Koleksiyonerler Derneği 2. Başkanı İrfan Yalın, başarılı koleksiyonun sırlarını, “İşe basit bulunan objelerle başlamak, diğer koleksiyonları izlemek, müzelere gitmek, sanat tarihini bilmek, koleksiyonu kategorize ederek dizmek ve mutlaka tasnif etmek” olarak açıkladı.
Beyoğlu Belediyesi tarafından projelendirilen ve 50 gün sürecek "Beyoğlu Hareketleniyor" festivallerinin ilki olan Antika Festivali, her gün bir birinden güzel etkinliklerle devam ediyor. Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen festival, tarihe tanıklık eden antik parçaların yanı sıra alanda gerçekleştirilen söyleşi ve müzik dinletileriyle de yerli ve yabancı bütün katılımcıların beğenisini topluyor. Her gün bir birinden değerli isimlerle söyleşilerin gerçekleştirildiği festivalin bu seferki konuğu Koleksiyonerler Derneği 2. Başkanı İrfan Yalın oldu. Yalın, katılımcılara başarılı bir koleksiyoncu olmanın sırlarını anlattı.

“HER ŞEYİN KOLEKSİYONU OLUR”
Katılımcılara başarılı koleksiyonun sırlarını aktaran Koleksiyonerler Derneği 2’nci Başkanı İrfan Yalın, her objenin koleksiyon değeri taşıdığı belirterek, “Her şeyin koleksiyonu olur. Başarılı koleksiyonun sırrı işe basit bulunan objelerle başlamak. Diğer koleksiyonları izlemek, müzelere gitmek ve sanat tarihini bilmek de önemli. Herkesin kendine göre bir düzeni olmalı. Kategorize etmeli, dizmelidir. Başarınızı ve düzeyinizi bu sistemleştirme belirler. Koleksiyon mutlaka tasnif edilmelidir” dedi.

KOLEKSİYONLAR GELECEK KUŞAĞA IŞIK TUTUYOR
Farklı koleksiyon örneklerini de katılımcılarla paylaşan Yalın, Ünlü koleksiyoner Metin Art’ın tiyatro figürleri koleksiyonunun Türkiye tiyatro tarihine ışık tuttuğunu ifade ederek, “Gördüğüm en ilginç koleksiyonlardan biri menü koleksiyonuydu. Böyle bir koleksiyonu tarihe not edersiniz böyle çalışmaları. Menülerde ilginç şeyler var. Mesela Çin’de anne sütü var menüde. Ya da unutulmaya yüz tutmuş Osmanlı yemekleri bu koleksiyonlar sayesinde yeniden hayat buluyor. Koleksiyonlar gelecek kuşağa ışık tutuyor” dedi.
Kendine ait koleksiyonları da paylaşan Yalın, “Dünya kültürlerine ait maske koleksiyonu yapıyorum. Kültür tarihine merak sardım. Kurşun kalem, kolonya... gibi. Avrupa’da kurşun kalem müzeleri bile var. Kurşun kalem dediğin şey sanayi tarihini, ülkenin siyasal ruh hali yansıtıyor sanki” diye konuştu.

“BENDEN SONRA KOLEKSİYONUMA NE OLACAK?”
Katılımcıların sorularını da cevaplandıran Yalın, ‘Koleksiyonların teknolojik alt yapıyla beslenip beslenmediği’ sorusuna “Yeni yeni koleksiyonlar filme çekiliyor. Koleksiyonları büyük tehlike bekliyor her zaman. Benden sonra ne olacak korkusu var. Bu yüzden koleksiyonerlere bir bina verseler biz koleksiyonlarımızı orada toplasak, bu kadar tedirginlik olmazdı. Dostlarımız kendi çabalarıyla müze kuruyor. Mesela İkitelli’de su kültürüne ilişkin koleksiyon yapan bir dostum müze açtı. Yurt dışından gelenleri büyülüyor. Yine bir koleksiyoner daha Drogas’ta deniz kabukları müzesi açtı. Bir dostum Osmanlı kıyafetlerinden oluşturduğu koleksiyonunu evinde sergiliyor. Gaziantep’te cam müzesi var. Bu konuda yerel yönetimlere görev düşüyor” şeklinde cevap verdi.
(İHA)