Kayseri Erciyes maçının sonu… Sosyal medyada Haluk Ongan ile Fatih Güzel bir tespit yaptı. "Mustafa Reşit Akçay'a 20 hafta sabredildiyse Hami Mandıralı'ya 120 hafta sabredilmeli." "11 kişi kapanıyorduk!"
Trabzonspor'u iki cümlede özetlemişlerdi aslında… Hani 'kompakt futbol', 'kazanamazsan kaybetme', 'aklımız avuçlarımızın içinde' gibi aslında ne dediğini saha dışında ne oynattığını saha içinde anlayamadığımız bir Mustafa Reşit Akçay vardı.
Taraftarı takıma küstürten, bizleri, neredeyse yazmaktan bıktırtacak bir anlayışı oturtmuştu Trabzonspor'a. Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun en büyük hatasıydı, Akçay'ı takımın başına getirmek. Kaldıramadı, oynatamadı, sürükleyemedi.
Keşke 1461 Trabzon'da kalsaydı. Bugün küme düşme hattında olmazdı hiç değilse… Hani taş yerinde ağırdı.

SAHADA KÖTÜ YOKTU
Neyse… Trabzonspor, Kayseri Erciyes karşısında sezonun en iyi futbolunu oynadı. "Kötü" diyebileceğimiz hiçbir oyuncu yoktu. 1461 Trabzon'dan gelen 4 oyuncu ilk 11'deydi. Zeki, Yusuf, Caner, Kadir. Hami hoca, Aykut'un yokluğunda Bosingwa'yı stoperde denedi. Hatasız oynadı. Beğenilmeyen Zeki, saç baş yoldurtan Henrique, son haftaların formsuz oyuncusu Yusuf… Kısacası takımdaki hemen herkes, çok iyiydi. Uzun süredir Trabzonspor'u böyle izlememiştik.
Gerçi rakip de kötüydü ama biz sezonun ilk yarısında nice 'kötü' takımlara karşı 'kapanan' Trabzon da gördük.
Hami Mandıralı, futbolculuğuna uygun 'boza gibi akan' Trabzonspor oluşturma gayretinde. Bunu sahaya aynen yansıtıyor. Yokluktan şikayet etmeyip elindekini en iyi şekilde değerlendiriyor.
Malouda'nın biletini kesmesi, Zokora ve Colman'ı disiplinsiz hareketlerinden dolayı cezalandırması onu hem diğer futbolcuların hem de taraftarın gözünde daha saygın bir hale getirdi. Dolayısıyla Hami Mandıralı'ya yazık edilmemeli.
Yola onunla devam edilmeli.
Bu arada Henrique'nin kafayla attığı golde Fatih Tekke'yi hatırladık.
Olcan'ın Trabzonspor'da kaydettiği gollerden sonra sevinmemesi tepki çekiyordu. Bu kez güldü.
Koşması yakındır!