CNN Türk’te Hakan Çelik’in sunduğu Hafta Sonu programına konuk olan Feyzioğlu şunları söyledi:

Kanunda bir boşluk yok bizim. Uygulamadan bazı sıkıntılar, tereddütler, güvensizlikler var.

22,5 YILA KADAR CEZA VEREBİLİRLERDİ
Bu olayda savcı 22.5 sene ceza istemişti. 1 ölü, 1 yaralı olduğunda ya da 1'den çok ölü olduğunda ama 1 ölü 1 yaralı da dahi istenebiliyor. 2 yıldan 15 yıla kadar cezanın üst sınırı. Ve eğer çarpan kişi 'bilinçli taksir' dediğimiz yani öngörmüş sonucu ama "olmaz, ben becerikli bir şoförüm, aradan sıyırıp geçerim" demişse bu da cezanın 1 bölü 2 oranında artırılması anlamına geliyor. Yani 7.5 yıl daha ekliyorsunuz. 22.5 yıla kadar verilebilecek bir ceza var.

Meskun mahalde anormal bir hızla gitmek ve üstüne üstlük bir de alkollü araç kullanmak bu Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre bilinçli taksir. Yani temel cezayı 15 yıl olarak verse mahkeme, bunu artırdığında 22.5 yıl oluyor. Bu en üstü. En aşağı da işte 2 küsur yıl.

SORUN KANUNLARDA DEĞİL, UYGULAMADA
Bizim sıkıntımız kanundan kaynaklanmıyor. Bizim sıkıntımız, her davayı soruşturmayı toplum krize dönüştürmeye meyilli uygulamadan geliyor.

RÜZGAR ÇETİN OLAY ABD’DE YAŞANSAYDI
Son derece yüksek bir ceza olurdu. Bir Amerikan jürisi ve Amerikan savcısı daha önceki davranışlarına bakarak bu kişinin toplum için zararsız olduğunu ve daha hafif cezalarla geçiştirilemeyeceğini söyleyebilirdi. Ve toplum içine bu kadar kolay salmazdı.

“YARGITAY CEZAYI AZ BULACAKTIR”
Yargıtay düzeltene kadar bu yanlışlık orada duracak. Benim kanaatim Yargıtay’ın yerleşik içtihadı bu cezayı az bulacaktır.