Programda konuşan Tonya Belediye Başkanı Beşel, “Tonya Kürtün yolu, Devlet Hastanesi, Jandarma Karakol binasının yerinin değişmesi için, alt yapı yatırımları için, Makine İkmal Parkımızın güçlendirilmesi için yapılan bütün yatırımlarda imzası olan bakanımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu ise, “Tonya Belediye Başkanı, ilçe Başkanım, Milletvekillerimizle birlikte bizim her şeyimizi sağlayan istikrardır. Biz ne yapabiliyorsak, onların istikrarı sürdürmesi, temin ettiği kaynaklarla yapabiliyoruz. Bizim size olan hizmetimizi, mislilerce arttırabilmesi onların gayretleriyle oluyor. Ben istikrarın devamı, hizmetlerin devamı için 16 Nisan’da yüzde yüz evetinizi bekliyorum” dedi.
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora ise, “Sayın Bakanımız Türkiye’nin her tarafında büyük mücadele içinde. Aynı şekilde bir referandum sürecinde bakıyoruz ki bir bakıyoruz ki Diyarbakır’da, Silopi’de Türk bayrakları ile orada ki vatandaşları buluşturmanın yeni Türkiye’yi anlatmaktadır. Gözü kulağı da memleketi üzerindedir. Tonya’da hangi çivi çakılmışsa hepsinin altında sayın bakanımız vardır. Tonya – kürtün yolu Karayolları ağına alındı, projesi şimdi ihale edildi. İnşallah bir daha ki yaz yatırım programına alınacaktır.
65 yıldır Tonya Devlet Hastanemiz vardı. Sayın Bakanımıza izah ettik. Bu hastanenin yıkılıp yerine daha iyisini yapılması için Sağlık Bakanımızla görüştü, hastanemiz bu yıl yatırım programına alınacaktır.
Tonya’da en önemli sorunlardan birisi çarpık yapılaşma. Tonya’nın bu meydanı inşallah ilerleyen zamanlarda trafiğe kapanacak. Kentsel dönüşümün imzaları TOKİ ile atıldı. Tonya’da gönüllülük esasına göre kentsel dönüşüm gerçekleşecek. İnallah ilçe stadının tribünlerini gerçekleştireceğiz.
Tonya İlçe Jandarma binası ilçe merkezindeydi. Şimdi ilçe dışına taşınacak inşaatı başlayacak.
Tonya Süt Kooperatifine 4 milyonluk kredi kaynağı açmıştır.
16 Nisan 2016’da çok önemli bir referandum gerçekleştireceğiz. Bu çatışmalar, krizler, bu sorunları torunlarımıza aktarmayalım. Bunu şimdi çözelim. Türkiye’nin en büyük sorunu istikrar sorunudur. İstikrarı kalıcı hale getirelim. Cumhurbaşkanının yetkileri var, sorumluluğunu getiriyoruz” dedi.
2 TERÖRİST DAHA ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Bakan Soylu, terörle mücadelenin devam ettiğini belirterek, “Dün akşam 19 kişi, sabah 14 kişi, şimdi yeni bir haber daha vereyim Bitlis’te 2 terörist daha etkisiz hale getirildi” diye konuştu.
Bakan Soylu, konuşmasına ise şu şekilde devam etti:
“Amerika, Almanya, İngiltere bizim için ne diyordu. Türkiye müttefikimiz. Ne zaman 11 bin dolara çıktık, ne zaman anladılar “bunlar kendi insansız uçaklarını, Marmaray, Altay Tanklarını, otobanlarını yaptılar, bunlar otomobilden, kendi uçaklarından bahsediyorlar. O dost gördüklerimiz bize dost” diyenler baktılar ki Türkiye bağımsızlığına özgürlüğüne adım atıyor hepsinin maskesi düştü.
Bu sistem içerisinde istedikleri zaman rahmetli Özal, Erbakan, Demirel’e iftira ettiler, gazetelerle terbiye etmeye çalıştılar. Ondan sonra bu sistemde patron oldular. Patron kim, Türkiye’yi dışardan istedikleri gibi yönetmeye çalışanlar. Bir gün yüzde 110 iflasyon yaptılar, yetmediler doymadılar faizleri çıkardılar. Kim ödedi bunları hepimiz ödedik…
Onların işi gücü milleti soymak. Siyasal istikrarsız var diyorlar, darbe var diyorlar işleri güçleri millete yük yükleme.. Bu sistemi ortaya çıkaran sistem mevcut hükümet sistemi. Bu ülkede Başbakan asıldı mı? Bakan asıldı mı?
