Christoph Daum; Fenerbahçe'de çalıştığı dönem ve gündemle ilgili birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.

İşte Daum'un açıklamaları:

"DENİZLİ MAÇINDA BAŞKA OLAYLAR VARDI"
"Denizli maçında yeteri kadar şansımız vardı ama top kaleye girmedi. Bunun dışında başka olaylar da vardı ama şimdi bunu konuşmaya gerek yok. Ben antrenörlük yaptığım dönemde şikeye rastlamadım ve bu olaylar patlak verdiğinde ben de çok şaşırdım. Ben yönetimle görüştüğüm zaman bana teminat verdikleri konulardan biri, hiçbir şekilde hocanın işine karışmayacaklarıydı. Benden sonra Aykut Kocaman'ın neden antrenörlük görevini kabul ettiğini bilmiyorum."

"BURAK'IN ZOR YÖNLENDİRİLECEĞİNİ SÖYLEDİLER"
"Sportif direktör; uluslararası ilişkileri sağlamakla, Fenerbahçe'nin izleme heyetini kurup futbolcu izlemekle yetkilidir. Transferde yetkilidir. Takımın bütün organize işlerine bakmalıdır. Gökhan Ünal'ın kişiliğine söyleyecek bir şeyim yok. Fakat benim listemde kanat futbolcuları vardı. Santrfor aramıyordum. Defalarca söylememe rağmen Gökhan'ı aldılar. Burak Yılmaz'la çalışmak isterdim. Fakat çok zor yönlendirileceğini söylediler bana."

"TRANSFERLERE BEN KARAR VERMEDİM"
"Sadece 2003-2004 ve 2004-2005'te bütün transferler benim isteğimle oldu. Bundan sonraki yıllarda benim etkim olmadı. Başkaları karar verdi transferlere. Anelka'nın gelmesine hepimiz karar verdik. Hepimiz gelmesini istiyorduk. Anelka'nın bize maddi açıdan asla zararı olmayacağını biliyorduk. Sportif açıdan daha faydalı olmasını bekliyorduk ama Türkiye'de ve Fenerbahçe'de uyum sağlayamadı. Gitmeye karar verdi ve gitti."

"DENİZLİ MAÇINDA ÖNCE NOBRE'NİN GÖNDERİLMESİNİ İSTEDİM"
"Denizli maçı hakkında çok değişik yorumlar yapılabilir. Maç bittikten sonra konuşmak çok daha rahat oluyordu. Stephen Appiah golü atsa bunlar konuşulmayacaktı. Süper bir oyuncudur ama atamadı işte. 2 yıllık şampiyonluğun ardından 3. yılda şampiyonluk kaçtı. Denizli maçından önce Nobre'nin gönderilmesini istediğim doğrudur. Yönetime böyle bir şey söyledim. Daha iyi futbolcular almak istediğim için bu listeyi vermiştim. Doymuş futbolcular değil Avrupa'da ve ligde daha fazla katkı sağlayacak oyuncular almak istiyordum. 2003-2004'te bize geldiği zaman bize çok değerli şeyler sağladı. Çok çok değerli bir futbolcudur. Fenerbahçe tarafından tekrar alınmak istenebilir. Nobre'yi alırken 'van Persie mi Nobre mi' diye bir tercihiniz yoksa tabii ki Nobre iyi bir tercihtir. Bildiğiniz gibi Türk vatandaşlığı da olduğundan kontenjan için de önemli."

"İNSANLAR ARKASINI GÖREMEZ"
"Her antrenör gibi neticelerden ben sorumluyum. Futbol bir netice oyunudur. Ne kadar iyi oynasanız da derbileri kazansanız da neticede şampiyonluk geçerlidir. Şampiyon olamadığımız için hiçbir şey önemsenmiyor. Trabzon maçından sonra ben önümüzdeki sezon için raporu sundum. Onlardan gelen cevabı bekledim. Kısa bir süre sonra benimle çalışmak istemediklerini bildirdiler. İnsanlar arkasını göremezler. Ben, Aykut'la çalışmak için elimden geleni yaptım. Ona dostluk elimi uzattım ama ondan karşılığını asla göremedim."

