Trabzonspor çok iyi oynamadı.
Yani şampiyonluğu hedefleyen takımın sahaya yansıttığı futbol aklıyla örtüşmeyen bir yapısı vardı. Lakin kazanmayı bildi.
Öyle ki, 2010-2011 sezonunda bu yana ilk defa lige bu kadar iyi başladı.
Hem de şampiyonluk hedefindeki iki takımı yenerek...
Maça gelirsek... Beşiktaş'ın ilk 15 dakikadaki baskısı sonuç getirmeyince oyun rölantiye düştü. Beşiktaş'ın aksayan sol beki üzerinden Trabzonspor, yoğun olarak Yusuf ile bazen de Cavanda'yla o alanı iyi kullandı.
Trabzonspor orta sahasının maestrosu M'bia harikaydı. Arkadaşlarının rahat oynayabilmesi için defansif anlamda onlara nefes aldırdı, rahatlattı. Beşiktaş'ın ataklarını da aklı ve enerjisiyle kesti. Haliyle O'nun önderliğindeki defansif orta saha kurgusu Beşiktaş'ın geçen haftaki rahatlığını yerle bir etti.
Trabzonspor'un neredeyse son 10 sezondur kronik olarak yokluğunu çektiğini komple orta saha oyuncusunun tanımı olan M'bia, takım neye ihtiyaç duyduysa tüm bedeniyle oradaydı.
Trabzonspor'un belli ki Beşiktaş'ı durdurduktan sonraki hücuma kaldıracak organizatörü Özer'di.
Fakat Özer'in gerçek bir futbolcu olarak pozisyonu yok iken böylesi kritik maçta böylesi kritik rolü kaldırması da zordu. Nitekim esame listesi haricinde ismini pek duymadık.
Özer iyi bir Trabzonspor'un ilk 18 oyuncusu olabilir.
Ancak konulan hedeflere kıyasla bu takımın oyuncusu değil.
N'doye kesinlikle faydalıydı. Cardozo'ya göre daha hareketliydi. Oyundan kopmadı.
Çok fazla top alamasa da her an oyunun içindeymiş gibiydi.
MAÇIN EN iYiSi MBİA 
Takımı sahada yönetmesini bildi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ ÖZER
Sahada yokları oynadı