Kurban kesimi artık ısmarlama oldu.
 
Millet yakında para verip, kendi yerine namaz kıldırıp, oruç tutturmaya başlarsa şaşmayacağız.
 
Etrafınız, yoksul, fakir ve muhtaçlarla dolu, kurbanı başka yerlere gönderiyorsunuz.
 
“Fakir yok ki!”
 
Söylenen bu.
 
1300 TL asgari ücretle aile geçindiren, bir ineğe ortak olup 1000 - 1300 TL verip kurban kesecek ve bu fakir değil öyle mi?
 
Kaç kişi asgari ücretli ve ne kadar işsiz var Türkiye’de?
 
Finlandiya’dan geldim, kurbanımızı ailecek kestik ve Trabzon Merkez’de bu Salı günü ve 3 kurban etini dağıttım. Hem de kolayca.
 
Gelecek yıl daha iyi organizasyon yapacağım.
 
O kadar muhtaç var ki ülkemizde caminizin minaresi düşse üzerlerine düşecek de, haberiniz yok.
 
3 milyona yakın mülteci de, var Türkiye’de.
 
Onların hepsine dağıttınız mı?
 
Önce yakın akrabanı ve komşunu doyuracaksın.
 
Yurtdışına kurban bağışı toplayanların genelde gidiş nedenleri ise, bu yazımın sonunda.
 
Kurban için Kuran, Tevrat ve İncil’de ne yazıyor?
 
Orijinali Fince olan, 4 dilde yayımlanmış kendi kitabımdan bu konuda alıntı yapıp, sizlere biraz bilgiler sunayım;
 
Kurban, bizim Allah’a takvamızı göstermek ve etinden öncelikle fakir ve yoksulların yararlanmasını sağlamak içindir.
 
”Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin.” (Kuran, 22/28)
 
Kurban etinden, yoksullara verir onları sevindiririz; dostlarımıza verir onlarla dostluklarımızı pekiştiririz; İslâm’a kalpleri ısınacaklara verir, onlara bunun anlamını öğretiriz; en önemlisi Allah’a itaat ettiğimizi gösterir, böylece Yüce Yaratan’ı da hoşnut etmiş oluruz.
 
Kuran’daki kurban etinin dağıtımı Kitabı Mukaddes(Tevrat, Zebur ve İnciller birlikte)’teki gibi değildir.
 
Eski Ahit(Tevrat)’e göre, kurbanların etlerinden din adamları da alırlar. Bu yüzden, güvercin gibi hayvanların da kurban edilmesine izin verilmiştir gücü yetmeyenler için.
 
Güvercinin eti de hiç yoktan iyidir din adamları için. Maalesef, bu yönde ”Horozu veya tavuğu da kurban edebilirsiniz”, diyen, Tevrat’taki şekliyle halkımıza kabul ettirmeye çalışanlar da olmaktadır.
 
Aynı şekilde Şamanizm’i incelediğimizde, Şamanistlerin de, horoz-tavuk gibi hayvanları kurban ettiklerini görüyoruz ki, bu din âlimi geçinen cahiller, Şamanizm’deki bu kurban törenlerini İslâm’a bulaştırmaya da çalışmaktadırlar.
 
Gücü yeten kurban keser ve bunun etini de dağıtır. Gücü yetmeyenler ise gücü yetenlerin dağıtımından yararlanırlar.
 
Horozun, kuşun neresini dağıtacaksın ki? Versen onu ancak Tevrat’ta yazıldığı gibi din adamına bırakırsın, ne yaparsa yapsın!
 
Her durumda hayvanlar insanların et ihtiyaçlarını gidermek için kesiliyorlar. Bu nedenden dolayı onların bir ibadet uğruna da kurban edilmeleri, onlara fazla bir zarar vermez. Zaten öyle veya böyle kesilecekler. Eğer etleri için yetiştirilmeseler, kimse onlarla da uğraşmaz. Ormana salsanız, inek, koyun ve deve gibi hayvanlar, kurtlara, aslanlara yem olacaklardır.
 
Her canlının bir yaratılış gayesi vardır.
 
Canlıların yenmemesi mümkün değildir, çünkü bitkiler de birer canlıdırlar!
 
‘Vejetaryenler(etyemezler)’e bir soru: ”İpek elbise giyiyor musunuz? Biliyor musunuz ipek nasıl hazırlanıyor?”
 
İlaveten, Batı’da İslâm’a saldıran gazeteler, Noel’deki domuzların veya hindilerin kesilmesine ses çıkarmazlar... Bir de ıstakoz sezonunda, ıstakoz yemeğinin hazırlanmasında, ”Kaynamış suya ıstakozu atmadan önce canlı olmasına dikkat edin”, diye de yemek tarifi vermezler mi? Hayvanı canlı canlı kaynamış suya atmayı tavsiye edenler, gelip Müslümanların kurbanlarına karışırlar ki, Yahudiler de aynı usullerle kesim yapıyorlar.
 
