Bakan Soylu, Vali Galip Demirel Ankara Vilayetler Evinde düzenlenen Narkotik Suçlarla Mücadele Değerlendirme Toplantısı'ndaki konuşmasında, Anadolu coğrafyasının ticaret, tarım, ulaşım ve iletişim imkanları yüksek topraklar olduğunu belirterek, "Aynı zamanda bu topraklar ciddi güvenlik riskleri barındıran, sürekli olarak savaşlara, mücadelelere ve çatışmalara sahne olan topraklardır." ifadesini kullandı.

Yeni ortaya çıkan bütün suç ve tehlike çeşitlerinin yine bu topraklar üzerinde kendine ait bir etki alanı ortaya koyduğunu vurgulayan Soylu, savaş ve terörün icat olduğundan beri bu topraklarda eksik olmadığını, kaçakçılık icat olduğundan beri de bu toprakların geçiş güzergahı üzerinde kaldığını bildirdi.

Bakan Soylu, Türkiye'de görev yapan bir emniyet mensubunun ve askerin görev sahasının ve uğraşmak zorunda kaldığı problem yoğunluğunun dünyadaki herhangi bir meslektaşından daha fazla olduğuna dikkati çekti. Soylu, "Türkiye'de bir suçlu ya da suç unsuru yakaladığınızda veya Allah muhafaza elinizden kaçırdığınızda bundan Türkiye'den başka Avrupa'nın herhangi bir ülkesi etkilenebilir. Dolayısıyla bizlerin atacağı ya da atamayacağı her adımın kelebek etkisiyle dünyanın birçok yerinde yansımalarının olması da mukadderdir ve biz bunu biliyoruz." diye konuştu.

Terörün küresel siyasette araçsallaştığına işaret eden Soylu, Ortadoğu'nun yeniden dizaynı konusunda yapılan vekalet savaşlarının altyapısının Batı tarafından oluşturulduğunu, birtakım ülkelerin ulusal savaşların kontrolsüz yıkımlarından korunmak için üzerinde hesaplar yaptıkları bölgelerde "terör kartlarını" kullandıklarını aktardı.

Soylu, Batı'nın, Ortadoğu ile birlikte Türkiye'yi de dizayn etme çalışmalarında uyuşturucu silahını da araçsallaştırma yöntemine gittiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Türkiye, doğusunda yer alan ülkelerde üretilen afyon ve türevlerinin ülkemize ve Batı'ya, Avrupa'da üretilen sentetik uyuşturucu ve türevlerinin ise ülkemize ve Körfez ülkelerine transferinde önemli bir kavşakta yer almaktadır. Doğu'da ekimi yapılarak üretilen uyuşturucunun Batı'ya ve dünyanın değişik yerlerine dağıtılmasına terörü finanse etmek uğruna göz yuman Batı medeniyeti, kendi laboratuvarlarında ürettiği ve daha ölümcül olan sentetik uyuşturucuların da Doğu'ya akmasına seyirci kalmaktadır. İki taraflı zehir akımının hiçbir yerinde ciddi bir engelleyici irade söz konusu değildir."

- "Sentetik uyuşturucuyu ısrarla Doğu'ya pazarlıyorlar"

Kendi nüfus politikasıyla ilgili ciddi sorunu olan, nüfusu artmayan, giderek yaşlanan Avrupa'nın, gençlerini bu zehirden korumak için neredeyse hiçbir şey yapmadığına değinen Soylu, şu görüşlere yer verdi:

"Bugün bazı Avrupa ülkelerinde uyuşturucu alımı ve kullanımı yasak değildir. Kendilerince birtakım özgürlük gerekçeleri uydurmuşlar ve bu özgürlük gerekçelerinin etrafında yürüyorlar. Aslına bakarsanız uyuşturucuyu kitabına uydurmuşlar, vicdanlarını susturmuşlar ama işin farkındalar. Çünkü sentetik uyuşturucuya gelince, onu ısrarla Doğu'ya pazarlıyorlar, çünkü sentetik uyuşturucu ölümcül, kullanımı halinde de geri dönüşü maalesef mümkün değil."

Soylu, savaş ve terörün acımasız mücadele araçları olduğunu belirterek, uyuşturucunun sadece bir mücadele aracı olmadığını, dünyanın geleceğini katletmek anlamına geldiğini söyledi.

Bakan Soylu, "Eğer siz dünyanın bir bölgesi için bir zehrin yayılmasına göz yumarsanız, elinizi ağırdan alırsanız mutlaka ama mutlaka bunun ucu size dokunacaktır. Avrupa, hayalperestlikten vazgeçmeli, uyuşturucu ile mücadele normlarını yeniden gözden geçirmelidir." ifadesini kullandı.

Soylu, Türkiye için, eş zamanlı olarak mücadele ettiği terör örgütleriyle adi bir uyuşturucu satıcısının aynı anlama geldiğini bildirdi.

- Uyuşturucu operasyonları

Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadele kapasitesinin geliştirilmesi için bakanlık olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Soylu, 2014 Aralık ayı içerisinde 11 ilde başlatılan Narkotim Projesi için 19,4 milyon lira harcama yapıldığını, projenin tüm illere yaygınlaştırılması için yaklaşık 63 milyon liralık bütçe ayrıldığını dile getirdi.

Narkotimler kurulmadan önce 7 bin 764 olan "olaya müdahale" sayısının 2015'te yüzde 65 artışla 12 bin 827'ye yükseldiğine işaret eden Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Güvenlik birimlerimiz tarafından 2016 yılında gerçekleştirilen 31 bin 231 uyuşturucu operasyonunda yaklaşık 1 ton sentetik uyuşturucu, 17 milyon sentetik tablet ele geçirilmiştir. Birimlerimizce 2015 yılında piyasa değeri 2,6 milyar lira olan uyuşturucu madde yakalanmış, 2016 yılında da bu rakam 7,7 milyar lira olmuştur. Ülkemizin uyuşturucu ile mücadelesindeki bu başarılarına uluslararası raporlarda da yer verilmiştir. Nitekim 2016 Dünya Uyuşturucu Raporu'nda 2014 yılında dünya genelinde yakalanan eroinin yüzde 16'sının Türkiye'de yakalandığı ifade edilmiştir. Yine 2016 Avrupa Uyuşturucu Raporu'na ise 2014 yılında Avrupa'da ele geçirilen 6,1 milyon adet ecstacy tabletin 3,6 milyon adedinin, yani yarısından daha fazlasının tek başına Türkiye tarafından yakalandığı da belirtilmiştir."

Türkiye'de uyuşturucu ile mücadeleci kurum ve kuruluşlarca yapılan harcamaların her yıl kamu harcamaları adı altında hesaplandığını belirten Soylu, bu kapsamda 2016 yılında tüm mücadeleci kurum ve kuruluşlarca toplam 721 milyon 885 bin 443 lira harcandığını söyledi.

İçişleri Bakanı Soylu, yapılan yatırımların olumlu sonuçlarının 2017 yılının ilk 4 aylık verilerinde net bir şekilde görüldüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bugün itibarıyla gerçekleştirilen 31 bin 374 uyuşturucu operasyonunda, piyasa değeri 586 milyon olan 63 ton esrar, 3 ton eroin, 150 kilogram kokain ve 15 milyon adet sentetik uyuşturucu tablet ele geçirilmiştir. Bu operasyonlarda 14 bin 965 şüpheli yakalanmış ve adli mercilere sevk edilmiştir."