Ürtiker, halk arasında kurdeşen olarak bilinir. Hastaların durumlarını tanımlarken kullandığı iyi bir örnek de “ısırgan otu ile temas”ın ardından yaşananlardır. Bazı hastalar için ise bu kızarık kaşıntılı kabartılar, kısaca “alerji” olarak tanımlanır.

Her beş kişiden birisi yaşamı boyunca ürtiker ile en az bir kez karşılaşmaktadır. Aslında bu kadar sık olanı, günler içerisinde kaybolmasını beklediğimiz akut ürtikerdir. Altı haftadan uzun sürmüş hastalığa ise kronik ürtiker adını vermekteyiz. Bu durum ise toplumda %1 civarında görülür. 20-40 yaş grubundaki kadınlar daha sık etkilenir. Tekrarlayan ataklar halinde yıllarca devam edebilmekte ve yaşam kalitesini önemli ölçüde bozmaktadır.

Belirtiler neler?
Şekil ve büyüklükleri farklı olabilen kırmızı kaşıntılı kabarıklıklar derinin herhangi bir alanında ortaya çıkar. Hastalığın önemli bir özelliği, bu kabarıklıkların sıklıkla 24 saat içerisinde kendiliğinden kaybolup başka bir yerde ortaya çıkarak devam etmesidir. Kaşıntının şiddetli olduğu bu hastalık, bu yönüyle uzun dönemde tahammülü zor bir tablodur.
Hastaların yarıya yakınında derinin daha alt tabakalarını etkileyen ürtiker kendisini göz kapakları, dudaklar, dil, genital organlar gibi alanlarda ağrılı şişlikler ile gösterir. Bu duruma anjiyoödem ismini veriyoruz. Bu hastaların bir kısmında halsizlik, nefes darlığı, karın ağrıları, bulantı gibi yakınmalar da ortaya çıkabilir. Hızla ortaya çıkan bu bulgular kişilerin hastane acil servislerine başvurmalarına yol açabilmektedir. Kaşıntıdan ziyade ağrı ön planda olabilir ve belirtilerin kaybolması 2-3 günü bulabilir.

Ürtikere neler sebep oluyor?

Akut ürtikerin sebepleri arasında önde gelenleri viral infeksiyonlar, ilaçlar ve besinlerdir. Sıklıkla üst solunum yolu infeksiyonları, ilaçlar içerisinde ise ağrı kesiciler ve antibiyotikler başta gelen sebeplerdir. Gerçek “alerji” yolu ile inek sütü, yumurta, soya, buğday, fıstık, kabuklu deniz ürünleri ürtikere yol açabilmektedir.  Dakikalar veya saatler içerisinde gelişen bu reaksiyonda her zaman net sebep ortaya konamayabilir. Ancak sıklıkla uygun tedavi ile sorun ortadan kalkar ve bir daha tekrarlamaz.

Kronik ürtikerlerde ise hastaların çoğunda ürtikerin nedeni bulunamamaktadır, bu gruba kronik spontan ürtiker diyoruz. Aslında bu duruma yol açabilecek faktörlerin listesi uzundur. Yine, bu kez kronik infeksiyonlar, ilaçlar, besinler, solunum yolu alerjenleri, diğer sistemleri ilgilendiren bazı hastalıklar, hormonal değişiklikler, psikolojik faktörler şeklinde bu liste uzar gider. “Psödoalerji” adını verdiğimiz bir süreçle ise birçok besin katkısı da kronik ürtikere neden olabilmektedir. 

Derinin maruz kaldığı soğuk, sıcak, basınç, su, güneş veya egzersiz gibi faktörler de kronik ürtikerin sebepleri arasındadır ki, bunlara da kronik indüklenebilir ürtiker diyoruz. Tahmin edileceği üzere bu maruziyetlerden en yüksek düzeyde korunmaya çalışmak tedavinin ilk basamağını oluşturur.

Tanı nasıl?

Akut ürtiker hastalarında tanı kolaydır, ancak önemli olanı uygun tedavi yaklaşımıdır. Bu nedenle dermatoloji uzmanları tarafından değerlendirme önem taşır. Kronik ürtiker tarafında ise muayene yanında, hastalığın öyküsü ve buna uygun testlerin planlanması gereklidir ki, dermatoloji uzmanlarının buradaki yeri kaçınılmazdır. Gereksiz testlerin planlanması yanında, hastanın öyküsünden basitçe elde edilebilecek bilgilerin atlanması gibi sorunlar uygun olmayan kronik ürtiker yönetiminde sık rastlanan durumlardır.     

Tedavi seçenekleri neler?

Kronik ürtiker, kaşıntı ve döküntüler ile hastaların günlük yaşamını, sosyal yaşamını ve duygusal durumunu belirgin olarak etkiler. Uyku bozuklukları ve sosyal ortamlardan geri durma, bu hasta grubunda sıktır. Bu nedenle dermatoloji uzmanlarınca etkin bir yönetim gereklidir.
İlk basamak, dozu etkin olarak ayarlanmak üzere antihistamin adını verdiğimiz ilaçların uzun süreli kullanımıdır. Hastaların yaklaşık yarısı, bu tedaviden fayda görmektedir. Tedaviye yanıtsız hastalarda, aylık injeksiyonlar şeklinde kullanılan bir ilacımız ile bağışıklık sistemini baskılayan bir diğer ilacımız diğer seçenekleri oluşturmaktadır.
Hastalık süresi yılları bulabildiğinden, tedavi yanıtları ve ek yapılabilecekler açısından kronik ürtiker hastalarının takipleri dermatoloji kliniklerince gerçekleştirilmelidir.