Elbette, hiçbir TV yorumcusu, değil Trabzonspor’un teknik adamına hiçbir insana “Terbiyesiz” diyemez.

Elbette, hiçbir futbol mantığında yorumcuların “Terbiyesiz” kelimesi kullanması, maçın havası diye masumane gösterilemez.

Ve elbette, bu ağır hakaretten sonra özür dilenmesi mutlaka önemlidir.

Muhakkak ki, bu özür bundan sonra ekranlarda benzer yorumlara karşı bir sipob niteliğindedir.

Ama, ancak, fakat ve lakin.

Trabzonspor Teknik adamı Halilhodzic’e karşı işlenen bu ağır sözlü saldırıya çuvaldızlarımızla karşılık verirken, iğnenin acısının da Boşnak teknik adamın hissetmesi gerekiyor.

O nedenle;

1)    Hoca artık sinirlerine hakim olmalıdır.
2)    Meslektaşlarını hor görmemelidir.
3)    Onu bunu tanımıyorum dememelidir.
4)    Trabzonspor bir kitle takımıdır, sempatisini kaybettirmemelidir.
5)    Bu şehir ve taraftarın kendisine sahiplenmesindeki asıl gerekçenin kendisi değil Trabzonspor olduğunu da unutmamalıdır.

XxX

O ayıbı bende işledim ama birader insaf ya..!

Yok artık, bu işe bir çözüm bulmanın zamanı geldi, geçiyor.

Bu şehirde, her sokakta direksiyon başındaki herkes klakson kullanmayı bir yaşam gereği olarak görüyor.

Nefes alıp vermek gibi zaruri.

Yaşamımızın bir parçası.

Geçen, kendi aracımla, Beşirli’den-Meydana geldim, çok şiddetle karşı olmama rağmen bilinçli bilinçsiz; 5 kez klakson kullandım.

Kırmızıda durup, sarıya geçtiğinde lambalar; arkadan “4” kez de klaksonla taciz edildim.

Önceki gün, Cumartesiydi.

Beşirli’den dolmuşa bindim.

Şoför arkadaş; üşenmeden saydım, not ettim. 4 kez yolcuya işaret, 3 kez önündeki aracı uyarmak, 3 kez arkadaşına selam vermek, 2 kez sinkaf, 1 kez de kendine yolcu veren durak görevlisine teşekkür için klakson kullandı.

Bir aracın bu bir seferde bu denli klakson kullandığı, sivil araçların da her türlü manevrada (!) klaksona başvurduğu şehirde;

-Ne tarihi kimlik kalır

-Ne çağdaşlık

-Ne trafik düzeni

-Ne de marka değeri.

Bim, bab, bom, taaaaak, daaaa, doooo, duuu…

Tam bir curcuna..

XxX


XxX

Limandan şehre, şehirden CRUİSE gemisine!

Trabzon limanına bir demirleyişinde en az bin 500 turist getiren gemileri hoşumuza gidiyor.

Süper.

Ne iyi?

Bu tür gemilerin durak yeri olması konusunda Rahmetli Valimiz Dr Recep Kızılcık’ın çok emek sarf ettiğini biliyoruz. Meyvelerini de topluyoruz.

Ancak, gemiden inenlerin şehri gezmeleri, keşfetmeleri, para bırakmaları konusunda çok hazırlıksızız çok.

AK Parti’nin Trabzon’da ilk yıllarındaki yönetici dostumuz, Hasan Kadayıf, bu konuda eksiklikleri çok hoş tespit etti.

Bizimle paylaştı, biz de ilgililerle paylaşalım.

1-CRUİSE gemileri limana geldiğinde kömür boşaltan yük gemilerinin çalışmaları durdurulmalıdır.
2-Liman ile meydan bağlantı yollarında trafik düzenlemesi ve temizliğe özen gösterilmelidir.
3-Acilen liman içerisine veya meydanda rahatlıkla görülebilecek bir yere TURİZM DANIŞMA bürosu taşınmalıdır.
4-Arapça ve İngilizce tercüman sayısı artırılmalıdır.
5-Şehirdeki tüm mağazalarda FİYAT ETİKETİ bulundurma zorunluluğu getirilmelidir.
6-şehirde acilen TAX FREE mağaza teşvik edilmeli. Turistlerin KDV alacakları kolaylaştırılmalıdır.
Bir 7’ini öneriyi de ben getireyim.

Vali Öz’e açık çağrı yapayım.

Bir an önce Trabzon’da turizm vakfı kurulmalı.

Görülüyor ki, buna çok ama çok ihtiyaç var.