Sümela nın Şifresi filminin yönetmeni Adem Kılıç ile, ilk sinema filmi tecrübesini, filmini ve bütün set ekibini de Trabzonlulardan oluşturmasına kadar her şeyi konuştuk.

Komedi anlayışı ‘temel’ den sarsılıyor!

Sinema dünyası sezonun en komik filmini izleyebilmek için gün sayıyor. Kendisi de Trabzonlu olan ‘Sümela’nın Şifresi’ filminin yönetmeni Adem Kılıç ile, ilk sinema filmi tecrübesini, filmini ve bütün set ekibini de Trabzonlulardan oluşturmasına kadar her şeyi konuştuk.  Şu sıralar montaj aşaması devam eden filmin kısa teaser’ları sanal ortamda büyük yankı uyandırırken yönetmen Adem Kılıç filmin keyfini yaşamak ve başarısının meyvelerini toplamak için sabırsızlanıyor.

Gişeyi bilemem

TAKA: Nasıl bir beklenti içindesiniz filmle ilgili?

Adem Kılıç: Filmimizin çekimlerini belirlediğimiz programdan da önde giderek hızlı bir şekilde tamamladık. Benim memleketim olan Trabzon’da çok rahat ettik ve işimizi çabucak tamamladık. Filmin kısa teaserları internet medyasında patlamış durumda. Bu durum da bizim beklediğimiz, aynı zamanda mutlu olduğumuz durum, gişe beklentimizi daha da yukarı çekti. Gişeyi tabi ki bilemem ama, izleyicilere keyifle geçirecekleri bir 90 dk vaat ediyoruz şimdiden.

Temel ve Fadime heykeli

TAKA:: Proje nasıl ortaya çıktı ve nasıl bu günlere geldi?

Adem Kılıç: Meslek hayatımda Karadeniz’le ilgili bir film çekmeyi planlıyordum zaten. Ama bir gün enteresan bir tesadüf sonucu Temel fikri ortaya çıktı. İstanbul’da Beylerbeyi’nde Karadenizlilerin bir derneği var. Orada buluştuk bir grup arkadaşla. Projelerle ilgili sohbetler oldu orada. Fakat içeri giderken açık havada bir asansör var ve


orada bir heykel dikkatimizi çekti. Mehmet Turan Akköprülü, kendisi Vanlı ve bu heykel kim diye sordu. Ben de biraz karanlıkta olan heykelin, Karadenizli ünlü bir isim olabileceğini söyledim. Asansörden çıktıktan sonra bizi karşılayan yetkiliye sordum. O da ‘Tanımadınız mı’ dedi. Ben birkaç isim söyledim yine bilemeyince, ‘Bu Temel ve Fadime’nin heykeli’ dedi. Bu cevabın üzerine o akşamki bütün sohbetimiz tamamen bunun üzerine geçti. Bunun bir sinema filmi olabileceğine karar verince hemen senaristin kim olabileceği üzerine kafa yormaya başladık. Bu ismin Yılmaz Okumuş olabileceğine karar verince ondan kısa bir hikaye istedik ve zaman içinde bunu geliştirdik. Tam üç yıl oldu bu projenin başlangıcı.

Sümela’yı sonradan ekledik

TAKA:: Daha sonra nasıl gelişti proje?

Adem Kılıç: Trabzon biliyorsunuz bir kültür şehri tarihi dokusu ve geçmişiyle birlikte. Son günlerde sadece Trabzon,  Trabzonspor ve geçmişte yaşanan birkaç kötü olaylarla anılır olmuştu. Bu film Trabzon’un Trabzonlu’nun, Temel’in zekasını, inatçılığını, komik yanlarını, duygusal yanlarını ve maceraperestliğini ortaya koyacak. Buna bir de uluslarası bir boyut da kazandırmak gerekiyordu. Hikayenin içine bir de Sümela olayını da ekledik. Sümela biliyorsunuz dünyada çok bilinen bir tarihi yapı. Onu da ekleyince acayip güzel bir hikaye ortaya çıktı. Yapım aşaması için, kast aşaması için, yazılırken kafamızda Yılmaz Okumuş’la birlikte karakterleri de oluşturduk. Sonra o karakterlerin hikaye derinliklerini çalıştık ve kimler oynayabilir diye  üzerine düşündük. Aşağı yukarı %90’ına yakın hep düşündüğümüz insanlarla çalışıyoruz.

TAKA:: Oyuncunun Karadeniz, hatta Trabzon kökenli olması bir avantaj mıdır?

