Yazıma başlamadan önce Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde dün akşam saat 21.22 sıralarında meydana gelen patlamada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalan yakınlarına sabırlar diliyorum.

Maalesef terör kanlı ve kahpe yüzünü bir kez daha gösterdi. Yapılan bu eylemle amaçlanan, ülkemizi güçsüz düşürerek bir kaos ortamı oluşturmaktır.

PKK terör örgütüyle Doğu’da bir iç savaş çıkarmak isteyen odaklar bunu başaramayınca bir başka terör örgütüyle İstanbul gibi çok göz önünde olan bir şehirde bu eylemi gerçekleştirerek ülkemize büyük zarar vermiştir.

Bu eylem sıradan bir terör eylemi değildir. Eylemin gerçekleştiriliş şekli, zamanlaması ve yapıldığı yer özellikle seçilmiştir. Bu eylemin dünya gündeminde yer bulması amaçlanmış ve öyle de olmuştur.

Tabi bu olayın İsrail ve Rusya’yla bozulan ilişkilerin yeniden düzelmeye başlaması sonrası gerçekleşmesi çok da manidardır.

Ülkemiz ne zaman dengeleri değiştirecek bir adım atacak olsa bu türden eylemlerle adeta uyarılmaktadır.

Bunlara karşı ülkemiz gereken önlemleri elbette almalı ve alıyordur da fakat bazen terör karşısında bu önlemlerin hiçbir etkisi olmuyor.

Çünkü düşmanınız hain ve kahpe. Şimdi sormak lazım bu eylemi yapanlara, ne elde ettiniz? Onlarca masum insanı öldürerek bir zafer mi kazandınız.

Ya da inandığınız dinde insan öldürmek var mı? Şimdi bazı uzmanlar çıkacak güvenlik zafiyetinden bahsedecek, hükümeti ve güvenlik güçlerini suçlayacak.

Tabi olaya bu yönden de bakmak lazım fakat art niyetli yorumlar bize ve birliğimize ancak zarar verir. Özellikle buna dikkat etmemiz gerek.

Bazı televizyon kanallarında anlayarak ya da anlamadan bir nevi terör propagandası yapılıyor ki işte bu çok tehlikeli.

Az önce değindiğim gibi ülkemiz iki ülkeyle yeni bir sayfa açma arifesinde. Özellikle İsrail ile yapılan mutabakat ve elde edilen kazanımlar hem ülkemiz için, hem Filistin hem de Hamas için oldukça önemli.

Tabi bazılarına göre bu Türkiye’nin bir zaferiyken bazılarına göreyse büyük bir geri adım.

Sonuca baktığımızda; Türkiye baştan beri talep ettiği özür, tazminat ve ablukanın kaldırılması şartları yerine getirtmiştir.

Tabi bu başarı Tel Aviv'deki aşırı sağcı bakanlarla, ülkemizdeki aşırı solcu bazı kesimleri rahatsız etmiştir.

Burada dikkate alınması gereken bu mücadelede canıyla, kanıyla mücadele eden Hamas’ın bu mutabakat sonucu Türkiye’ye teşekkür etmesidir.

Demek oluyor ki Türkiye doğru olanı yapmıştır. Günümüzde ülkeler arsındaki barış da savaş da kalıcı olamaz.

Devletlerin, Milletlerin dostları ve düşmanları olmaz; çıkar ilişkileri olur. Kalıcı olan tek şey ülkelerin menfaatleridir. Bundan dolayı ülkemiz menfaatleri gereği İsrail’le bu mutabakatı yapmıştır.

Güçlü devlet, sadece sahada mücadele etmekle olunmaz masa başı kazanımlarla olur. Ayrıca terörle mücadelede kanunlar tekrar gözden geçirilmeli, terör suçlarının cezası idam olmalı.