Bugünkü yazımıza eli öpülesi öğretmenlerimizin gününü kutlayarak başlıyorum. Ve her zaman hakları  gasp edilen, yenilen, siyasilerinin iki dudağı arasına gelecekleri heba edilen öğretmenlerimize hak ettikleri emeğin karşılığının ve onurlu bir yaşamın en kısa sürede temin edilmesini istiyorum.

 Kazanan Trabzonspor ile bazı yöneticiler tarafınadan yapılan yanlışlar nedeniyle kaybeden Trabzonumuz ile ilgili 3 konuya değineceğim bugün.

 İlki tabi ki o muhteşem galibiyet.

 Nereye gitsem ‘Ben böyle bir maç izlememiştim, ben böyle bir Trabzonspor görmemiştim’ diyor. Oysa Trabzonspor geçmişte nice tarihler yazmış. Nice galibiyetler yaşamıştır.

Demek bu şehir birşeylere aç.

Galatasaray galibiyeti ilaç gibi geldi ilaç.

 Takımı, yönetimi, hocasını, malzemecisini, top toplayıcısı ve en önemlisi şanlı taraftarı. Hepınızı yürekten kutluyorum.

 Ersun Yanal’ı eleştirenler, yönetimi yerden yere vuranlar şimdi hepsini unuttu.

 Demek mesele eleştirmek ya da eleştirilmek değilmiş.

 Mesele meşin yuvarlağın  direk arasından geçmesi imiş.

Takımın başındaki, dibindeki çok da önemli değlimiş.

Bu şehir her sene şampiyonluk istemiyor. Bu konudaki sabrını de gösteriyor zaten.  

Adam gibi birini öbürün karıştırmadan bu takımı yönetin, harcanılan paraların hakkını verin ve şu 4 büyükleri yenin diyor.

 Bende Trabzonsporumuzu karşılamak için havalimanına gittim. Gördüm ki bu şehrin bir hastalığı Trabzonspor. Tüm sorunlara bir kalemde çizik atıp takımı uğruna gününü gecesini heba edebiliyor bu taraftar.
Bu taraftar aşkına artık bu işin ciddiyetine varın.

Zor değil. Azmedince başarılıyor, başarın ve tarih yazın. En büyük gücünüz. En büyük kozunuz zafer olsun.

 GOOGLECİ BELEDİYELER

Trabzon Belediyesi Meclisinde tartışılan bir konuydu, Çukurçayırdaki bir tarım arazisinin spor tesisi alanına çerilmesi.

 Meclis üyesine yine kendi partidaşı dedi ki ‘Burayı gidip gördünüz mü?

O da dedi ki fotoğrafları bize geldi zaten biz google eart’dan bakıyoruz bu tür yerleri.

Geçtiğimiz günlerde Google eart’a baktım. Akyazı spor komleksi ortada yok. Daha dolgunun yüzde 80 yeni bitmiş.

Zaten Çukurçayırdaki vatandaşımızda yapacağını yapmış. Ortada tarım arazisi falan kalmamış.

Anlayacağınız insanlar işlerini yapıp sonra belediyeden izin istiyor, belediye de 6 ay önceki duruma göre izin veriyor imar planının değiştiriyor.

Belediye’nin imar konusundaki hassasiyetini buradan anlayabilirsiniz.

 KONAĞIN RUHSATI NEREDE

Gelelim şu Pertev paşa konağı meselesine. MHP Ortahisar Belediye Meclis üyesi Davut Çakıroğlu bas bas bağırdı. Valilik adına ruhsatsız bina inşa ediliyor dedi.

Belediye de bunu inkar etmedi. Kabul etti. Ama kimse gerisini araştırmadı.

Biraz araştırdık, baktım ki belerdiyeye ruhsat başvurusu yapımış.

Tüm belgeler tamam, belediye devir işlemleri esnasında iş unutulmuş.

Evrakları teslim edilmesine rağmen ruhsatı çıkarılmamış.

Birde hiç çekinmeden, meclisten ‘Evet ruhsatsız’ diyebilme cesareti.

Gerçekten bu kadar mı basit devleti kücük düşürmek.

Bu kadar mı basit bir işi araştırmak, iki evrak karıştırmak. MHP Grup Başkanı Çakıroğlu söylemese haberimiz olmayacaktı, haberimiz oldu, haberdar ettik ne oldu. Halen daha ilgili belediye evrakları bulup da ruhsatı çıkaramadı.

Kazanan Trabzonspor dedik ve kaybeden Trabzon. Girmek için 40 takla attığınız belediye meclisinde şehir adına sorumluluk alan üyeler. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyin. Yedirtmeyin. Birilerinin çıkarlarına bu şehri heba etmeyin. O büyük meclisi çoluk çocuk yerine çevirip araştırmadan konuşmayın. Google ile fotoğraf ile olmaz bu işler. Bu şehir sizden yeni kazanımlar bekliyor. Kaybetmeye. Bu şehrin daha fazla zarar görmesine artık tahammülüz yok.