Dün çalışma arkadaşımız Levent Ustabaşı’nın Atatürk alanı civarında çektiği zabıta ile seyyar satıcı kavgasının görüntülerini izlerken, o zabıta memurunun zavallılığı beni çok rahatsız etti.

Küçümsemeyin bu mesleği sakın. Zabıta deyip geçmeyin. 

Yediğiniz ekmekten, içtiğiniz sudan, yürüdüğünüz kaldırımdan ve daha birçok şeyden o sorumludur.
Sokakta satılan sağlıksız bir yiyeceğin sorumlusu da odur.


Ne copu var, ne silahı, ne biber gazı ne kalkanı.

Ama polisle eş değer risk taşır çalışma hayatında.

Çünkü onun işi insanların ekmek parası deyip denetimsiz ürünleri pazarlayarak haksız kazanç sağlama girişimlerini engellemektir.

İnsanın ekmeğini elinden almanın ne kadar acı, zor ve vicdanen insanı rahatsız ettiğini herkes bilir.



Benim sürekli savunduğum bir şey vardır. Mesela Güneydoğud’da PKK bayrağı açan ikinci bir devlet için slogan atan terör yandaşları üzerine plastik mermi ile ateş açılmasında bir sakınca görmem. Gözaltına almak istediğinde sana Molotof kokteyli atan bir hain topluluğuna plastik mermi sıkmanın bir sakıncası olmasa gerek.

Evet son dönemlerde hem polisimiz, hem zabıtamız içimize sinmeyen bir duruma düşürüldü.

Polis milletvekilinden tokat yer, oğlundan azar işitir 10 kişiden dayak yer, kurum zedelenmesin diye ağzını açmaz, polisin anasına bacısına, devletine milletine küfür eden adamın gözüne biber gazı geldi diye polis meslekten men edilir, görev yeri değişir. Kimse perde arkasını bilmez olayın.

Zabıta meselesi ap ayrı ve bir o kadar daha önemli bir konu.

İnsan sağlığının emanet edildiği birçok sorumluluk ve denetimin yüklendiği zabıtamızın acz içindeki durumuna bir anlam veremiyorum.

Özellikle zabıtanın elinin güçlendirilmemesinin altındaki nedenleri çok merak ediyorum.

Acaba güneydoğudaki HADEP’li belediyelerin bir silahlı güç oluşturabileceği korkusu mu yaşanıyor.

Bu kadar aciz mi benim devletim, iki HEDİP’li belediyeden korkacak.

Yoksa Askeri kışlaya, hapse tıkayan zihniyet, polisin karşısına yeni bir güç oluşmasından mı çekiniyor. Bu mudur yürütülen mantık yada tamamen vurdum duymazlık mı?

Vurdumduymazlıksa halkın sağlığını 1. Derecede ilgilendiren bu müesseseyi duymayan bir insanın başka neyi duymaya ihtiyacı olabilir ki.


Yada her şey, herkes, her kurum her amir, tamamen siyasete alet etmek siyasi emellerine kullanmak için mi sesini çıkarmaz.

Sadece kulak misafiri olduğum, beklide yalan yanlış, insanların birbirine hava atmak için konuştuğu şu sohbetlere bizzat tanık olmuşumdur.

Ya arkadaşı içeri almışlar ilçe başkanıyla oraya gittik.

Ya bizim partiliye Ceza kesmişler il başkanına de de bi emniyet müdürünü arasın.

Ya zabıta partinin üyesine ceza kesmiş, onunla uğraşıyordum, neyse ki bizim partiden bir arkadaş vardı onunla hallettik.

Ya o bizim partinin adamı işyerine o yasa dışı büyütmeyi yapsın ilerde sorun olursa yıkarız.

Gibi ricalar, minnetler, adalette adam kayırmanın ve eşitliğe ihanetin hat safhaya çıktığı bir dönem.

Buna alet olmak zorunda olan memurlarımız, zabıtalarımız ne yapsın.

Ekmek parası abi, sen dükkanını büyüt, sen lahmacununu sat, sen trafik cezası ödeme, sen buraya park et zaten ne olacak ben ceza kessem sen gidip iptal ettirecen.

Siyasi partilerin yöneticileri ile iktidar partisini söz sahiplerine sesleniyorum.

Öncelikle polis ve zabıtanın yetkilerini arttırmalılar.

Yoksa zabıtamız dün olduğu gibi pamuk şekeri satıcısının elinden ŞEKERLERİ DE ALAMAZ, MİLLETEDE DE REZİL OLUR.

Rezil olan zabıta değildir orada. Trabzon Belediye Başkanıdır. Zabıta Müdürüdür. İlgili Başkan Yardımcısıdır.

Sonra polisin, zabıtanın işine karışmaktan vazgeçeceksiniz. Kanunlar ne ise, herkese eşit uygulanacak, karışmayacaksınız. Silah ruhsatını Vali’ye, partiye yakın olana değil hak eden herkese vereceksiniz.

Karıştırmayacaksın.

Çünkü bugünün yarını da var. Bugün kendinize göre kurduğunuz düzen yarın size döner.

Bildiğiniz gibi adalet bir gün herkese lazım olacak, size de.

Kenan Evren gibi.

BU YORUM ZABITA.COM SİTESİNDEN ALINTIDIR, HİÇBİR DEĞİŞİKLİK YAPILMAMIŞTIR. MUTLAKA OKUYUN

"ben zabıta memuruyum hatalı olana işlem yapıyoum sonra belediyeden telefon geliyor yada ilce başkanlığından bırakıyorsun olmaz böyle şey ben yıkıma gidiyorum elimde ne sopa ne de belimde silah var bırak milleti korumak kendimi koruyamıyorum bence zabıtaya silah verilmeli yoksa bu ölümler bitmez"