AK Parti, Özel Yetkili Mahkelemelele ilgili değişiklik önergesini Meclis Genel Kurulu'na sundu.

3. Yargı Paketi olarak bilinen ve Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasını da içeren 3. Yargı Paketi'nin görüşmelerine Meclis Genel Kurulu'nda başlandı. Dün gerçekleşen oturumda 55. maddeye kadar olan 3. bölümün görüşmeleri tamamlanmıştı. Bugün başlayan görüşmelerde ise 55. maddeden sonraki maddeler görüşülecek. 3. Yargı Paketi ise toplamda 110 maddeden oluşuyor.

Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili düzenleme ise paketin 74. maddesine eklenerek görüşülecek. AK Parti Grup Başkanvekilleri Ünal ve Aydın ile arkadaşlarıtarafından 3. Yargı Paketi'ne ilişkin hazırlanan önergeye göre, özel yetkili mahkemeler kaldırılıyor, özel yetkili mahkemelerin görev alanına giren davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Ahmet Aydın ile AK Parti'li bazı milletvekillerinin imzalarının bulunduğu önergeye göre, özel mahkemeler kaldırılıyor. Özel mahkemelerin görev alanına giren davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Halen özel yetkili mahkemelerdeki davalar, kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar bu mahkemelerde görülmeye devam edilecek.

Hazırlanan önerge, ''3. Yargı Paketi'ne ilişkin tasarının 74. maddesinin değiştirilmesini öngörüyor.

Önergeye göre, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine HSYK tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri, Adli Yargı Adalet Komisyonu'nca, bu mahkemelerden başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemeyecek.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler ile Askeri Mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler sakla kalacak.

TMK kapsamına giren suçlarla ilgili olarak soruşturma, HSYK'ca bu suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca yapılacak. Bu Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başka mahkemelerde ve işlerde görevlendirilemeyecek.

-MİT mensupları izne bağlı olacak-

TCK'nın ''Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak'', ''Anayasayı ihlal'', ''Yasama organına karşı suç'', ''Hükümete karşı suç'', ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan'' ''silahlı örgüt'', ''silah sağlama'' ve ''suç için anlaşma'' başlığıyla düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacak. Ancak Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu'nun 26. maddesindeki ''MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması, Başbakanın iznine bağlıdır'' hükmü saklı olacak.

Yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli kararları alma, bu kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve sadece bu işlere bakmak üzere yeteri kadar hakim görevlendirilecek.

-Gözaltı süresi 48 saate çıkartılıyor-

CMUK'ta gözaltı süresine ilişkin maddede de değişiklik yapılıyor. Gözaltı süreleri, 24 saatten 48 saate çıkarılacak.

Soruşturmanın amacı tehlikeye düşebilecekse yakalanan veya gözaltına alınan, gözaltı süresi uzatılan kişinin durumu hakkında Cumhuriyet savcısının emri ile sadece bir yakınına bilgi verilecek.

Gözaltındaki şüphelinin avukatıyla görüşme hakkı, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilecek. Bu zaman zarfında ifade alınamayacak.

Türk Ceza Kanunu'nda yer alan ''örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu veya suçtan kaynaklanan mal varlığı devrini aklama suçu'', ''haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar'' ile ''Temel milli yararlara karşı hakaret, Halkı askerlikten soğutma, Askerleri itaatsizliğe teşvik, Savaşta yalan haber yayma, Seferberlikle ilgili görevin ihmali, Düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü, Askeri yasak bölgelere girme'' suçları hariç, açılan davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

Bu hükümler, bu suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda da uygulanacak. Bu suçlarda Ceza Muhakemesi Kanunu'nda öngörülen tutuklama süresi 2 katı olacak. Çocuklar, bu madde hükümleri uyarınca kurulan mahkemelerde yargılanamayacak. Bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri çocuklar için uygulanmayacak.

3. Yargı Paketi'ne ilişkin hazırlanan bir başka önergede de tasarının ''Geçici 2. maddesi''ne bazı fıkralar ekleniyor.  Buna göre, düzenleme yürürlüğe girdiği tarih itibariyle koşullu salıverilmesine bir yıldan az süre kalan ve açık ceza infaz kurumunda bulunan iyi halli hükümlülerin, talepleri halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimi serbestlik uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilecek.

-Süren davalara ilişkin yeni düzenleme-

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun yürürlükten kaldırılan 250. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen mahkemelerde açılan davalara kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakılmaya devam edilecek.

Bu davalarda yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemeyecek. Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesinin, kavuşturmaya ilişkin hükümleri, bu davalarda da uygulanacak.

