Uçak krizi sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Putin ilk kez bir araya gelecek. İlk temasların olumlu sonuçlanarak görüşme kararının alınması ise 'Batı'yı rahatsız ve tedirgin etti. 
Batı dünyasının Erdoğan-Putin yakınlaşmasından tedirginlik duymasının bir nedeni ise Putin'in çantasındaki bir proje...

Haber7 yazarı Taha Dağlı bugünkü köşesinde Batı'yı tedirgin eden o projeyi kaleme aldı.

İşte Taha Dağlı'nın o yazısı;

Putin’in ajandasında bir proje var. Proje “Avrasya Entegrasyonu” olarak tanımlanıyor, yani Batı’nın Erdoğan-Putin yakınlaşmasından duyduğu tedirginliğin adı.

Türkiye ile Rusya normalleşiyor, o sırada bir darbe girişimi oluyor, darbeyi püskürten Cumhurbaşkanı Erdoğan bu süreçte ilk kez Putin’le bir araya geliyor.

Amerika ve AB tarafından çok yakından takip edilen Erdoğan’ın Rusya ziyareti için İngiliz Financial Times gazetesi, “Batı Erdoğan-Putin yakınlaşmasından tedirginlik duyuyor” yorumunu yaptı.

Peki nedir bu tedirginliğin sebebi?

Suriye’de 5 buçuk yılı aşkın süredir devam eden iç savaş var.

Bu katliam sürecinde Türkiye ile Rusya zıt kutuplarda yer alıyor.

Ancak buna rağmen iki ülke de aralarındaki ilişkiye, Suriye meselesini ayrı tutarak devam ettirmeyi başardı.

Ta ki 24 Kasım 2015’e kadar.

FETÖ-NATO operasyonu diyebileceğimiz şaibeli bir olay sonrası Rus uçağı düşürüldü, Ankara-Moskova arasındaki ilişkiler de bozuldu.

Rusya ekonomik yönden bunun acısını hissetti. Rusya Devlet Başkanı Putin’in Nisan itibariyle verdiği mesajlar Ankara tarafından olumlu yanıt bulunca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kremlin’e gönderdiği mektup sonrası iki ülke normalleşme sürecine girdi. İki lider arasındaki ilk yüz yüze görüşme de bugün St. Petersburg kentinde yapılıyor.

Tabi bunlar olurken Türkiye kanlı bir darbe girişimini atlattı.

Darbeden 1 hafta önce Varşova’daki NATO zirvesinde de Rusya’ya karşı agresif politika izlenmesi yönünde kararlar alındı.

Şu açık ki NATO, Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşmasını istemiyor. 24 Kasım uçak krizi en çok onları memnun etmişti.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin kaldığı yerden devam ediyor olması NATO’nun oyununu bozdu, diyebiliyoruz.

Bu aşamada, darbe girişimi sonrası Türkiye’nin yanında yer almayan hatta darbecilere sempatiyle yaklaşan Batı dünyasının tutumuna en güzel yanıt, Türkiye’nin Rusya ile yeni bir sayfa açması.

İşte zaten bu yeni sayfada neler yazıyor, Batı da onu çok merak ediyor. Türkiye AB müzakerelerinden ayrılacak mı, NATO’dan kopup Rusya’yla mı yola devam edecek, tüm bu sorulara yanıt aranıyor.

Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ziyareti tek taraflı bir adım değil. Daha önceden belirlenen ve darbe girişimi sonrası erkene çekilen bir görüşme.

Bununla birlikte bu ziyaret, tek başına, Erdoğan’ın Rusya hamlesi de değil, Putin’in Türkiye hamlesi de, ortak bir paylaşım söz konusu.

Şunu belirtelim, Türkiye Batı’ya sırtını dönüp, yönünü sadece Rusya’ya çevirmez. Ama Rusya ile ikili ve hatta bölgesel ilişkilerin seviyesini, hacmini arttırabilir, bu politika, Türkiye’ye karşı ikili oynayan ABD ve NATO’ya da, PKK veya FETÖ terörüne arka çıkan AB’ye verilecek çok net bir mesajdır.

Peki gelelim, o ilişkilerin seviyesi, boyutu ne olabilir.

İşte bu konuda Rus medyasından bazı ipuçları geldi. Putin, Erdoğan’la görüşmesinden bir gün önce yani dün Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir aradaydı.

Bu üçlü zirveye, eğer uçak krizi hiç yaşanmamış olsaydı, Erdoğan da dahil edilecekti. Şimdi uçak krizi ortadan kalktı, Rus medyası da bundan sonraki Rusya-İran-Azerbaycan zirvesinin Türkiye’nin de katılımıyla 4’lü devlet başkanları zirvesi haline geleceğini duyurdu.

Bu 4’lünün içeriğinde neler var?

Şanghay İşbirliği Örgütü ve Avrasya Gümrük Birliği ile vites yükseltilecek.

Türkiye’nin bu aşamada bu iki güçlü örgütle teması arttırılabilir.

Ruslar genel olarak bu projeye “Avrasya entegrasyonu” diyorlar.

Böyle bir oluşum için Asya ve Avrupa kıtalarında toprağa sahip tek ülkenin Türkiye olması da, bu projede Türkiye’nin ne kadar vazgeçilmez olduğunun göstergesi.

Yani 15 Temmuz sonrası Türkiye ile Rusya, karşılıklı bir ortaklığın içerisine girebilir. Putin’in Avrasya entegrasyonu olarak adlandırdığı bu işbirliğinde Türkiye’ye büyük ölçüde ihtiyaçları var, işte zaten Batı da Putin’in ajandasındaki planın Türkiye tarafından hangi ölçülerde karşılık bulacağını merak ediyor, genel olarak da rahatsızlık ve tedirginlik duyuyor.