Albümlerinizin adı yaşamınızdan izler taşıyor. Bu sefer albümün adı ‘Lifor’...
- Yöremi müziğiyle, mizahıyla ve edebiyatıyla yaşatıp temsil etmeye çalışıyorum. Lifor, yaban mersininin Trabzon yaylalarında veya yüksek rakımda bulunanına deniyor. Lifor denilince aklıma gençliğim, yaylanın çimenindeki ayak izim, duman ve sis geliyor...

- Müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
- İçinde lacivert suları ve Karadeniz’in renklerini taşıyan Volkan Konak müziği yapıyorum.

- Nedir Volkan Konak müziği?
- Cesur, yaratıcı, devrimci, söylenmemişi söyleyen, patikada ilk izi açan...

- Devrimci müzik dediniz. Siz nelere başkaldırırsınız?
- Irkçılık ya da inanç faşistliğine karşıyım. Kimse benim yanımda ırksal ve inançsal konuşamaz. Bunlar insanların iç çamaşırları ve yatak odaları kadar özel. Ayrıca bütün yasaklara karşıyım. Şiddet içermediği sürece her türlü marjinal fikre de açık olmamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de sevgisizlik, kamplara ayrılma ve yarı faşizan düzen hissediyorum ve bu canımı sıkıyor. Sanatla uğraşanların yönlendirici olması lazım. Bunları dile getiren üç-beş kişi kaldık. Diğerleri bir gemiye binmiş gidiyor. Onlara “iyi yolculuklar” dilerim.

- Bunları söylemek size kazandırıyor mu?
- İnsanları fanatikliğe ve ideolojik ayrımlara sokanları sevmiyorum. Bu insanlar benim müziğimi de dinlemesin anlamaz, çünkü benim müziğimde insan sevgisi ve kardeşlik var.

- Hiç yanlış anlaşıldığınızı düşündüğünüz oluyor mu?
- “Heykelleri yapılan insanların heykelleri, yaşarken üzerine atılan taşlardan oluşur” diye bir laf var. Bu söyleyecek sözü olanların yaşadığı bir hadisedir. Şeytan bakanın gözünde.

ÂŞIKKEN  SITMALI HAYVAN GİBİYİM

- Üç yılda bir albüm yaparken konserleriniz dolup taşıyor. Sırrınız nedir?
- Hiç oynamadım. İnsanları yalanla beslemedim. Önceleri müzisyenliğimi öne çıkaran iddialı albümler yaparken, baktım insanlar duşta mırıldandığı daha yalın ezgileri seviyor. 2002’den sonra işi öğrendim. 2005’ten sonra Türkiye beni, ben Türkiye’yi anladım. İnsanlar sahne performansımı bilmiyordu. Televizyonla bunu da gördüler.

- Neler size şarkı yazdırıyor?
- Şarkı sözlerine kalbimi değil hayatımı veriyorum. Bir şarkı daha önce okunmuş olsa bile iyi bir terziyim ve bedenime uyarlarım. Kainatta gördüğüm her şey beni etkiler ama başta gurbet, ölüm ve aşk...

- Biri evliyse “aşk şarkısı yazamaz” denir. Evlilik aşk şarkılarınıza nasıl yansıyor?
- Ben aşka aşığım ve aşkı çok seviyorum. Kimseyi kırık dökmeden, içsel olarak ya da hiç yüzünü görmeyeceğin bir insana konsantre olup aşk şarkısı yazabiliyorsun.

- Siz nasıl bir aşıksınız?
- Sırılsıklam. Aşık olduğumda sıtmalı hayvanlar gibi titrerim. Geceleri altını ıslatabilecek kadar aşık olurum. Aşk yaşadığım kadın benim aşk tanrıçam, ben onun her şeyi yapacak şövalyesi olurum.

- Romantik misiniz?
- Çok romantik ve nemli gözlüyüm. Sevdiğimin evinin altında çıplak sesle serenat yaparım. Sevgi sözcüklerini esirgemem. Kafam iyiyse sabaha kadar sevdiklerimi arar, şarkılar okurum.

- Yazık değil mi insanlara?
- Alıştılar artık. “Bizim deli arıyor” diyorlar. Eminim ben şarkı söylerken onlar uyuyor.

