İmralı'da ömür boyu hapse mahkum olan Teröristbaşı Öcalan yıllarca avukatları aracılığı ile PKK'ya direktifler, emirler vererek örgütü yönetmişti.

Genelde 15 ya da bir aylık periyotlarla avukatları ile görüşülmesine izin verilen Öcalan, bu görüşmelerde örgüten neler yapması gerektiğini anlatıyordu.

Avukatlar Öcalan'a görüşme sonrası genelde iki metin oluşturuyorlardı. Kamuoyu ile paylaşılan birinci metinde Öcalan'ın sözde "barış mesajları" medya ile paylaşılırken, yine avukatlar tarafından oluşturulan diğer metinde ise PKK'ya neler yapması gerektiği konusunda taktikler veriliyordu.

Hükümet tarafından Silvan saldırı sonrası Öcalan'ın avukatları ile görüşmelerinin kesilmesine karar verildi. Ve o günden bugüne kadar Öcalan'ın avukatları ile görüşmesi yasak.

Bu durumun örgütte bir başı bozukluk bir dağınıklık yarattığı Karayılan'ın telzi konuşmalarına da yansımış durumda:

Karayılan, "Bu süreçte kendi içimizde kavga ve sorunların baş göstermesi bizi zora soktu" diyerek örgütteki dağınıklığa işaret ediyor.

Avukatları ile görüşmesin izin verilmeyen Öcalan, geçtiğimiz günlerde kardeşi Mehmet Öcalan'a görüştü. Ve yine o görüşmede de Öcalan'ın topluma PKK sorununu çözeceğine ilişkin sözde "barış mesajları ve PKK'ya tepki gösterdiği"ne ilişkin mesajlar kamuoyuna yansıdı.

Bugün'den Adem Yavuz Arslan, Öcalan'ın kardeşi ile görüşmesiyle ilgili çok kritik bir ayrıntıyı gündeme getirdi.

Meğerse kardeşi üzerinden mesaj yollayan Öcalan sanılanın aksine hiç de PKK'ya tepki koymamış.

Hakkını yemeyelim tepki koymuş PKK'ya Öcalan ama neden kan dökmedikleri için tepki koymuş. Ortada bir tepkinin olduğu doğru ama bu sanılanın aksine daha fazla kan dökülmediği için.