Adem Kılıç: Kesinlikte avantajdır. Özellikle buna dikkat ettim. Bir sürü dizi çekiliyor ve Karadeniz bölgesini kapsayan işler de yapılıyor. Bu bölgede yaşayan herkese Laz deniyor İstanbul’dan bakıldığı zaman. Karadeniz insanında da asla Biz Laz değiliz gibi bir komspleks yok. Herkes bunu kanıksamış ve benimsemiş durumda. Bu genel bir tanımlama. Halbuki Trabzon’a baktığınız zaman Laz pek yok. Belki daha bizim


doğumuzdan gelmiş ve Trabzon’a yerleşmiş insanlar vardır ve bunların kökenlerinde Laz’lık da olabilir. Onun için benim şive konusunda bir derdim vardı. Yapılan işlerde acayip şiveler kullanılıyordu. Burada baktığınız zaman Trabzon’un bütün ilçelerinin şiveleri birbirinden farklıdır.  O yüzden ben ortalamayı tutturabilmek ve o tonlamaları, ahengi yakalamak için o şiveye yatkın olan isimleri seçmeyi yeğledim. Bu konuda da iyi bir netice aldığımı söyleyebilirim.

Bizim sinemada  komedi algısı durum komedisi ve hep belden aşağı espriler üzerine döner, ya da beden dili kullanılır. Fakat bu Karadeniz komedisi olunca daha çok metin üzerinden, laflar üzerinden mi gidiliyor? Bizim filmimizde durum komedisi de var, fakat kesinlikle belden aşağı espriler, argo, yok ve filmimiz de bunun üzerine kurulu değil.  Bizimki zekaya, metne ve duruma bağlı bir komedi. İnsanlar bu filmi izleyince sıcak ve samimi yapılmış bir işle karşılaşacaklar. Bazı laflar sözler geçiyor ama bu sadece komediye tad katacak kadar.

Duygusal temel

TAKA:: Filmde nasıl bir Temel izleyeceğiz?

Temel Kılıç: Temel tiplemesi Türkiye’de yaşayan herkesin kafasında birbirinden farklı bir karakter.  Biz bu karakteri ete kemiğe büründürüyoruz. Bir Temel tiplemesi yaratıyoruz. Onun duygusal yönünü, aşk hayatını, maceraperestliğini, inatçılığını,


duygusallığını, arkadaş canlılığını yani kısacası her şeyini bu karakter üzerinde birleştirdik. Yani bu karakter bizim insanımızın örnek bir tipi. Onun bu özelliklerinden hepimizde insan olarak baktığınızda tek tek var.

Bu filmi çekerken bir vefa duygusu var mı, belki ondan hareketle yola çıkmamışsınızdır ama.

Karadeniz’i seviyorum, Türkiye’nin her noktasını seviyorum ama, liseyi bitirene kadar burada yaşamış bir insan olarak özelliklerini birçok insandan daha iyi biliyorum. Neleri değerlendirebilirimi çok iyi araştırmış bir insanım. Benim çekeceğim bu film, burada Trabzon’da yaşayan insanlar için de çok büyük sürprizler taşıyor. İzlerken, bu mekanlar nerde, biz burayı neden görmedik, bunlar da mı var diyecekler.

Teşekkürler Trabzon

TAKA:: Trabzon’da destek gördünüz mü?

Adem Kılıç: Başta sayın Valimiz Recep Kızılcık, Emniyet Müdürümüz Feridun Boz, Belediye Başkanımız Dr O. Fevzi Gümrükçüoğlu ve yardımcılarına, Valilik Basın Halkla İlişkiler Müdürü Salih Özkan’a, Trabzon İl Kültür Müdürü İsmail Kansız’a, Zeki Vardaloğlu ağabime “Vardallar”, Ahmet Sarı’ya “Cephanelik”, Nihat Usta ve Eşi Ayşe Ablaya, Erol Tuna kardeşime “Tunalar”, Veli Sezgin’e “Koton Forum”, Şenol Özer’e “Venedik”, Celil Hekimoğluna “Hekimoğlu Döküm Sanayi”, Nevzat Özer’e “Özerler Gıda”, Teyzeme “Emine  Kuaför”, DSİ 22. Bölge Müdürü Mehmet Recep Çıtır’a Selim Turan’a “Turan Kardeşler”, Mahmut Boyacı (Çataltepe Su)”, Ömer Erkan’a “Tufan Pastahaneleri”, Dr Ahmet Uğur Zihni ve Onun dam ekibine, Leydi Modaevi’ne, Süleyman Hacisalihoğlu “Süleyman Restaurant” Ali Çakır’a, Kadir Öztürk’e ve Kuzenim Emin Albayrak’a sonsuz Teşekkürlerimi sunuyorum. Ama Özellikle sn. Valimiz Recep Kızılcık‘a ayrı bir parantez açarak Trabzonlular böyle bir valiye sahip oldukları için çok şanslı olduklarını bilsinler ve Valileriyle övünsünler.