İngiliz işadamları Gauher Yaqub ve Sujah Yaqub, “Atatürk” ismini kozmetik, ilaç, giysi ve gıda maddesi üretiminde marka olarak kullanmak için 2006’da AB Marka ve Tasarım Ofisi’ne başvurdu. Ofisin bu başvuruyu tescil etmesi üzerine Dışişleri ile Sanayi Bakanlığı, 2009’da “Atatürk bizim liderimizdir. Uygunsuz biçimde kullanılırsa bizi rencide eder” savunmasıyla karara itiraz etti. Ancak, başvuru 2011’de reddedildi. Bunun üzerine Türkiye, Temyiz Kurulu’na gitti. Kurul, Eylül 2012’de Atatürk isminin marka tescilini iptal etti.

TÜRKİYE, 2009’da başlayan “Atatürk” davasını kazandı. Türkiye savunmasında,  “Atatürk bizim liderimizdir. Uygunsuz biçimde kullanılırsa bizi rencide eder” dedi.

İngiliz asıllı işadamları Muhammed Gauher Yaqub ve Muhammed Sujah Yaqub, Avrupa Birliği (AB) İç Pazar Uyumlaştırma Ofisi adıyla bilinen AB Marka ve Tasarım Ofisi’ne başvuru yaptı. Atatürk ismi kozmetik, ilaç, giysi ve gıda maddesi üretiminde marka olarak kullanılması amacıyla ofis tarafından 12 Eylül 2006’da bu kişiler adına tescil edildi. Bu gelişme üzerine Türkiye devreye girdi. Türk Patent Enstitüsü’nün uyarıları üzerine Dışişleri Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı’nın girişimleriyle hukuk savaşı başlatıldı. 13 Mayıs 2009’da iptal işlemi için bir Alman hukuk bürosu ile anlaşıldı. İspanya’nın Alicante kentinde bulunan ofise, markanın iptali için yapılan ilk başvuru, 28 Kasım 2011’de reddedildi. Bu süreç basına da yansıdı. Bunun üzerine Türkiye, Avrupa Birliği yargı kararlarına atıf yapan yeni bir savunma hazırlayarak, bu kez, AB Marka ve Tasarısı Ofisi Temyiz Kurulu’na başvurdu. Temyiz Kurulu, 17 Eylül 2012’de Türkiye’nin başvurusunu inceleyerek “Atatürk” markasının İngiliz işadamlarına tescil başvurusunu iptal etti. Kararda özetle, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olduğu, Türkiye ve Avrupa’da yaşayan Türkler tarafından derin saygı ve bağlılık duyulan bir lider konumunda bulunduğu belirtildi. Kararda, Atatürk’ün Türkler için ulusal bir sembol haline geldiği belirtilerek, “Atatürk” isminin bir marka olarak tescilinin Türk halkını rencide edeceği ve kamu düzenine aykırı olacağı hükmüne varıldı.

O, BİZİM KURTARICIMIZDIR

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türk Patent Enstitüsü’nün üyesi bulunduğu Avrupa Tasarım ve Patent Ofisi’nin bu girişiminden sonra devreye girdiğini anımsattı. İlgili bakanlıkların koordineli bir çalışma yürüttüğünü belirten Ergün, firmanın 2 ay içerisinde AB Adalet Divanı’na itiraz hakkı bulunduğunu, başvurması durumunda Türkiye’nin savunmasını orada da sürdüreceğini belirtti. Ergün, AB’ye yaptıkları savunma metninde, “Atatürk bizim liderimizdir. Ülkemizin kurtarıcısıdır, saygıyla anılan biridir. Uygunsuz biçimde kullanılırsa bizi rencide eder. Yapılan doğru değil” dediklerini söyledi.