Bütün bunları yanyana getirirsek ilk yarıyı Fenerbahçe önde bitirmesine rağmen Trabzonspor’a bariz üstünlük kuramıyor. Trabzonspor bütün dağınıklığına rağmen son sekiz maçta oynadığından daha derli toplu. Birde hakem denen arkadaş Alper’e ikinci sarı karttan kırmızı kart gösterip dışarı atıyor.
Evet hakem denen arkadaş ikinci sarı kartta haklı ama birinci sarı kartı neye dayanarak verir? Çünkü bu hakem denen arkadaş futbol oynamadığı, pozisyonun devamının ne olduğunu bilemediği için sarı kartı verir. Sonuç Trabzonspor’u en kritik maçında on kişi bırakır. Savunma ve orta sahada iyi mücadele vardı. Ama ileri uç her zamanki gibi Trabzonspor savunmasını rahatlatacak hamlelerde bulunamadı.
İkinci yarı değişen bir şey olmadı Fenerbahçe daha atak Trabzonspor ise savunma ağırlıklı oynadı. Açıkça şunu gördüm ne olursa olsun Fenerbahçe Trabzonspor’a karşı her maçta tedirgin ve dikkatli oynuyor. Hücum ediyor ama asla geriyi boş bırakmıyor. Düşünün birde Trabzonspor on kişi.
Trabzonsporlu futbolcular ne olursa olsun verdiği mücadele ile yenilgiye rağmen aferini hak etmiştir. Onur’u ise ayrıca tebrik etmek gerek.
Trabzonsporlular’ın şunu iyi bilmeleri gerek. Bu kadar kavganın olduğu bir camiada da olayları gören ve birebir yaşayan futbolculardan üstün bir mücadele beklemek doğru değil. Her şeye rağmen futbolcuların verdiği mücadele birde camiada kavga olmasaydı neler olacağını açıkça anlatıyor. Şu ana kadar inanmıyordum ama bu maçta karar verdim ki Trabzonspor’un renginin ne olduğunu bilmiyorlar.
Yazıyı okuyan bir arkadaştan ricam Trabzonsporun formasının BORDO-MAVİ olduğunu lütfen yetkililere hatırlatsın. Hakem Deniz Ateş bilten maçın tekrarını seyret sonra verdiğin ve vermediğin kartları gör evde huzur içinde yemeğini ye. Afiyet olsun.