Ekonomik krizler, sarsıntılar, siyasal istikrarsızlar hep bu sistemin içinde. Bundan kim kazandı Türkiye’yi yönetmek isteyenler kazandı.
Diyelim ki Trabzonspor maç yapıyor. Diyelim ki sol bek maçı veriyor. 1 gol attı, 2, 3, 4, 5, 6 gol attı. Bizim seyirci sahaya iner. Son olarak 15 temmuz. Kaç tane gol yedik. Şimdi diyoruz ki sahada millet olsun, kararı onlar versin.
7 Haziran’ı hatırlıyorsunuz değil mi? Ne dediler, ‘TC’yi tükürüğümüzle boğarız” Hadi boğ şimdi.. Onlar ne zannediyorlar Kandil’de durabileceklerini mi sanıyorlar. Acıyı göz yaşını devam ettireceklerini mi sanıyorlar. Tonya sözümüz namus sözüdür. Bu PKK’nın adı bir daha Türkiye’de anılmayacak.
Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın talimatı açıktır. Bütün hükümet… Biz sadece terörist boyutuna bakmıyoruz. Hangi bölümüne? Bir daha orada ki gençlerimizin bu tuzağa düşürülmemesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Ekonomik, Sosyal Politikaları bütün hepsini ortaya koyabilmek için topyekûn adım atıyoruz. Oraları tamamen gezdik. 100 gencin 99’u ne dedi biliyor musunuz? ‘Biz iş istiyoruz’ 13 yaşında ki kızları çocukları dağa götürüyorlar. Annesi ağlıyor, ‘Evladımı benden ayırmayın’ onların yeri annesinin, öğretmeninin yanı… Bizim görevimiz onları mühendis, öğretmen yapmak. Eğer bu çocuklar dağa gider biz engelleyemezsek, bilmenizi istiyorum ki İçişleri Bakanlığı Bana haram olsun…
Artık büyük mücadele veriyoruz. Bir taraftan askerimiz, jnadarmamız, polisimiz, korucumuz.. Hani diyorlar ya o dağlar bizim.. Gabar, Tendürek, Ağrı.. Hadi bakalım bizim aslanlarımız onları kovalıyor, onlar fare gibi kaçıyor.
Ama burada bir sitemim var. Sitemim şuna. Dün Kılıçdaroğlu 200kişiye toplam bir konuşma yaptı. Salonda.. Kardeşim çık dışarı, zannediyor ki Diyarbakır eski Diyarbakır. Biz gittik. Yılbaşı gecesi Kuzey Irak Sınırındaydık. Bana dediler ki ‘Helikopterle gidelim’ Hayır, karayoluyla gittik. Bir şey söylemek isterim. Bu topraklar bizim. Bizim topraklarda bu ayyıldızın, bu milletin dışında boru öttürmeyiz.
Memleketimize gelen göçmenlerle ilgili de bakanım. Bu memleket 3 milyon Suriyeliye açtı. Biz insanız. Bizim sınırımıza geldiler, ‘bizi kurtar’ dediler. Hamile kadınların şişle beraber karnında ki çocukları öldürdüler. Biz ne yapmalıydık? Biz 400 yıl aynı sancak altında yaşadık.
Zora düştüler dara düştüer.. Şimdi ne diyor, Diyarbakır’a gidiyor.. ‘4 milyon Suriyeli’yi vatandaş yapacak’ bir milyonu da kendi ilave etti. Onu niye Diyarbakır’da söylüyorsun. Yani Kürt kardeşlerime diyor ki Kürtler ile Araplar arasında bir nifak çıkarmak için bir şey söylüyor.. Bir insan bu kadar kötülcül olamaz. Bi ne yapıyoruz. Bizim evlatlarımız gitti Cerablus’u aldı. Orada güvenlik var. Oraya o insanların Türkiye’den kaç tanesini getirdik. 20 bin tanesi getirdik oraya yerleştirdik. El Bab’ı aldık mı? Aldık 10binlercesini oraya götüreceğiz. Şimdi ne yapalım. PKK, PYD Ne yaparsa yapsın. Bugün Avrupa bunu yapıyor. Demek ki Kılıçdaroğlu bu ülkede olsaydı, o insanlar bizim kapıya gelseyde orada ölün diyecekti. Biz insanlığımızdan vazgeçmeyeceğiz… O bölgeyi huzura kavuşturacağız, kavuşturdukça o insanların oraya gitmesini temin edeceğiz”
