Salihli'de cezaevinde tutuklu bulunan 18 yaşından küçük 3 tutuklu, koğuşta sigara içmek isteğiyle cezaevi yönetimine başvurdu. Sigara içmek istekleri yaşlarının küçük olduğu gerekçesiyle reddedilen 3 çocuk, cezaevindeki bazı eşyaları yakarak, eşyalara zarar verdi, ''Bu bir isyandır, bize sigara verin'' diye bağırdı.  

Haklarında dava açılan üç çocuk, Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı.

Mahkeme çocuklara, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 296. maddesindeki, ''hükümlü veya tutukluların toplu ayaklanması halinde, her biri hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verileceğine'' ilişkin hüküm gereğince ve kamu hizmetindeki mala zarar verme suçlarından hapis cezası verdi.

Yerel Mahkeme, 15 yaşını bitiren çocukların cezasında, TCK'nın 31/3 maddesi gereği indirim yaptı ve takdiri indirim nedenlerini uyguladı. Mahkeme, çocuklar hakkındaki hapis cezasını, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar uygulanacağına ilişkin TCK hükmü doğrultusunda, Salihli Spor maçlarına gitmekten yasaklanma seçenek yaptırımına çevirdi.

Kararın, sanıklar ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne geldi. Daire, 3 tutuklu çocuk hakkında, ''hükümlü veya tutukluların ayaklanması'' suçundan kurulan hükümleri oybirliğiyle bozdu. Daire, çocukların eylemleri nedeniyle cezaevi yönetiminin kurumu idare etme imkanının kısmen veya tamamen ortadan kalkıp kalkmadığı ve eylemin TCK'da öngörülen ayaklanma tanımına ne şekilde girdiği tartışılmadan hüküm kurulmasını bozma nedeni saydı.

Daire'nin kararında, cezaevinde tutuklu bulunan sanıkların, sigara içme isteklerinin yaşlarının küçük olduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine cezaevindeki eşyalara zarar verip, ''bu bir isyandır, bize sigara verin' diyerek bağırmaktan ibaret eylemleri nedeniyle cezaevi yönetiminin kurumu idare etme imkanının kısmen veya tamamen ortadan kalkıp kalkmadığının ve eylemlerinin, TCK'nın 296. maddesinde öngörülen ayaklanma tanımına ne şekilde girdiğinin tartışılması gerektiğine işaret edildi.

Kararda, bu hususlar tartışılmadan, eylemin ızrar dışında TCK'nın 296. maddesinde tanımlanan ayaklanma suçunu da oluşturduğu kabul edilerek, mahkumiyet hükmü kurulmasının yerinde görülmediği vurgulandı.

Salihli 1. Asliye Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararı doğrultusunda yeniden bir karar verecek. Yerel Mahkeme, ilk kararında direnirse, dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda ele alınacak.