Trabzonspor Genel Kurul Üyesi Nurettin Özgenç, Çaykur Rizespor -Fenerbahçe maçının ertesinde Fenerbahçe kafilesine yönelik saldırıyı bir kez daha şiddetle kınıyor, tüm Fenerbahçe camiasına tekraren 'geçmiş olsun' diyorum.

Bu saldırıyı sadece Fenerbahçe'ye değil, Trabzon halkına ve Trabzonspor'a yapılmış bir saldırı olarak addediyor ve sorumluların yakalanıp bir an önce hak ettikleri cezayı almalarını temenni ediyorum.

Geçen hafta sonu yapılan alçakça saldırı tamamen bir insanlık dışı davranıştır. Kent insanı olarak hiçbirimiz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bunu yapanların da sporla, taraftarlıkla ilgisi yoktur. Tüm spor camiamızın, medyasından yöneticisinden futbolcusundan herkes bir olarak, beraber olarak karşısında en şiddetli ve birlik beraberlik içinde durmamız gerekiyor.

Zira futbol barış ve rekabettir, şiddetten uzak tutulmalıdır. Dolayısıyla saldırının da haddinden fazla abartılmasının ve ülke gündemini bu kadar fazla işgal etmesine hiç gerek yoktur.

Trabzonspor Genel Kurul Üyesi Nurettin Özgenç, maalesef  Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse yapılan saldırı haddinden fazla abartılıyor. Saçma atan av tüfeği ile kuş avlandığını duydum ama kuş tüfeği ile otobüse öldürme! amaçlı saldırı yapıldığını ilk kez duydum.

Hala ortada net bir şey yok. Önce taş sonra silah olduğu açıklandı ve olay yeri yakınlarında el yapımı bir tüfek bulunduğundan bahsedildi, zanlı diye lanse edilen kişiler bazı kesimlerce peşinen suçlu diye ilan edildi ama onların da parmak izleri tutmadı.

Bir kere yivsiz av tüfeğinin etkili menzili 30-35 metre civarındadır. İfadelere göre yakın mesafeden ateş edilmediğine göre saldırının öldürme maksatlı mı yoksa korkutma maksatlı mı olduğu belli değil. Zaten otobüsün camındaki çatlaklara da bakıldığında ikinci şıkkın daha kuvvetli bir ihtimal olduğu kanaatindeyim.

Trabzon kanadından bazı kişilerin ortaya attığı gibi 'Fenerbahçe'ye saldırı DHKP-C işi' iddiası ne kadar gerçekçi ve inandırıcı değilse 'FB'lileri taşıyan otobüsün şoförüne ateş edenler, aracın viyadükten uçmasını ve içeridekilerin tümünün ölmesini sağlamak' ve 'Eğer frene basmasaydı, Fenerbahçe otobüsü viyadükten aşağıya uçacaktı' gibi gerçekle ne kadar bağdaşır olduğu tartışılır söylemler ile mesele büyütülmek isteniyor.

Zira görüntülerden de anlaşılacağı üzere sol gözünün kenarına gelen cisimden dolayı yüzü kanayan şoför için 'kan kaybından ölebilirdi ' 'saldırıda mermilerin hedefi olan şoför Ufuk Kıran yoğun bakımda' gibi abartılı ifadeler ile spor kamuoyunun kafası karıştırıldı.

Saldırı öldürme maksatlı mı yoksa korkutma mı?

Trabzonspor Genel Kurul Üyesi Nurettin Özgenç, "Saldırının yapım şekli olarak pek profesyonel işi olmadığı anlaşılıyor. Çünkü profesyonel işi şansa bırakmamak için virajlı bir alanda konuşlanabilirdi.. Saldırıyı daha riskli bir yerde yapabilirdi.. Ve en önemlisi kuş tüfeği değil daha profesyonel uzun namlulu silah kullanabilirdi.. Ayrıca av tüfeği dahi olsa neden iki kere sıkıyor, madem eyleme niyetlenmiş neden daha fazla ateş etmemiştir? Tüfek Çifte miydi ki tek atış yaptı?

Otobüsün önüne ateş edildiği için saçmalardan biri şoföre isabet etmiş olabilir. Bu tamamen de tesadüf olabilir.. Bir kaç tane sıkayım da şunları bi korkutayım galibiyeti zehir edeyim diyen biri de olabilir..

Gerçi saldırının profesyonel veya amatör çıkması işin ciddiyetini azaltmaz.."

 Bu durum yel değirmenine karşı Don Kişot'un hikayesine benziyor. Don Kişot elindeki mızrakla yel değirmenine ne kadar zarar verebilmiş ise saldırganın da yaptığı odur.

Özgenç, "Bu hafta sonu arkadaşlar ile birlikte Trabzon'a gittik, gitmişken de olay mahallini bir görelim dedik. Bakalım anlatılanlar doğru, değil mi diye yerinde inceleyelim dedik. Anladık ki; silah atıldığı doğru ama diğerlerinin pek çoğu yalan. Bir kere viyadük diye gösterilen ve 'buradan aşağıya uçacaktı' denilen yerin tam altı deniz, oysa olay yerindeki viyadükün altı ise yol, mesafe ise 5-6 metre yani yazılanlar gibi yüksek değil.

Dolayısıyla konuyu olduğundan ok fazla abartmaya gerek yoktur. Asla ve katha Fenerbahçe otobüsüne yapılan çirkin saldırıyı tasvip etmem ama bu denli abartıyı da asla kabul edemem.

Keza saldırının ardından İstanbul’da bazı basın yayın kuruluşları ve mensupları yaptıkları maksatlı açıklamalar ile bu işi Trabzon’a ve Trabzonspor’a mal etmeye çalıştıkları görülmektedir. Hele hele bu meseleyi propaganda malzemesi yapıp ta; Trabzon'a ve Trabzonspor camiasına karşı insafsızca saldıran çevrelere karşı mücadelemi sürdürürüm, sürdüreceğimde.