"AYKUT BANA HİÇBİR ZAMAN YAKINLAŞMADI"
"Aziz Yıldırım, Aykut'u bana sportif direktör olarak getirdiklerinde kongrede bunun sözünün verildiğini söyledi. Ona yardımcı olmamı söyledi. Ben de zamanında bu görevi yapmıştım. Aykut Kocaman'ı sportif direktör olarak yetiştirecektim. Ama o bana hiçbir zaman yakınlaşmadı. Aykut'un Türk futbolunda çok değerli bir yeri olduğunu söylemeliyim. Çok başarılı bir futbolcuydu. Ben, Aykut'la devamlı çalışmak istedim. El ele verip çalışsaydık kesin şampiyon olurduk. Aykut her zaman benden kaçtı."

"AZİZ YILDIRIM EFSANE BAŞKANDIR"
"Fenerbahçe'de çalıştığım dönemde soyunma odasına gelmezdi. Çok enderdir, çok kötü gittiğimiz zamanlarda olmuştur. Biz, Aziz Yıldırım'la çok iyi çalıştık. Son dönem hariç her zaman iyi çalıştık. Benim için "Efsane Başkan"dır. Sürtüşmelerimiz muhakkak olmuştur ama bu Fenerbahçe'nin iyiliği için olmuştur. Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe için yaptıklarını değerlendirecek olursanız; stadıyla, tesislerle, yaptığı transferlerle, pazarlama çalışmalarıyla bunu görürsünüz. O benim için "Efsane Başkan"dır."

"ALEX'LE HİÇ SÜRTÜŞMEM OLMADI"
"Benim Alex'le hiçbir zaman sürtüşmem olmamıştır. Ama ona top rakip alana geçtiğinde savunma yapmadığı için bazen uyarılarım olmuştur. Takım içinde çok sorumluluk sahibidir. Bir aksaklık olduğunda yardım ederdi. Türkiye için bir kazançtır. Fenerbahçe'ye çok faydalı olmuştur. Türkiye'ye gelmiş en iyi futbolculardan birisidir. Muhakkak ki futbolun bir sonu vardır. Alex de tabii ki bir gün Brezilya'ya dönecektir. Ancak gönderiliş şeklini tasvip etmiyorum. Böyle olmamalıydı. Ben Brezilyalı futbolcularımı sadece futbolcu olarak görmedim. Buraya uyum sağlamaları için de çalıştım. Belki o yüzden onlar için daha değerliyimdir."

"ÜMİT ÖZAT VAZGEÇEMEDİĞİM FUTBOLCULARDAN BİRİDİR"
"Arada unutabileceğim futbolcular olursa özür dilerim. Vazgeçemediğim futbolculardan biri Ümit Özat'tır. Hatta Köln'de de beraber çalıştık. 'Büyük Kaptan'dır benim için. Ama bazı yorumlarını duydum onlar beni biraz üzdü. Biz onunla daha sonra görüşürüz bunları. Vazgeçemediğim diğer futbolcular; Tuncay, van Hooijdonk, Rüştü, Volkan... Ben geldiğimde Volkan 19-20 yaşlarındaydı, kendisini çok iyi geliştirdi. Çok iyi bir kaleci oldu. Roberto Carlos, şu an Drogba gibi dünya çapında bir yıldızdır. Türkiye için de çok önemlidir. Ben de çok mutluydum onunla çalıştığım için."

"KRASİC ÇOK DEĞERLİ BİR FUTBOLCU"
"Krasic çok değerli bir futbolcudur. O yüzden Fenerbahçe'ye gelmiştir. Neden oynamadığını sorarsanız bunu yorumlayamam. Stoch'un neden oynamadığını Aykut Kocaman'a sorun. Bence çok iyi bir sezon geçirmişti. Belki Chelsea'de oynayamadı ama Fenerbahçe için önemli bir isimdir. Meireles'in, Emre'nin ve taraftarın olmaması tabii ki kötü ama deplasmanda alınan avantajlı sonuçla Fenerbahçe turu geçecektir. Napoli şu anda İtalya'da şampiyonluğa oynayan bir takım, Plzen de futbolcu yetiştiren bir takım. Ama önce BATE'nin geçilmesi lazım. Plzen benim de şaşırdığım bir sonuç aldı."