Hz.İSA VE KURBAN:
 
Fısıh kurbanı kesilmesi gerek olan hamursuz günü geldi. Ve İsa: ’Gidin, bizim için Fıshı hazırlayın da yiyelim’, diye Petrus ve Yuhanna’yı gönderdi.” (Yeni Ahit, Luka İncili, 22/7-8)
 
TEVRAT’ta da hayvanların kurban edilmesi vardır.
 
”Ve İsraîl* kendisine ait olan her şeyle beraber göç etti ve Beer-şebaya geldi ve babası İshak’ın Allah’ına kurbanlar kesti.” (Eski Ahit, Tekvin, 46/1; bkz. Levililer, 1/ 2-17)
            *Hz.Yakup.
 
”Benim için topraktan mezbaha yapacaksın, yakılan kurbanlarını ve selamet takdimelerini, koyunlarını ve öküzlerini, onun üzerinde kurban edeceksin; ismimi hatırlattığım her yerde sana geleceğim ve seni mübarek kılacağım.” (Eski Ahit, Çıkış, 20/24)
 
”Ve eğer kuzu için gücü yetmezse, o zaman suç ettiği şey için günah takdimesini, biri suç takdimesi ve biri yakılan takdime olarak Rabbe iki kumru yahut iki güvercin yavrusu getirecek.” (Eski Ahit, Levililer, 5/7)
 
”Ve eğer Rabbe yakılan takdime olarak takdimesi kuşlardansa, o zaman takdimesi kumrulardan yahut güvercin yavrularından arz edecektir.” (Eski Ahit, Levililer, 1/14)
 
Gerisini din adamı halleder. Eğer buna da gücünüz yetmezse, o zaman un getireceksiniz ve ondan arta kalan da yine din adamının olacak (bkz. Eski Ahit, Levililer, 5/11-13)
 
Ve kâhinler yani din adamları her zaman yiyorlar: ”Kâhinlerden her erkek onu yiyecek; çok mukaddestir.”(Eski Ahit, Levililer, 6/29)
 
”Suç takdimesi nasılsa günah takdimesi de öyledir; onlar için bir Şeriat vardır; onunla kefaret eden kâhin* kim ise onun olacak.” (Eski Ahit, Levililer, 7/6)
            *Din adamı.
 
Kefaret ve adak kurbanları yukarıda da gördüğünüz gibi Tevrat’ta esaslı bir şekilde düzenlenmiştir.
 
Kuran, kesilen kurbanların etlerinin din adamlarına kalmasını söylemiyor. Çünkü Kuran’da, din adamı diye bir sınıf yok!


Maalesef ne görüyoruz bugünlerde?
 
Asya ve Afrika’da 35-40 $’a keçi koyun al. Müslümanlardan da kurban parası olarak yaklaşık 200’er $ al ve kesim masrafından sonra yaklaşık 150 $ organizasyonu yapana kalsın. En kötü ihtimalle 100 $ kalır.
 
Finlandiya’da 80 – 100 €’ya canlı koyun bulmak mümkün.
 
Organizasyonu Finlandiya’da yapsan yine kârdasın ki Estonya, Litvanya, Polonya ve Letonya gibi ülkelerde daha da ucuz ki kilosu 3 €’ya olan et de bulmak mümkün.
 
Kurbandan kâr olur mu?
 
”Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin.” (Kuran, 22/28)
 
Sonuç olarak, Tevrat’taki din adamları gibi bugün kurban organizasyonu yapanlar var. Sen zahmet etme, onlar hallederler.
 
Kurbandan pay da, alıyorlar.
 
“Almıyorum!” diyorlarsa, “Nerde artan para?”
 
Derisini bile paraya çevirip, yine fakire ve yoksula ulaştırmalıyız.
 
‘Lösemi Derneği’nin kurban kesme ile ne ilgisi var?, diye düşünenleriniz vardır. Cevabını verdim yukarıda. Eğer verdiğiniz parayla kurbanınızı keserlerse; Asya veya Afrika’da kesim masraflarıyla 50 $’a işi halledeceklerdir. Gerisi onlara kalıyor.
 
Finlandiya’da çevrem geniş olduğundan ve millete “verin” dediğimde vereceklerinden; Kurban parası toplarsam bana yüzde 10 komisyon teklifi yapanlar olmuştu. Başkaları ne kadar alıyor? Allah bilir!
 
Ben hep “Kendiniz kesin veya Türkiye’deki akrabalarınıza vekâlet verin, kesip dağıtsınlar!” derim.
 
Bir şeyler bildiğim için rahatça yazıyorum.
 
Hayatımda, kurban organizasyonu yapanlara hiç para vermedim ve vermem de.
 
Yoksula gücüm yettiğince ulaştırıyorum ki bu zor değil. Abdest alıp, namaz kılma zahmetine katlanan bunun zahmetine de katlanır.
 
Tavsiyem ;“Kendi ibadetinizi, gücünüz yettiğince kendiniz yerine getirmeye çalışınız.”, şeklindedir.
 
Kurban organizasyonu yapanlara şunu da, soruyorum; “35-40 $’a bulup, kestirdiğiniz kurban paralarından elde edilen hasılat ne kadar?”
 