ALBÜMDE ŞARKILARIN AKORTLARI VAR

Volkan Konak’ın yeni albümünde 11 şarkı var. Kendi bestelerinin yanı sıra Neşet Ertaş, Nazım Hikmet, Erkan Ocaklı, Cahit Berkay, Feridun Hürel gibi isimlerin eserleri de yer alıyor. Konak bu albümde canlı orkestra kaydı yaptı. Ayrıca kartonette şarkıların akortları yer alıyor.

DÜNYALI VE HÜMANİST

Karavanla dünyayı geziyorum. Önümüzdeki hafta motosikletçilerin hayali, yaklaşık 10 bin kilometrelik ‘Route 66’ yolunu bitirmeye çıkıyorum. Karavanda yaşayan biri ırkçı, inanç faşisti veya gerici olabilir mi? Hayır. Dünyalı ve hümanist olur.

OĞLUMA VOLKİ DİYORUM

- Kaç yıldır evlisiniz?
- 14.

ROPÖRTAJIN DEVAMI 2. SAYFADA




- Kadınların size ilgisi çok. Eşiniz kıskanır mı?
- Hayır, olgunlukla karşılıyor. Kimse ahırdan alınmış mal değil ve özünde özgür. Mesleğimin bir uzantısı bunlar. Hayranlarımın yüzde 70’i kadın. Ama bu aşk nefesin nefese vurması mantığıyla işlemiyor. Bizimki içinde memleket sevdası ve kadına saygı olan, cinsellik olmayan, destansı bir aşk. Erkekler normalde solistlerden huylanabilir. Ben o sınavları aştım. Yaşadığım sürece hiçbir erkeğin yanındaki kadınla göz göze bile gelmedim.

- Yeni baba oldunuz. Oğlunuza neden kendi adınızı verdiniz?
- Aslında Kuzey ismini düşünüyordum ama eşim Volkan olsun istedi. Sonra çocuklarıma miras bırakabileceğim şey ismimdir diye düşündüm. Gerçi hâlâ zorlanıyorum ve ona ‘Volki’ diyorum. Gerçi illa DNA’mdan olması gerekmez sülalemdeki bütün çocuklar benim. Doğduğum kasabada 63 öğrenci okutuyorum.

- Kızınızla ilişkiniz nasıl?
- 13 yaşında ve adı Şimal. Asla kızım olduğunu söylemez, Şimal olarak vardır. Zaman zaman sert bir babayım, bazen de çok neşeliyim. Hep uçlardayım yani.

- Volkan ve Şimal için bir meslek düşünüyor musunuz?
- Şimal’in inanılmaz bir müzik kulağı var. Hobi olarak yapıyor. Ama herhalde başka bir şey okuyacak.

TER BENİM AKSESUVARIM MERAK ETME KOKMAZ

- Kolları kıvrık gömlekle sahneye çıkmak tarzınızı mı yansıtıyor?
- Şimdi işe girişiyorum duygusu veriyor. Gömleğin kolunu kıvırmazsam rahat edemiyorum.

- Bir de çok terliyorsunuz...
- Aslında eskisi kadar terlemiyorum. Eski kanalımda yayın sırasında çok spot ışık vardı, bizi pişiriyordu, klimaları açınca da izleyiciler üşüyordu. Sahnede çok efor sarfediyorum ve konsantre oluyorum. Ayrıca ter benim aksesuvarım ve emeğimin karşılığı. Onu seviyorum.

- Koltukaltı botoksu düşündünüz mü?
- Hayatım boyunca hep doğal yaşadım. Beş kız çocuktan sonra dünyaya geldim. Bu yüzden ailem çok heyecanlanıp leğende beni çok tuzladı. Ama merak etme, terim kokmaz.

- Kaç gömleğiniz var?
- Sponsorum Sarar. Sayamayacağım kadar çok, en az üç gardırop takımım var.

- Sizi yakışıklı bulanlar var. Bu sıfat son zamanlardaki şöhretle mi geldi?
- Ben sempatik, sahneye çıktığımda da karizmatiğim. Yakışıklı değilim (gülüyor).

KAYNAK: HÜRRİYET-HAKAN GENCE