CMUK'nun 251. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen Cumhuriyet Savcıları, yürütmekte oldukları soruşturmalara HSYK'ca TMK'nın 10. maddesi uyarınca görevlendirilen Cumhuriyet savcıları göreve başlayıncaya kadar devam edecekler.

TMK'nın 10. maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden durma veya düşme kararı verilemeyecek.

Mevzuatta CMUK'un 250. maddesine göre kurulan ağır ceza mahkemelerine yapılan atıflar, TMK'nın 10. maddesinde belirtilen ağır ceza mahkemelerine yapılmış sayılacak.

Bozdağ'dan CHP'ye ÖYM yanıtı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin önerge hakkında 'CHP'lilerin ne değişti' eleştirilerine yanıt verdi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin önerge hakkında ''CHP'lilerin ne değişti'' eleştirilerine, ''CMK'nın 250, 251, 252 yürürlükten kalkıyor. CHP sanki 250, 251, 252 yürürlükte duruyormuş gibi bir hava yaratmak istiyor. Halbuki bu maddeler yürürlükten kalktı ve oradaki usule dair imtiyazlar da ortadan kalkmış oluyor. Bu büyük bir iyileştirme'' karşılığını verdi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Cemaat mevcut davalarda yargılamalarına devam edecek, Hükümet ise kendi özel yetkili mahkemelerini kuruyor'' şeklindeki yorumların hatırlatılması üzerine, ''O kadar çok iftira yapılıyor ki bunlar da bir başka iftira'' dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin eleştirilere cevap verdi

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, özel yetkili mahkemelere (ÖYM) ilişkin verilen değişiklik önergesine ilişkin eleştirilere, ''Tam da sözümüzün arkasında olan düzenlemedir'' diye yanıtladı.TBMM Genel Kurulu'nda, ''3. Yargı Paketi'' olarak adlandırılan tasarının 3. bölümünde verilen önergeler üzerinde görüşmeler sürüyor.

Bakan Ergin, ÖYM'lere ilişkin hazırlanan önergenin dağıtılmasından sonra kürsüye çıkanların, ''AK Parti'nin, TBMM'yi, kamuoyunu, ülkeyi yanılttığını'' söylediklerine işaret etti.

Ergin, ''AK Parti sözcüleri, Başbakanımız, bakanlarımız ne zaman bu maddelerle ilgili konuşmuşlarsa şöyle dediler: '250. maddedeki yetkili mahkemeleri kaldıracağız. Devam eden davalar etkilenmeyecek. Terörle mücadelemize zarar verecek, darbe ve darbe girişimleri mücadelemize zarar getirecek bir adım atmayacağız. Uyuşturucu ve çetelerle mücadeleye ilişkin maddelerde zafiyet oluşturmayacağız' demiştir. Yaptığımız düzenleme, tam da sözümüzün arkasında olan düzenlemedir'' diye konuştu.

CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Şanlıurfa Cezaevi'nde 13 kişinin yaşamını yitirdiğini anımsatarak, bu olayın Japonya'da olması halinde ilgili bakanın harakiri yapacağını söyledi.

Cezaevinde yattıklarını, cezaevlerinin şartlarını bildiklerini ifade eden Acar, cezaevi şartlarının  iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Acar, ''Türkiye'yi büyük bir hapishaneye döndürdünüz. Hukuk devletini yok ettiniz. Hukuku olmayan devlette, hiçkimse, partiler ayakta kalamaz'' dedi.

BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, verilecek önergeyle isimsiz mahkemelerin geldiğini ifade ederek, ''İsim söylüyorum; 'AKP mahkemesi' deyin, isimsiz kalmasın. Düzenleme, Türkiye'yi demokratikleşmeye yönelik bir çalışma değil. Mahkemelerin yükünün azaltılacağı söyleniyor ancak bu şekilde azaltılamaz, yasaklayıcı mantık olduğu gibi kalıyor. AKP'nin güttüğü politikadan, düşüncede demokrat ama pratikte statükocu, özgürlüklere karşı olduğunu görüyorum. Sizi engelleyen ne?'' diye sordu.

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, verilen önergeyle, ''8 özel yetkili mahkeme yetmez 30 tane getiriyoruz'' denildiğini ifade ederek, ''Mevcut tüm hükümleri alıp, TMK içine koyuyorsunuz. Önergeye göre, tek dava kalsa bile bu mahkemeler devam edecek. Sıkıyönetim mahkemelerinden  son DGM, sonra özel güvenlik mahkemeleri... M harfi sabit kalarak, tüm harf kombinasyonları kullanılmış olacak. Niyetiniz, 'hakim, savcıları yasa manyağı haline getirelim, iş yükü altına kalkamaz hale getirelim, sonunda genel af getirelim'' ise bunu da açıkça söyleyin'' diye konuştu.