göre doğru değil bölünmüşlük. Böyle bir şey söz konusu değil ki. Eğer referanduma gidiyorsanız bir beyaz olacaktır bir siyah olacaktır bir evet bir hayır olacaktır. Evet ve hayır çıktı diye bölünmüş dersek yanlış olur.

AİHM"İN DE BÖYLE BİR YETKİSİ YOK 

Bunu mesela ana muhalefet partisi kabullenemiyor hazmedemiyor. Bir gerçek var ki o da önce hukuku bileceksin. Sandığın bir hukuku var. Seçim biter sayımlar yapılır ilçe seçim kurulları il seçim kurulları yapılır sonra tüm itirazlar YSK"ya gider ama YSK"nın verdiği karar nihaidir onun daha ilerisi yoktur. Seçimin kuralı bu. Şimdi ana muhalefet YSK"ya gitti olmadı bugüne kadar hiç olmamış mekanizma Danıştay"a gitti sonuç zaten belli Danıştay"ın böyle bir yetkisi yok ne dedi "Benim böyle bir yetkim yok" dedi şimdi AYM"ye gidecekler ama oranın da böyle bir yetkisi yok. Siyasi alanda kullanılan oylarla ilgili AYM"nin bir yetkisi yok. AİHM"nin de böyle bir yetkisi yok.

 

İNGİLTERE İÇİN BUNU SÖYLEMEYENLER TÜRKİYE İÇİN NEDEN BU İFADEYİ KULLANIYOR? 

ABD"de Trump yüzde 45,9"unu almıştır ama sistem gereği kongredeki üye sayısı 304"tür. Kaybeden Clinton"ın üye sayısı 227"dir. Şimdi aynı durum Fransa"da birinci tur çıktı. Bir neticeye gidilemedi şimdi ikinci tur yapılacak. Önümüzdeki hafta göreceğiz. Oralarda da buna yakın şeyler olabilir. Brexit de mesela AB"den ayrılma oyu yüzdesi 51,9 bizimki ile hemen hemen aynı. Ayrılma taraftarı 17 milyon 400 bin kalma taraftarı 16 milyon 150 bin. Bizde katılım çok yüksek yüzde 85 küsür katılım var. İki grup arasındaki oy farkı 1 milyon 269 bin. Tabi katılım da yüzde 85"in üzerinde. Şimdi kimse kalkıp da ya İngiltere bölündü diyebilir mi?

 

ERKEN SEÇİM VAR MI? 

Güçlü bir hükümetimiz var, gündemimizde de böyle bir konu yok.

 

VATANDAŞLARIMIZIN TÜM HAKLARINI KORUMAK ZORUNDAYIZ 

Mayıs çok yoğun bir ay olacak. Pazar günü Hindistan"da olacağım. Dönüp geldikten sonra bir Rusya ziyaretim olacak Putin ile görüşmelerimiz var. Oradan dönüp geleceğiz ondan sonra bir Çin ziyaretimiz var. Çin"deki ziyaret uluslararası düzeyde en üst düzey katılımların yoğun olduğu bir zirve olacak. Oradan da ABD"ye geçeceğim orada seçim sonrası Trump ile görüşmemizi yapacağız. Telefonla 3-4 kez görüşmemiz oldu. Fakat şu anda Türkiye ABD ilişkileri bölgesel konuları başta ele alma imkanımız olacak. Savunma noktasında iki NATO ülkesi olarak dayanışmamızı ele alacağız. Terörle mücadelede YPG, PKK, FETÖ, DEAŞ tüm konuları ele alacağız. Bir çok belge ve bilgileri kendilerine aktarmıştık. Bunun yanında en önemli atacağımız adımlardan biri de son dönemde Rıza Zarrab benim bir vatandaşımdır. Devletlerin yöneticilerin de bir görevi kendi vatandaşının hukukunu korumaktır. Varsa bir suçu bizim Adalet Bakanlığı"mıza da bildirilir ve gereği yapılır. Ama durduk yere uydurma işlemle vatandaşımız alıkonulursa kendi vatandaşını koruyamayan bir ülke konumuna düşersin. Halkbank Genel Müdür yardımcımıza yapılanın da burada art niyetli bazı girişimlerin olduğunu göstermektedir. Burada da FETÖ ile ilgili bağlantıların olduğunu hissediyor ve görüyoruz. Bu oyunun bozulması gerekiyor.

Bu 170 ülkede adeta bir mikserdir. Eğitim hizmet gibi kılıfa girerek bu işleri yürütmektedir. Biz bunları Sayın Trump ile paylaşacağız. Görüşmemiz zengin olacak ve üzerinde duracağımız konuları şimdiden planlıyoruz.

SON TERÖRİST YOK EDİLENE KADAR MÜCADELEMİZ İÇERDE VE DIŞARDA SÜRECEK 

Kesinlikle TSK"nın Sincar"da yaptığı operasyon kesinlikle peşmergelere karşı bir operasyon değildir ve bu daha önce de zaten Sayın Barzani"ye bildirilmiş olan bir operasyondur. Bununla ilgili olarak bizim Türkiye için tehdit oluşturan bölgeler yaklaşık 40 nokta var buralar bütün mühimmat ve silahlarının depolandığı yerlerdir. Bu ABD tarafına da Rusya tarafına da bildirilmiştir. Bizim buralardan oluşan tehdidi ortadan kaldırmaya yönelik operasyondur. Operasyonlarda 5-6 peşmergenin hayatını kaybettiği bildirildi. Ancak bu durum önceden kendilerine bildirilmesine rağmen böyle bir sonucun çıkması bizi üzmüştür. Son terörist yok edilene kadar mücadelemiz sürecek. Sincar bizim açımızdan ikinci bir Kandil"dir ve biz buna müsaade etmeyeceğiz. Burada 2 bin civarında PKK"lı var ve biz burada yeni bir oluşuma müsaade edemeyiz. Tedbirimizi almaya mecburuz. Bataklığı kurutmazsak tekrar burayı kurutmak mümkün değildir. Bunu ABD"li, Rus ve Kuzey Irak yerel yönetimi ile de bunu paylaşıyoruz. Son teröriste kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Sınır vilayetlerimizde huzuru temin etmemiz lazım.