Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezinde yapılan toplantıya Bakan Soylu’nun yanı sıra AK Parti Trabzon Milletvekili ve MKYK Üyesi Ayşe Sula Köseoğlu, AK Parti Trabzon Milletvekilli  Adnan Günnar, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, İlçe Belediye Başkanları, İlçe Başkanları ile partililer katıldı. Bakan Soylu’nun gelişi nedeniyle Kültür Merkezinin hem girişi hem de içerisi hınca hınç doldu. Partililerin oturacak yer güçlükle bulduğu görüldü. 
Programda ilk olarak il başkanı Revi bir konuşma yaptı.  Revi, “CHP’nin HDP ile nasıl saf tuttuğunu TBMM’de yasama işlemini aksatmak adına ne gibi oyunlar oynadığını çirkinlikleri, eylem ve davranışları aziz milletimiz net bir şekilde görmüştür. Son sözü milletimiz söyleyecektir. Milletimiz iradesini en anlamlı en güzel şekilde sandığa yansıtarak CHP Başta olmak üzere iş birlikçilerine gereken cevabı verecektir. 
Bakanımız Soylu’nun terörle mücadelede ki dik duruşu, güvenlik güçlerimizi motive eden eylem ve söylemleri kamuouyunun her kesimi tarafından takdir ediliyor. Terörle mücadele değil, terörü tasfiye söz konusu. Trabzon adına kendisine teşekkür ediyorum. Ülke gündemimizin yanı sıra şehrimizin gündemine değinmek gerekirse, geçen hafta Çamburnu’nda yangın felaketi yaşandı. İftira ve yalanlarla belli kesimlerin algı oluşturmaya çalıştığını gördük. Orman ve Su işleri Bakanımız bu algılara gereken cevabı verdi. Çamburnu’nda çalışmalar sürmekte teşkilat olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Kısır döngüler içinde ki siyasi tartışmalara alet olmamaya çalışıyoruz” dedi. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ise, 

“Biz 15 Temmuz’u da unutmadık. Bütün bu tarihi silsilede ki bütün şehitlerimizi unutmadık. Zulmedilen milletlerin bayraktarı olmayı 15 temmuz ve sonrası da lütfetti. Bu anlayış içinde sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman söylediği gibi tek bir vatan, tek bir millet, tek bir bayrak 80 milyon insanımızı kardeş kabul ederek yolumuza devam etmiş olacağız. En son TBMM’de çıkmış olan Anayasanın referandumunun milletin önüne getirileceği zaman da bir önce ki 2 seçimde bizzat sayın bakanımızın sayın milletvekillerimizin bütün hepinizin katılımıyla nasıl büyük bir zafere imza attıysanız yüzde 70’lere varan oy oranını Türkiye’de bütün milletimize hediye etmişseniz daha büyük oran hediye edeceksiniz. Allah yolunuzu açık etsin. Demokrasinizi, hayırlı eylesin. Allah bu mücadelenin sonunda zafer nasip etsin diyorum” dedi. 

KÖSEOĞLU: SP İL TEŞKİLATLARININ VERDİĞİ İLANA ÜZÜLDÜM

AK Parti Trabzon Milletvekili ve MKYK Üyesi Köseoğlu, “Bu ülkenin birliğine ve bütünlüğüne kast etmek isteyenlere cevap olarak, çok önemli süreçten geçiyoruz. Mecliste sizlerin de izlediği gibi çok onurlu gururlu ülkemizi geleceğe taşıyan çalışma icra ettik. Pak çok liderimizin rüyasını gerçekleştirecek sistem değişikliği adımlarını mecliste attık. Dün SP İl Teşkilatlarının gazetelere verdiği ilanı üzülerek gördüm. Oysa bu anayasa değişikliği sayın Erbakan’ın rüyası olan bir projeydi. Ben buradan SP’li kardeşlerimize de Necmettin Erbakan’ın rüyasına sahip çıkmaya davet ediyorum. 
Bu değişiklik Türkeş’in de rüyasıydı. Bu sistem değişikliği rahmetli Özal’ın da rüyasıydı.
burada parti ayrımı gözetmeksizin, Türkiye’nin geleceğini düşünen, istikbalini düşünen, halkından korkmayan halkıyla beraber yürüyecek bir anlayışı olan herkesin bu değişikliğe evet diyeceğini düşünüyorum. Meclis çalışmalarında gördünüz. Haktan korkan anlayışın neler yapabileceğini gördünüz. Kürsüyü işgal ettiğini gördünüz.  Milletinden korkan bir anlayışla değil, milletiyle kol kolay yürüyen bir anlayışla buraya geldik. Biz sizlerin vekili olarak üzerimize düşeni yaptık, artık söz de sizde yetki de sizde…” diye konuştu. 


