Herkesin Fetullah'ın etrafına yaklaşmak için can attığı 2004'te orijinalini Fince olarak yazdığım (Todellinen Islam) ve 2007'de genişleterek Türkçe olarak yayımlanan "TEVRAT, ZEBUR, INCIL, KURAN VE ISLÂM" kitabımda; "Dinler Arası Diyalog" diyenlerin ne kadar "cahil" olduklarını, etraflıca anlatmıştım.

Kısaca, "Dinler Arası Diyalog", "İbrahimi Dinler", "Semavi Dinler", "İsevi", "Musevi" gibi ifadeler kullananların Kuran'dan bihaber olduklarını da belirterek, milletin "Alim" diye peşinden koştuklarının nasıl birer cahil olduklarını da deşifre etmiştim.

Ve dini bilmeden din adına organizasyon yapanlar, bugün savrulmuş gidiyorlar ve yokolmaya da, mahkumlar.

Keşke benim gibi olayın farkında olanlar, önceden dinlenseydi de halk bilinçlendirilebilirdi.

Nasıl böyle cahillik yapanların arkasından bu millet gidiyor, anlayamıyordum. Ve bir Müslüman olarak, üzerime düşeni her zaman yapmıştım.

İşte TEVRAT, ZEBUR, INCIL, KURAN VE ISLÂM isimli kitabımın 3. Bölümü " İBRAHİM’İN DİNİ VE HZ.MUHAMMED" başlığıyla yazdıklarımdan bir özet:

‘İbrahimî Dinler’ veya ‘Semavî Dinler’ demekten sakının. Cahilliktir bu. Allah’ın tebliğ ettirttiği din, tektir ve İslâm’dır:

”’Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin’ diye Nûh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı.” (Kuran, 42/13)

’Dinler Arası Diyalog’ gibi toplantılar yapanların, ’dinler arası’ derken, sanki İslâm’dan başka dinleri Hz.Musa ve Hz.İsa getirmişler gibi, illegal olan şeyi legalleştirmeye çalışmaları, Kuran’ı iyi anlayamamalarından kaynaklanmaktadır. Doğru ifade ’Ümmetler Arası’dır, Hz.Musa ve Hz.İsa’yı peygamber olarak kabul edenlerle münasebetlerde. Onlar ne derlerse desinler, Kuran’a inanan doğru tabiri kullanmalıdır.

İslâm’ı başkalarına yağ çekerek, orasını burasını kıvırtarak anlatmaya çalışmanıza da gerek yoktur. İsteyen, aklı olan gerçeği görür ve gelir.

Bazıları ise, ”Hz.Musa, Musevî dinini kurmuştur” ve ”Hz.İsa, İsevî dinini kurmuştur” deyip, bu İslâm’ın iki büyük peygamberine önce birer din kurdurtup, ondan sonrada ”İslâm, Hz.Muhammed ile gelmiştir, diğer dinlerin hükmü ortadan kalkmıştır” gibi şeyler söyleyerek saçmalamaktadırlar.

Her kitap verilen peygamber bir din kuruyorsa Hz.Davud’a da ’Zebur’ verilmiştir ve niçin Hz.Davud, ’Davudî’ diye bir dinin kurucusu değildir?

İşte apaçık bir âyet:

”’Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin’ diye Nûh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı.” (Kuran, 42/13)

”Allah nezdinde hak din, İslâm’dır.” (Kuran, 3/19)

Her peygamberin ümmeti vardır. Hz.İsa’nın doğduğu yer Nasıra’ya nispeten, onun ümmetini Türkçe olarak, Osmanlı’nın adlandırdığı gibi Nasara Taifesi olarak adlandırmak en doğrusudur.
...
Yahudilik din ismi değildir, soy ismidir ve Hz.Yakup’un 12 oğlundan birisi olan Yahuda’dan gelmektedir (Bugün İsraîlli de diyorsunuz. İsraîl, Hz.Yakup’un diğer ismidir ve Yahudiler, kurdukları devlete ataları Hz.Ya-kup’un ismini vermişlerdir). 
...
Hiçbir peygamber ’din kurucusu ve sahibi’ olarak adlandırılamaz. Dinin Sahibi Tek’tir ve Allah’tır!

Bir matematik dersini aynı kitaptan başka öğretmenler anlatıyor diye dersin adı öğretmene göre değişmez! Dersin adı matematik, öğretmenler farklı! Dinin ismi İslâm, öğretmenler ise peygamberlerdirler.

Peygamberin görevi, Allah’nın mesajını insanlığa aktarmaktır. Peygamber, kendisine verileni verir! Mesajın Sahibi ve Yazanı mesajı ileten değildir.

