İki günlük bir program için Washington'da olduklarını belirten Babacan, G20 Bakanlar Toplantısını gerçekleştirdiklerini ve Haziran ayında Brezilya'da yapılacak olan sürdürülebilir kalkınma toplantısına hazırlık toplantısını dün gerçekleştirdiklerini söyledi.

Babacan "Toplantılar faydalı oldu. İki üç ay öncesine göre genel atmosferin biraz daha iyi olduğu görüldü. Cannes Zirvesi'nden bugüne kadar geçen surede ilerleme olduğu görüldü. Ancak uygulama önemli olacak.

Avrupa Birliği ülkelerinin bu kararları anayasa seviyesinde uygulamaları lazım. Buna parlamentolar karar verecek. Bu gerçekleşecek mi, gerçekleşmeyecek mi göreceğiz" dedi.
Amerika Birleşik Devletleri'nden beklenti konusunda ise "Amerika'dan beklenti sadece para basarlarsa ve bu durumu idare edeceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Yapısal reformlar üzerinde daha fazla durulacağı umuluyor. Gereken ne ise 2013'de Amerika'nın bunu yapacağına inanıyorum. Bütçe açıklarını azaltmaya başlayacak kredibilitesi yüksek orta vadeli bir politika açıklamasını bekliyoruz. Bunu G20 komunikesine de yazdık" dedi.

Suriye konusunda Türkiye'nin duruşuna olan yaklaşım konusunda da yorum yapan Babacan "İster ABD olsun, ister Suriye halkları toplantısına katılan ülkelerin duruşu olsun, Türkiye'nin yaklaşımı ve ortaya koyduğu duruş, insanlık adına yüksek sesle ortaya koyması hak verilen bir şey. ABD ile yaklaşımımız benzer. Türkiye'nin duruşu, ABD ve AB tarafından dikkate alınıyor ve ülkeler Suriye politikasını oluştururken Türkiye'nin dediklerini dikkate alıyorlar.

Pek çok ülkenin duruşu Türkiye'nin duruşu ve söylemlerine endeksleniyor. Suriye'nin bugünkü durumu ikili görüşmelerde gündeme geldi. Sorun uluslararası toplumun tek bir duruş belirleyememesi oldu. Suriye’nin sorunları mutlaka Suriye'nin iç dinamiğinin çözmesi lazım. Şiddet durursa Suriye'nin iç dinamikleri zaten gerekeni yapacaktır. Zor kullanma ortadan kalktıktan sonra haklin gerçek iradesi hangi yönde ise, o şekilde gerçekleşecek" dedi.