"SNEİJDER VE DROGBA TÜRK FUTBOLU İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"
"Sneijder ve Drogba hakkında yorum yapmaya gerek yok. Türk futbolunun imajı açısından da çok önemlidir. Birçok takımdan teklif gelmesine rağmen Türkiye'ye gelmeleri çok önemli. Fatih Terim'in Galatasaray'ın başına gelmesi çok önemli bir olaydır. Derwall, Türk futboluna profesyonelliği getiren bir isimdir. Gelen en önemli isimler; Hagi, Taffarel, Popescu, van Hooijdonk, Alex, Roberto Carlos, Anelka, Sneijder, Drogba, Fernandes... Çok önemli oyuncular hepsi."

"SCHALKE SÜRPRİZ YAPABİLİR"
"Fatih Terim şu anda çok önemli bir kişi olarak vaziyeti görmüştür. Galatasaray açısından avantajlı olan bir durum var. Benim de tahmin ettiğim gibi Galatasaray bugün favori. Ama bu da Schalke için bir avantajdır. Kötü durumdalar ama kaliteli futbolcuları var. Buradan bir beraberlik çıkarma ya da tek farklı yenilmeleri durumunda onlar avantajlı duruma gelebilir. Ama Schalke bir sürpriz yapabilir. Farfan, Höwedes, Bastos gibi çok değerli futbolcular var. Özellikle Höwedes duran toplarda çok iyi. Galatasaray'ın maçın başından sonuna dikkatli olması gerekiyor.  İçeride, dışarıda olmasından ziyade futbolculara göre şekilleniyor. Çok eksikleri bulunduğu için elindeki futbolcular önemli... Papadapulos çok önemli bir eksik, Afellay da öyle. Huntelaar'ın gözünde bir sorun var. Onun pozisyonu açısından %100 hazır olabilir mi bilemiyorum."

"FENERBAHÇE'DE TEKRAR ÇALIŞMAK İSTERİM"
"Türkiye'yi çok seviyorum. Burada yaşayan herkes benim kardeşim. Onlar için her şeyin iyi olmasını diliyorum. Tabii ki Türkiye'de özellikle de Fenerbahçe'de çalışmayı tekrar isterim. Türkiye'den teklifler de aldım. İlk tercihim İstanbul'dur. İstanbul'u çok seviyorum. Aykut Kocaman'a yarınki maçında, ligde ve Avrupa'da başarılar dilerim. "

"FENERBAHÇE'DE ÇALIŞMAK BÜYÜK ÖVÜNÇTÜR"
"Fenerbahçe nerede olursa olsun orada çalışmak benim için büyük övünçtür. Çalıştığım her yer benim için önemlidir. Köln'le başladım, Stuttgart ile ilk şampiyonluğumu yaşadım, Beşiktaş'ta uluslararası bir yerlere geldim, Leverkusen ile kurduğum kadro Şampiyonlar Ligi finali oynadı. Biz oradaki profesyoneller ile bunu yaşadık. Beşiktaş'a ikinci geldiğimde ekonomik sorunlar vardı. Orada da iyi çalıştık. Benden sonra gelen Lucescu takımı şampiyon yaptı. Diğer kulüplerde de başarılı oldum. Tek başaramadığım şey Frankfurt'u ligde tutamamak oldu."

"EN ÇOK ARKADAŞLARIMI ÖZLEDİM"
"Burada en çok arkadaşlarımı özledim. Fatih Terim ile yarın görüşeceğim. Dün Abdullah Avcı ile görüştük. Ali Koç çok değerli bir insan. Demirören ile ailece görüşüyoruz. Aziz Yıldırım'la buluşmak gibi bir durumumuz yok. Ancak şu anda öyle bir durum yok."

TÜRKÇE KONUŞTU
Daum, programın sonunda Türkçe olarak, "Bugün burada sizinle olmaktan dolayı çok mutluyum. En büyük Türkiye. Burada çok mutluyum, iyi günler..." diyerek sözlerini noktaladı.