İlk onbirler açıklandığında her iki teknik adamın da tahmincileri ters köşe yaptığı ve temkinli davrandıkları ortaya çıktı. Her iki teknik adam, işi sağlama alıp, bir gol bulabileyim, kafam rahat bitireyim haftayı derdindeydi.
Ersun Yanal, Bongonda beklentisi içinde olanlara "hayır Bero oynar" diyerek kenarları kapatmayı yeğledi. Aykut hoca ise yeni transferleri yanında oturtup, sık eleştirilen iki ön liberosundan vazgeçmeyerek tedbiri elden bırakmadı.
Valbuena gibi müthiş bir oyuncusu olması ve Alper Potuk gibi çalışkan isme sahip olması temkinli ve bu isimlerle mutlaka gol bulurum düşüncesi ilk yarıda tuttu.
Trabzonspor'da Burak YılmazKucka'nın müthiş pasını gole dönüştürdü dönüştürmesine ama sonrasında bir pozisyonda yaşadığı sakatlık sonrası hocasının da tüm planlarını bozmuş oldu. Onun çıkışı ve kenarda N'doye'un tercih edilmesi, Rodalllega'nın tercih edilmemesi açıkçası anlam veremediğimiz bir tercih oldu.
İlk bölümün sonunda Alper'in bireysel becerilerini konuşturup golü bulması, golün geldiği dakika itibariyle ev sahibi takım üzerindeki baskıyı da azalttı. Kora kor mücadele içinde geçen ilk bölümde oyunun hakimi Trabzonspor'du...
Yanal sınıfta kaldı
Ne eski Fenerbahçe vardı dün akşam; ne de eski Trabzonspor vardı Kadıköy'de...
Her iki takım da büyük konsantrasyonla maça çıkınca beklentiler hata ve faulleri de beraberinde getirdi.
Sezon başı ve yüksek nem, oyunu bireysel başarılara bırakınca olmayan bir pozisyonda Olcay Şahan uzaktan sert vuruşla, Volkan'ın da büyük hatasıyla ikinci golü buldu.
Aykut hoca tüm riskleri alıp değişikliklerle golü aradığı dakikalarda penaltıyla beraberliği yakaladı.
Rodallega yerine N'Doye tercihi kadar Bongonda hamlesinin gecikmesi de Ersun Yanal'ın oyuncu değiştirme ve hamle konusunda yine sınıfta kaldı.


.