Eski eşyalara rağbet arttı.

Balıkesir’de dükkanında antika eşya satan Hasan Cengiz Sarıca, eski objelere olan merakının mekanik saatlerle başladığını söyledi. Geçmişe büyük bir merak duyduğunu anlatan Sarıca, "Geçmişe olan sevdanın sonu yok. Saatle başladık, şimdi sayısız eşyamız oldu" dedi. Antika objelere özellikle gençlerin de ilgi göstermeye başladığını ifade eden Sarıca, "Gençler arasında eskiye özlem başladı. 70’li ve 80’li yıllar gençlerin eskiye rağbet etmesinde etkili olan tarihler. Şimdi gençler eski dönemlere ait objeleri takip ediyor ve almaya çalışıyor" şeklinde konuştu.

Tarihi eşyalara talep olunca satışların arttığını ifade eden Sarıca, "Satışlar olunca bizim de piyasadan temin etme kanallarımız çoğaldı. Genellikle evlerden ya da hurdacılardan eski eşyaları temin ediyoruz. Bazen de antikacı esnaf kendi aramızda temin etme fırsatı buluyoruz" dedi.

“BİZ GEÇMİŞ ZAMAN SEYYAHLARIYIZ”

Sarıca, yaptıkları işin antikacılık olmadığının altını çizerek, "Biz geçmiş zaman seyyahlarıyız. Burada kanunla belirlenmiş olan sınırın altındaki tarihi eşyalara zaten elimizi sürmeyiz, onların yerleri müzedir. Biz genelde Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyetin ilk 50 yıllık dönemini kapsayan ürünler bulunduruyoruz. Bu işe ticari olarak bakmamak gerek. Merakınız olacak, ilginiz olacak ve seveceksiniz. Bu işin sizi heyecanlandırması gerek. Şu an bir daireyi dolduracak kadar eşyam oldu. Ve bunları da sosyal medya üzerinden ’Eski Şeyler Dükkanı’ adını verdiğim sayfadan mezat yöntemi ile satıyorum" dedi.

“HER OBJENİN BİR HİKAYESİ VAR”

Geçmişe ait her objenin bir hikayesi olduğunu söyleyen Sarıca, "Bu hikayelere ulaşabildiğiniz zaman bulduğunuz eşyalar değerli oluyor. Aslında eski eşyalara sahip çıkmak savurganlığı önleyici bir şey. Alıp atacaksınız hurda olacak. Siz alıp onu koruyorsunuz ve bu tamamen bir hobi" şeklinde konuştu.

Gençlerin eski eşyalara sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Sarıca, "Gençler muhakkak geçmişten kendilerini ilgilendiren, hoşlarına giden objeleri toplasınlar. Bir raf, bir dolap yapsınlar. Ellerine geçen objeler belki ileride çok değerlenebilir. Hem para kazanabilirler hem de geçmişlerine sahip olurlar" dedi.

(Taşkın Sarıca / İHA)