Okuduğum birçok kitap da, âlim diye bizlere lanse edilenlerin de İsevî (İsacı) ve Musevî (Musacı) gibi adlandırmalar yaptıklarını gördüm. Böyle bir işi yapanlar şirke girdiklerinin farkında değillerdir. Sanki Hz.İsa ve Hz.Musa birer din kurucusuymuşlar, İslâm’dan başka dini anlatmışlar gibi onları takip edenlerin İsevî ve Musevî diye adlandırılmaları, çok yanlıştır

Bizler Muhammedî (Muhammedci) değiliz, Müslümanız! Batılılar, ‘Muhammedian’ diyerek, din ismi olarak kullanmaya çalışmaktalar İslâm’ın yerine. Bizimkiler de onlardan esinleniyorlar.

Ne Kuran’da ne Tevrat’ta ne de Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri’nde yeni bir dinden bahsedilmez. Bu kitaplarda, Din hep aynıdır, Hz.İbrahim’in dinidir.

Hz.İsa, Yahudiler’e peygamber olarak gönderilmiştir:

”İsa, ’Ben İsraîl evinin kaybolmuş koyunlarından başkasına gönderilmedim’ diye cevap verdi.” (Yeni Ahit, Matta İncili, 15/24)

Hz.İsa ile aynı anda Hz.Yahya’da peygamberlik görevini yapmaktaydı. Hz.Yahya’ya ‘Yahyevî’ diye bir din kurucusu veya tebliğcisi olarak bakıyor muyuz? Hayır! Her ikisi de Allah’ın dini İslâm’ı anlatıyorlardı.

(İsa dedi) ”Sanmayın ki, ben Şeriat’ı yahut peygamberleri yıkmaya geldim; ben yıkmaya değil, fakat tamam etmeye geldim. Çünkü doğrusu size derim: Gök ve yer geçip gitmeden, her şey vaki oluncaya kadar, Şeriat’ten en küçük bir harf veya bir nokta bile yok olmayacaktır. Bundan dolayı bu en küçük emirlerden birini kim bozar ve insanlara öylece öğretirse, göklerin melekûtunda kendisine en küçük denilecektir ve onları kim yapar ve öğretirse, göklerin melekûtunda kendisine büyük denilecektir.” (Yeni Ahit, Matta İncili, 5/17-20)

”De ki: şüphesiz Rabbim beni doğru yola, dosdoğru dine, Allah’ı birleyen İbrahim’in dinine iletti. O, ortak koşanlardan değildi.” (Kuran, 6/161, bkz.16/123)

‘İbrahimî Dinler’ veya ‘Semavî Dinler’ demekten sakının. Cahilliktir bu. Allah’ın tebliğ ettirttiği din, tektir ve İslâm’dır:

”’Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin’ diye Nûh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı.” (Kuran, 42/13)

”De ki: Biz, Allah’a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve Yakuboğulları'na* indirilenler, Musa, İsa ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onları birbirinden ayırt etmeyiz. Biz ancak O’na teslim olduk.” (Kuran, 3/84)

*Hz.Yakup’un diğer adı da İsraîl’dir.

”Biz Nûh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrahim’e, İsmail’e, Yakup’a, esbâta*, İsa’ya, Eyyüb’e, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a vahyettik. Davud’a Zebur’u verdik.” (Kuran, 4/163)
*Torunlara

Ne Kuran’a ne de Tevrat ve 4 İncil (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna)’e göre, Hz.Musa ve Hz.İsa yeni bir din de getirmemişlerdir. Kuran, Hz.İsa’nın takipçilerini de Nasara olarak anar. Bu bir din ismi değil, yöre ismidir. Hz.İsa, Nasıralı idi ve İncil’de de ’Nasıralı İsa’ sözü geçer(bkz. Yeni Ahit, Yuhanna İncili, 18/5; Markos İncili, 1/24; Matta İncili, 2/23 ve Luka İncili, 4/34)

”Nasıralı İsa'nın orada olduğunu duyunca, ’Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!’ diye bağırmaya başladı.” (Yeni Ahit, Markos İncili, 10/47)

Hz.Süleyman ve Melike de Müslüman idiler:

”Melike: Bize daha önce (Allah’tan) bilgi verilmiş ve biz Müslüman olmuştuk.” (Kuran,27/42)

Din tektir ve yukarıdaki âyetlerden de gördüğümüz gibi tüm peygamberler aynı kaynaktan aldıkları bu dini insanlığa aktarmışlardır.

”’Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin’ diye Nûh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı.” (Kuran,42/13)

”Her ümmetin bir peygamberi vardır. Peygamberleri geldiği zaman, aralarında adaletle hükmedilir ve onlara asla zulmedilmez.” (Kuran, 10/47)
...

Gördüğünüz gibi herşey açıkca belirtilmiş Kuran'da.