Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 yaşındaki Fatih Koçaker'in işkence ile öldürülmesi nedeniyle açılan davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık üvey anne Leyla Koçaker Alanya Kapalı Cezaevi'nde dünyaya getirdiği ikiz oğullarıyla gelirken, tutuklu sanık baba Seyit Ali Koçaker ve taraf avukatları da katıldı. Mahkeme heyeti, davanın sonuna gelinmesi nedeniyle savcıdan esasa ilişkin mütalaasını istedi. Savcı, sanıklardan Leyla Koçaker'in toplamda 10 yıla kadar hapis, baba hakkında ise beraat kararı verilmesini talep etti. Üvey annenin avukatı ise, Fatih'in ölümüne müvekkili olan üvey annesinin sebep olmadığını savunarak, beraat kararı verilmesi gerektiğini savunurken, ceza verilirse de iyi hallerin uygulanmasını istedi. Babanın avukatı da, müvekkilinin olaydan bilgisinin olmadığını belirterek, beraat kararı verilmesini talep etti.

ANNEYE MÜEBBET, BABAYA 8 YIL 4 AY HAPİS

Son sözleri sorulan sanıklardan üvey anne Leyla Koçaker, "Çocuğuma ben işkence yapmadım. Çocuğun psikoloji bozuk olduğu için kendi kendine yaptı" dedi. Sanık baba ise, "Ben çocuklarım için çalıştım durdum. Başka da bir şey yapmadım. Adalete sığınıyorum" şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti sanıklardan üvey anne Leyla Koçaker'e işkence yaparak kasten ölüme sebebiyet vermekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, sanık baba Seyit Ali Koçaker hakkında ise çocuğunu ihmal ederek ölümüne sebebiyet verdiği gerekçesiyle TCK'nın 83/1 maddesi gereğince 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar erdi. Mahkeme sonunda kararı duyan üvey anne, temyize gideceğini, doğruları kendisinin söylediğini savundu.


HASTANEYE GÖTÜRMEMİŞ, KAFASINI DİKMİŞTİ
Olay, 5 Temmuz 2011 tarihinde Konya'nın merkez Selçuklu ilçesinde ikamet eden 9 yaşındaki Fatih Koçaker'in amcası tarafından hastaneye kaldırılmasıyla ortaya çıkmıştı. Kaldırıldığı hastanede ilköğretim öğrencisi Fatih Koçaker'in üvey annesi Leyla Koçaker tarafından sürekli işkence görüp, yakıldığı ve makatına oklava sokularak bağırsaklarının zedelendiği ortaya çıkmıştı. 40 gün tedavi gören Fatih, tüm çabalara rağmen kurtarılamamıştı. Bir önceki duruşmada hakim karşısına çıkan üvey anne Leyla Koçaker, "Merdivenden düştü, ayak bileği kırıldı. Yanan sobaya oturttu dediler, sobaya yaklaşması nedeniyle kendi kendinin poposunu yaktı. Ben ona pipini yakarım dedim sadece, o kendi gazeteyle pipisini yakmış. Makatına oklavayı halası ve kendisi sokmuş, ben yapmadım. Ranzadan atladı, bir kolunu kırdı. Sonra okulda diğer kolunu kırdı. Öğretmenlerinin haberi olmamış, eve geldi alçıya aldırdık. Kafasını banyonun duvarına çarpmış kanıyordu. Ben de hamile, hasta olmamın yanı sıra telefonumda kontörüm olmadığı için kimseye haber veremedim. İğneyi ocakta ısıtıp, kafasına 3 dikiş attım. Ben eşimle evlendikten sonra çocuklarıma bütün sevgimi gösterdim. Ama Fatih beni sevmedi, yaramazlık yapıyordu, eve pisliyor ve yedikten sonra istifra ediyordu. Hırsızlık yapmaya başlamıştı, ben de kendisine iki tokat attım. Başka da bir şey yapmadım" demişti.