BAKAN SOYLU’NUN KONUŞMASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu özetle şu şekilde konuştu;
“1960 darbesiyle Adnan Menderes ve iki bakanın idamıyla başlayan dönemi darbe anayasalarıyla ıskaladık. 1980 sonrasında rahmetli Özal tek başına çırpınışları ile açıklarımızı kapatmaya çalıştı. Rahmetli Erbakan hoca Türkiye’yi yeni ufaklar, kalkınma modeli yönetti. Özellikle 28 Şubat garabetiyle 10 yılı da maalesef adeta patinaj yaparak geçirdi. 2002’de bu milletin evlatları, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde direksiyona geçtiniz. Bir altın döneme hep birlikte imza attınız. Bizim bu bölgede bir söz vardır. Bu söz, bu dere bu kadar balık yapar der.. Parlamenter sistem bu ülkede uzunca bir süredir, acaba bizi aradığımız istediğimiz sıçratmaya yaratacak diye anlayışı ortaya koyduğumuz sistemdir. 3_4 yıldır parlamenter sistemin içine sığınarak, açıklarını yöneterek bu güzel ülkemizi başka noktalara götürmek isteyenlere hep beraber şahit olduk. Bunu 1980 öncesi yaptılar. Türkiye ne zaman zor duruma, sıkıntılı duruma düşebileceği hissedince hemen 6. Kol faaliyetleri her zaman devreye girdi. Son 14 yıllık AK Parti iktidarı ile yaşanan gelişmeler, bizi bu hükümet sistemi ile yapılacakların sınırına getirdi. İnsanlığın makyajının silindiği milli şairimizin Mehmet Akif’in tek dişi kalmış canavar olarak tabir ettiği batı medeniyetinin maskesinin düştüğü süreci hep birlikte yaşıyoruz. 
Bakarsanız devletlerin orduları savaş halin de değil. Öte yandan terör örgütlerine paralar aktarılıyor. Orta doğunun bu topraklarında barbarlığı ile devam ediyor. Lojistik destek sağlanıyor. Canlar gidiyor analar ağlıyor. Bunu hep birlikte görüyoruz. Türkiye yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele ediyor. Anarşi dönemi diye adlandırdığımız dönem var. Hep siz sadece bizim iç meselemiz mi yönetim hatası mı. Dışardan karışan olmadı mı? Maddi destek, akıl, silah, eğitmen gelmedi mi? Bunlar oturmadı mı? Oturma izinleri verilmedi mi? PKK Hala Brüksel’de çadır açmıyor mu?
Bombalar, Bağdat’ta da patlıyor. İstanbul’da da patlıyor, ama Paris’te de patlıyor… 
Bu terör örgütü son demlerini yaşamaktadır. PKK’ya son 2 ayda katılan kişi sayısı sadece 5 kişidir. Ne kadar orada ki çocuklarımızı korkutarak dağa götürmek isterse istesinler bu milletin birliğini bozamayacaklar. Her yerde Ay yıldızlı bayrak bütün ülkemde dalgalanmaktadır. 
Ülkemiz milletiyle ve devletiyle teyakkuz halinde kenetlenmiş durumdadır. En büyük korkuları da budur. Bugün eylemleri ile bu birlik ve kardeşliği parçalamaya yönelik ortaya koymaktadırlar. Türkiye tablosu böyle de dünya tablosunu anlatayım. 
Terörle el altında verilen destekle, yeniden paylaşılmaya çalışılan dünyada ve tam ortasında yaşıyoruz. Bu resim bizlere bir şeyler söylüyor. Almamız gereken tedbirler var. Yapmamız gereken ilk iş ülkemizi ve hükümet sistemimizi hızlı karar alabilen, birlik ve bütünlüğümüzü bir hale getirmektir. İlk adımını gazi meclisimiz atmıştır. Kapsamlı anayasa teklifini milletin huzuruna sunulmak üzere kabul etmiştir. Bu Anayasa teklifi ülkemizi darbe modundan çıkarıp, Cumhuriyetimizin rotası olan 2023’e çevirecektir. 
ALELADE REFERANDUM DEĞİLDİR
Bu önerdiğimiz sistemin ismi elbette Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Bu demokrasi ile bezenmiştir. Bu hür ve özgür oylarla bezenmiştir. Ne kadar zorluk çıkarsa çıkarsınlar, hangi darbe anlayışını ortaya koymaya çalışırsa çalışsınlar, yaklaşık 21. Askın başından itibaren bu millet bu sistemin adını koymuştur. Bu sistem milletin sistemidir. Bu sistem milletin talebidir. 
1 Kasım seçimlerinden bu yana yeterince hep birlikte bu konuları değerlendirdik. Nisan ayında inşallah hep birlikte referandum sürecini yaşayacağız. Nisan ayında ki randevu seçim randevusu değildir. Alelade referandum da değildir. 
Avrupa’ya baktığımızda bugün ciddi bir liderlik krizi yaşandığını hep birlikte görüyoruz. İşte biz sistemi lidere uydurmaya çalışmıyoruz. Biz sistemimizi lider üreten, Türkiye’nin karar alma yeteneklerini, milletiyle bütünleştiren ama aynı zamanda parlamentosunu güçlendiren milli iradeyi tamamen güçlendiren, kuvvetler ayrılığı yapanayım derken kuvvetlerden her hangi birinin kafasına göre kilitleyemediği hale getiriyoruz. 
Gün geldi bir kurum hepimize ayar vermeye çalıştı. Gün geldi bir kurum millete bakmadan, istediğim şekilde irade ederim, sizin oylarınız benim için oyların hiçbir önemi yok diyen anlayışın içinde oldu. 
Şimdi bize düşen görev var. Birlikte Trabzon’da güzel işlerin altına imza attık, atmaya devam ediyoruz.
YENİ BİR SINAVIN GÜNÜDÜR
Şimdi yeni bir sınavın günüdür. Yeni bir sınavın anlayışıdır. Bunu hep birlikte gerçekleştireceğimize inanıyorum. Evet,  şunu ifade etmek istiyorum. Çocukluğumdan beri siyasetin içindeyim. Önümüzde ki günlerde yapılacak referandum, hayatımda siyaset adına istediğim acaba olabilecek mi diye endişesini duyduğum en önemli hadisedir. Çünkü Türkiye siyaseti çok şeyler yaşadı. 
Bu coğrafyanın en güçlü dönemlerindeyiz. Milletimizin iradesinin sandığa ve yönetime yansımasından, dış dünyada mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkan, itibarlı geçmişini unutmayan medeniyetine bağlı kalan bütün dünyanın gözüne baka baka insanlık nasıl olur diye anlatabilen devlet anlayışına sahibiz. Bileğimizi bükmeye çalıştılar. 
Biz karnımızdan konuşmuyoruz. Kafamızın arkasında başka bir şey yok. Özgür bir Türkiye, dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olma hedefini ortaya koyuyoruz. 

