CHP Genel Başkanı Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Yapılan açıklama şu; uçağımız bilerek düşürüldü. Bugünkü teknoloji bu uçağın bilerek düşürüldüğünü gösteriyor. Suriye hükümeti adeta ders vermek üzere uçağı düşürüyor.

Bir soruyu kendimize soralım. 10 yıl önce bir komşumuzun uçağımızı düşereceği aklınıza gelir miydi? Ne oldu da uçağımız düşürüldü. Kof gürültüye gerek yok. Dış politika farklı birşeydir. İç politikada halkınıza yalan söyleyebilirsiniz. Ama dış politika farklıdır. Sizin uluslararası caydırıcılığınız bir kere sınanırsa artık ondan sonra sizin güvenliğiniz tehlikede demektir. Sıçan geçer yol olur.

Bu coğrafyada olmamızı kimse bize altın tepsiyle sunmadı. Bunun bedeli var. Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda bunun maliyetini ödedik.

4 Temmuz 2003 Kuzey Irak'ta Türk askerlerinin başına çuval geçirilen tarihtir. Hiçbir dönemde böyle bir şey olmadı. Nota vermeye bile cesaret edemeyeceksin.

İkinci olay Mavi Marmara. Uluslararası sularda, dokuz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı şehit edildi. Ne yaptık? Estik, gürledik, basın grup toplantıları yaptık. Onların kanı yerde kalmayacak, takip edeceğim dedik ama AKP unutturmaya çalışıyor.

Uçağın düşürülmesi kabul edilebilecek bir şey değil. her yerde takpiçisi olacağız. Dış politikanın açtığı yaranın farkında mısınız? Dış politika blöf üzerine kurulur mu?

Kıbrıs Barış Harekatı'nı hatırlarsınız tek bir şey söylendi: Ayşe tatile çıkıyor.

Sizin kararlarınız artık Ortadoğu gazetelerinde alay konusu oluyor. Başbakanınızla alay ediyorlar. Bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı nasıl bu duruma düşebilir? Biz bunu kabul etmiyoruz.

31 Mayıs 2010, 9 yurttaşımızın uluslar arası sularda öldürülmesi. Başbakan çıktı grup konuşması yaptı. “Kimse Türkiye’yle aşık atması, sabrını sınamaya kalkmasın” dedi. Habire test ediliyor.

Bu konuşmadan sonra 1 Haziran’da Obama arıyor. “Bu konunun Türkiye’nin beklentilerine çözüm için bir çaba harcıyoruz” diyor.

10 Temmuz 2010 Başbakan Sırbistan’a gidiyor, açıklama aynen şöyle: “Suskun bir ABD yönetimi var, bu düşündürücü. Furkan Doğan ABD vatandaşıydı. Buna karşı mücadelemiz sürecek” diyor. "