16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi bu kadar gerilim, bu kadar hararetli tartışma sizce neden? İşte mesele de burada gizli. Bu sadece bir referandum değil. Bu, bugüne kadar bu ülkeyi sömürüp; ülkenin kaymağını yiyenlere dur demektir. Bu, bugüne kadar bu ülkede kaos ve koalisyonlardan beslenenlerin çöpe atıldığı gündür. Bu, bugüne kadar millete üsten bakanların; “çobanın oyuyla benim oyum bir değildir” diyenlerin, millete “bidon kafalı”, “göbeğini kaşıyanlar” diye hakaret edenlerin sandığa gömüleceği gündür. Bu, bugüne kadarki demokratik kazanımların korunacağı gün demektir.

Bu, bu ülkede “%90 oy alsanız da iktidar olamazsınız”; “biz her zaman iktidarız” diyenlerin sözlerinin hükümsüz olduğu gündür. Bu 15 Temmuz’da sokağa çıkanlarla tanklara alkış tutanların aynı düşüncede olmadığı gündür. Bu, bu ülkede darbe yapanların; canları istediğinde partileri kapatanların milletin önünde ceket düğmelerini ilikleyeceği gündür. Bu, milletin milli ve manevi değerleriyle, milletin inancıyla sorunu olanların bir daha iktidar olamayacağı gündür. Tabi o gün yaklaşınca başlıyor korkular, telaşlar.  “Ülke bir kişiye teslim edilir mi? Bu diktatörlük olur.” diyenlerin  nasıl bir akla ve mantığa sahip olduğunu çok merak ediyorum. Bunu derken seçime sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın mı gireceğini zannediyorlar. Ya da seçim olmayacak mı sanıyorlar. Bunu diyenler aslında milletin iradesinden korkuyorlar. Daha iktidar olamayacaklarını düşündüklerinden böyle yalan yanlış söylemlerde bulunuyorlar.

Bu kadar saçmalıkla da yetinmeyip: Başkanlık gelirse ülke bölünür diyebiliyorlar. Tabi o zaman; PKK neden hayır diyor, diyenlere de bir cevap veremiyorlar. Türkiye’yi düşündükleri için mi? 40 bin insanımızı öldüren, her gün bombalı araçlarla saldırı düzenleyen, altı ay Diyarbakır Sur'da Ezanı susturan,  Camileri yakan, Kur’an-ı Kerim'i yırtanlar ülkeyi bölmeyi düşünmüyor da bu hainlerle farklı düşünenler ülkeyi bölmek istiyor!!! Eğer bu cumhurbaşkanlığı sistemi ülkeyi bölecek olsa idi buna ilk önce PKK, HDP, ABD, AB ve FETÖ “Evet” derdi. Demek ki bu sistem değil ülkeyi bölmek; ülkeyi birleştiren, kaosçulara, fırsatçılara meydan bırakmayan bir sistemdir. EVET, Ne diyordu İmamı Şafi hazretleri, "Fitne zamanı, düşman oklarını takip edin, o sizi Hakka götürür." Bütün bunlar. Evet demek için yeterli değil mi? Ya ayağımıza vurulmuş prangaları kırıp, kaosların ve koalisyonların olmadığı; istikrarın, güçlü iktidarın olduğu bir ülke olarak yolumuza devam edeceğiz ya da doksan yıl daha üzerinde operasyonlar yapılabilen, içi her an karıştırılmaya müsait ülke olarak yerimizde sayacağız. Sonuç olarak milletimizin kararına, ferasetine herkesin saygı göstermesi lazım. Ben inanıyorum ki milletimiz bu ülkede bir daha kaoslara ve koalisyonlara müsaade etmeyecek ve ülkesi için, istikrar için “Evet” diyecektir. Selam ve dua ile.
Mehmet ÖZTÜRK