CAN KORKUSU İLE SİYASET YAPILMAZ
Bu bizim makamlarımız gelip geçici… Yaşayacağımız da belli değildir. Can korkusu ile siyaset yapılmaz. Eğer yaparsam Allah bir adım atmayı nasip etmesin. Milleti, kıymetli Cumhurbaşkanımız 14 yıldır ipi cebinde gezmektedir. Niçin bu millet için, niçin medeniyet için. Bu topraklara göz koymuş medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavarlara bu toprakları size yedirmeyeceğiz diyen bir anlayışı ortaya koyduğu için. Güneydoğu’ya gittiğimizde, sen Trabzonlusun, Trabzon’da ki kardeşlerimize söyle burada ki bayrağı ayyıldızlı bayrağı dalgalandırıyoruz.  

REFERANDUM’DA TRABZON’DA HEDEF YÜZDE 80
7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi Trabzon’da olmayabilirim. Ama geleceğim. Trabzon’da hep beraber bir hedef ortaya koymalıyız. 7 Haziran’da başımızı dik tuttunuz. Bizi güçlü gönderdiniz. Bu sözün altında kalmamak için çaba sarf ediyoruz. Önümüzde ki referandumun en önemli adımı burada. Recep Tayyip Erdoğan’ın dava arkadaşlarının ortaya koyduğu adım büyük olmalıdır. Kafamda yaklaşık 1 haftadır bir Trabzon’da referandumda alacağımız sonucu değerlendirmekteyim. 
Trabzon’un üzerine düşen bambaşka tablodur. Bunu hep beraber sağlayacağız. Bir söz vermeliyiz hep birlikte. Trabzon nasıl 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde büyük gücü ortaya koyduysa, önümüzde ki referandumda milletin imzasına en büyük katkıyı biz koyacağzı diye bir büyük anlayışı gerçekleştirmeli. Orada bir rakamı telafuz etmek istiyorum. Bu rakamı çok baktım. Bir taftan 7 Haziran, bir taraftan 1 Kasım seçimlerine. Siz başarırsınız. Siz gerçekleştirirsiniz. Siz Trabzon’un sesini demokrasinin sesi olarak her yerde duyurursunuz. Hedefimizi yüzde 80 olarak ortaya koyuyor. Yüzde 80’le kıymetli cumhurbaşkanımıza ve demokrasiye ortaya koyanlar için…