Doğanın ve doğadaki her canlının bir VAROLMA nedeni vardır. İNSAN doğadaki var olma nedeni ile diğer canlılardan farklılık gösterir ve doğanın en mükemmel canlısıdır. Doğadaki tüm dengelere de etki eder.

Dünyaya gelmenin kendi tercihimiz olmadığını biliyoruz. Ancak geldiğimiz dünyada, tercihlerin kendimiz de olduğunu da biliyoruz. Geldiğimiz bu dünyada bir yaşam sorumluluğumuz var.

Yaşamında kendi sorumlulukları var.

Nasıl Yaşıyoruz?

Hayatın tüm derinlikleri aslında bu soru da saklı. Bugüne kadar olan yaşamımızla alakalı neleri hatırlıyoruz bir düşünün. Biliyorum ki aklınızdan çok şey geçti. Sevinçleriniz, mutluluklarınız, kederleriniz, üzüntüleriniz, kavgalarınız, kaygılarınız, kaybettiğiniz en güzel değerleriniz vs.

Gerçek şu ki bunların hepsi yaşanmış ve geri gelme seçenekleri de yok. Ancak geleceğe etki eden gerçeğinde, yaşananların olduğunu bilelim. Geleceğe etki edecek bu yaşananları da şöyle özetleyelim.

Kazandıklarım (Pozitifler)- Kaybettiklerim(Negatifler) = Gelecek

Yaşamda kazandıklarımız mı (Pozitifler) kaybettiklerimiz mi (Negatifler) daha fazla? Kendimize, kaybetmek istemediklerimiz için ne yaptım sorusunu soralım. Bunu önce ailemiz, komşularımız, arkadaşlarımız, okulumuz, çevremiz kısacası yaşam alanlarımız için değerlendirelim. Bunların tamamı hayatımızı etkileyen en önemli etkenler değil mi? İyice düşünelim, bunlarla ilgili bugüne kadar NE YAPTIK? Daha fazla NE YAPABİLİRDİK?

Doğduğumuz ve bizi dünyaya getiren her türlü etkenin mevcut olduğu bu çevreye ve insanlara neler verdik? Kimleri gereksiz yere ne kadar üzdük, kimleri aldattık, kimler bizi aldattı. Kimlere güvendik, sonuç ne oldu, kendimize güvenilmesi için ne yaptık, komşumuzla- akrabamızla ne kadar iyi ilişki kurduk. Çocuklarımızı ne kadar iyi yetiştirdik, çıkarlarımız için neler yaptık, komşunun oğlu –kızı başarılı olduğunda ne kadar tebrik ettik, başkalarına yardımcı olabilmek için ne yaptık, gereksiz dedikodularla ne kadar uğraştık, hasta ziyaretlerine ne kadar gittik. Bu şekildeki onlarca konuyu sorgulayabiliriz.

Kısacası bu kadar zamanı nasıl harcadık. Ne kadar faydalı ve farklı olduk, Kendi değerlerimize ne kadar sahip çıktık. Ne kadar BEN değil de BİZ gibi düşünmeye çalıştık. Doğrudan yana ne kadar olduk.

Buraya kadar, bugüne kadar olan yaşamımıza dair sorgulamalar yaptık. Şimdi geleceğe doğru bakalım.

Toplum olarak negatif bir yaşam şeklimiz mevcut. Buna etki eden bir dünya da neden var. Dünya deyince bir de dünyada bizi etkileyen negatiflere bakalım. Gelecekte bizi bekleyen tehditleri gözden geçirelim. Küresel ısınma, teknolojik ve sanayi gelişmelerin den dolayı dünyayı tehdit eden sorunlar, ekonomik dengesizlikler, işsizlik, savaşlar vs. Bizler farkında olmadan hayatımızı olumsuz etkileyen birçok neden varken, kendimizde bunlara bir sürü neden eklemek için gayret gösteriyoruz. Gelin hep birlikte bundan vazgeçelim. OLUMLU ve POZİTİF BAKALIM. Allah bizi dünyaya sadece negatifleri yaşamak için göndermedi. Tercihleri bize bıraktı ve “NASIL YAŞAMAK” istersen o şekilde yaşarsın dedi.

Hepimiz biliriz, her canlının mutlak bir sonu vardır. Son gerçekte bu andır. Sahne kapanır ve bir daha rol alamazsınız. Sandalyeniz ya da durduğunuz yer boştur. Rol başkalarındadır artık. Şimdi kendimize zor iki soru soralım.

Gözlerinizi kapatın ve biran için öldüğünüzü varsayın. (Allah geçinden versin)
 
1-Nasıl bir cenazeniz olurdu? (Neler düşündünüz)

2-Hayata yeniden başlasaydınız neleri değiştirirdiniz? (Nelere karar verdiniz)

Burada amacım kimseyi üzmek değil, bugünden itibaren hayatımızı nasıl değiştirmemiz gerektiğini düşündürmekti.

İşte zaman bu kadar değerli ve telafisi yok. Üzerek, üzülerek geçirdiğimiz hiçbir anın anlamı yok. Yaşam mutlu olmak ve mutlu etmek ilkesi üzerine kurulu olmalıdır. Mutsuz geçen zamanı ne kadar yaşamdan sayabiliriz. Lütfen, elimizde olanların değerini bilelim.

Gelin birbirimizi ve çevremizi sevelim. Doğru olanlara sahip çıkalım ve koruyalım, yanlış olanları düzeltmeye çalışalım, yaşadığımız her yerin, her anın değerini hep birlikte daha fazla bilelim. İyiyi yapmak isteyenlere sahip çıkalım. Yardımcı olalım. Her bir şeyin altında gereksiz ve kendi egolarımıza dayanan aslı olmayan önyargılar oluşturmayalım.

SEVGİ

SAYGI

İLGİ


Bunlar, yaşamdaki en temel ihtiyaçlarımız, bunların birinin eksik olduğu her yerde sorun vardır. Olumsuzluk vardır. Bu değerleri birbirimizden ve yaşadığımız çevreden esirgemeyelim.

Hatırlanmak, fark edilmek, bilinmek, sevilmek, sayılmak vs. hepimizin ihtiyacı...

Bizlere en fazla faydayı sağlayacak bilgiler üstünde yoğunlaşalım. Ve bu bilgileri birlikte yaşadığımız insanlarla paylaşalım ki “Bilgi paylaştıkça sınırlarını büyütür” birlik ve beraber olmayı başarabilelim.

Yaşamımız, sevgi, saygı ve ilgi ile dolu olsun. Gülümsediğimiz anlar, üzgün anlarımızdan fazla olsun.

Doğduğumuzda her birimize üç görev verilir.

1- İyi ve DOĞRU yaşamak,

2- İyi ve DOLU ölmek,

3- İkisinin arasında bozulanları tamir etmek.


İŞTE VAROLMANIN GERÇEKÇİLİĞİ

Bu yazıyı okuyup kendinize pozitif bir amaç edinmediyseniz, Yaşayan biri değil, Yaşlanan biri olduğunuzu bilmelisiniz.