Buyurun açıklayın.
 
Kurban parasıyla cami, okul, hastane vs. yaptırılamaz. Çünkü bu farklı bir ibadet.
 
Kuran’da bu yok.
 
Bir yerde varsa; ”Doğru sözlülerden iseniz, kitabınızı getirin.” (Kuran, 37/157, deriz.
 
Kitabımız Kuran’da ne yazıyor?
 
Kendin de yiyeceksin kurban etinden. Yoksula ve fakire de dağıtacaksın.
 
Ver parayı, işi başkaları halletsin. İleri de tamamen otomatikleşecek bu ve millet kurbanı Kuran’a göre değil de Tevrat’a göre kesmiş olacak.
 
Devlet, buna “Dur!” demeli diyeceğim ama başını çekiyor.
 
Ben, bu yıl Finlandiya’daki yurttaşlarımıza kendi kurbanlarını burada kesmeleri için yardımcı oldum. Yurttaşlarımıza yol gösterdim, yönlendirdim ve kurban da buldum. Karşılıksız, Allah rızası için yaptım bunu.
 
Birçok kişi ilk defa Finlandiya’da kendi kurbanını kestiler. Kesim yerine gidemeyenlerin kurban etleri evlerine kadar geldi organizasyonla.
 
Gelecek yıl daha da iyi organizasyon yapacağım.
 
1997 ve 1998 yıllarında, arkadaşlara organizasyon yapıp, kurban kesmiştik. Beraberce millete ziyafet verdik. Finliler de, gelmişlerdi.
 
Yurtdışındaki vatandaşlarımızı, bulundukları ülkelerde kurbanlarını kesmeye alıştırmalıyız. Onlara öncü olmalıyız. Çocukları yurtdışında doğup, büyüyorlar. Kurban eti yemeden, ‘Kurban Bayramı’nın anlamını ilerideki nesiller iyice unuturlar.
 
Türkiye’den yurtdışına gelen din adamları, “Nasıl buradakilerden kurban parası toplarım?” ona bakıyorlar.
 
Ne Diyanet’in ne de Devlet büyüklerimizin yatacak yeri yok.

Ondan sonra da Avusturya gibi Türkiye’den gelen din adamlarına yasak getiren ülkeler türer.
 
“Başınıza her ne gelirse kendi yaptıklarınız yüzündendir.” (Kuran, 42 /30)
 
Bu arada dini bayramlarda resmi tatiller uzuyor ve camilerde imam bulmak zor.
 
Dini tatillerde imamlara izin yasağı getirtilmeli.
 
İmamların yıllık tatillerini de yaz aylarında yaptırmamalı. Özellikle köylerde. Çünkü köylerde kış aylarında insan yok. Yaz aylarında millet geliyor, imam ise tatilde.
 
Olacak iş değil.
 
İlâveten, kurban derileri iyi toplanmıyor. Koyun postu ise genellikle atılıyor.
 
İnek derisine 20 TL, koyun postuna 1 TL veriyor fırsatçılar ki ineğin dersini tartarken kuyruk kısmını fazlaca kesip atıyorlar ki ağır gelmesin (Şahit oldum).
 
Devlet, kurbanlık olarak satılacak hayvanlara sağlık kontrolü pek yapmıyor. Bu konuda da, önlemler alınmalı.
 
Devlet, vatandaşının kurbanını rahatça bulup, sağlıklı şekilde keseceği ortamı ayarlamalı. Nasıl camiye gidip vatandaş ibadet ediyorsa, ayarlanan ve kendisi için kolaylaştırılan ortamda kurbanını kesmesi sağlanmalı.
 
“Camiye gelme, ver parayı senin yerine biz hallederiz” gibi milleti kolaya kaçmaya değil, kendi işini kendisi halletmeye yönlendirelim.
 
Herkes, kendisine yakın ortamlardaki fakir ve yoksulları öncelikle bulup, kurbanını keser kesmez, dağıtımını yapmalı. Gerisinden de kendisi yiyip, başkalarına da verebilir.
 
Mahallenin imamı veya muhtarına gidiniz, onlar size bulurlar vereceğiniz yoksul ve fakir kişileri.
 
“Arayan, bulur!” derler. Arayınız.
 
Kurban eti verirken yanında zekâtınızdan da bu insanlara bir miktar verip, bayramda iyice sevindiriniz.
 
Kalın sağlıcakla,
 
Yakup Yılmaz, Helsinki
 
Not 1. Önceki yıllarda FETÖ’cülere kurban parası verenler, yeniden o kurbanlarını güçleri yetiyorsa kessinler. Paraların ne yapıldığı belli.
 
Not 2. Asya ve Afrika’daki keçi parasını Fin medyasından öğrendim. Finli yardım kuruluşları özellikle Afrika’da keçi bağışı yapıyorlar. Bir keçi parası yardım yaptırmak için para topluyorlar. Keçiyi besleyip, hem sütünden hem de etinden faydalansınlar. Keçinin fiyatı 35 – 40 $’mış.