Tanıyan bilir;
Tanımayanlar için ben bir toparlayayım
***
2004’de Müzik öğretmenliğinden emekli oldu ve siyasete girdi.
24. Dönem MHP Trabzon Milletvekili adayıydı.
Trabzon’da ayak basmadığı yer, tokalaşmadığı el kalmadı.
Yüreklere dokundu, güzel izler bıraktı.
***
Bugünlerde halen siyasete aktif olarak devam ediyor.
MHP’den ihraç edilen ve yeni parti kuracağı iddia edilen Meral Akşener ile sırt sırta vermiş durumda…
***
Kendisiyle bu süreci konuştum.
Sohbeti inceden inceye aktarayım.
***
Bildiğiniz üzere Meral hanımın Kasım ayında yeni bir parti kuracağından söz ediliyor. Süreç nasıl gidiyor? Neden Kasım ayı?
***
“Öncelikle şunu söyleyeyim. Muhalefetin seçim yasası hakkında bir takım endişeleri var. Şu anda stratejik bir bekleyiş söz konusudur. Bu süreç içerisinde atılan her adım, bir takım yasalar ile engellenebilir. Dolayısıyla bu yasaya göre pozisyon almakta fayda görülüyor. Kasım ayının işaret edilmesi bu yüzden. Ülkemizin demokrasisi için bu tür yeni oluşumların önü açılmalı. Yoksa tek adamlığın evrileceği yönetim biçimi bellidir.
***
Bu siyasi yapılanma milletvekilliği için mi yoksa hedef başkanlık mı?
***
“Meral hanımın ve yola çıktığı ekibinin hedefleri elbette ki büyük. 2019’da güzel bir hava ve uygun bir zemin oluşursa, komplike bir destekle Meral hanım başkanlığa talip olabilir.
***
Eğer parti kurulursa, ideolojik zemin ne olacak?
***
Şunu açıkça belirteyim ki Meral Hanım Türk toplumu tarafından kabul görmüş bir isim. Eğer parti kurulursa bu toplumun her kesimini kucaklayacak. Bu nedenle de “Merkez” ismi telaffuz ediliyor. Liderlik ülkesini çok sevenlere ve işini aşkla yapanlara yakışır.
***
Kurulacağı iddia edilen partinin yurt genelinde örgütlendiğinden bahsediliyor.
***
“Hayır böyle bir şey söz konusu bile değil. Hepsi şehir efsanesinden ibaret…
***
“Meral hanım için yeni Tansu Çiller diyen bir kesim de var. Siyasette bir kadın lider özlemi var mı sizce?
***
“Şöyle izah edeyim. Tansu Hanım artık siyasi tarihte yerini almış kenarına çekilmiştir. Tansu hanımın ismini kullanarak onu yeniden siyasete hazırlama girişiminde olanlar beyhude bir çaba sarf ediyor. Evet kadın siyasetçilere ihtiyaç var.  İktidar da bu konuda eksik kalmıştır.  Herhangi bir kadın siyasetçiyi parlatamamış olması, son bakanlık dağılımında fazlasıyla ortaya çıkmıştır.
***
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
***
Ben teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
 
O AFİŞLİ ASANLARA BİR ÇİFT SÖZ;
Trabzon’da Medical Park Hastanesinin önüne, “Yalanın batsın, yalancısın” yazılı bir pankart asmışlar.
Lig henüz başlamadan,
Transferler yapılıyorken,
Takımın omurgası oturtturulmaya çalışılıyorken,
Bu afişi asmak, düpedüz provokatörlüktür.
Yıllarca içimizdeki İrlandılar’ı arıyoruz ya,
Alın işte size İrlandalılar…
Ne yazık ki kılcal damarlarımıza nüfuz etmişler.
 
YIPRANAN, YORULAN VE HEYECANINI KAYBEDEN GİDECEK BİRADER?
Sen Arda’yı göz göre harcarsan,
Kavgaya giderken bile yanlış kadro kurup, Kebapçı Selahattin Dayı ile mahkemelik olursan,
Bu millette sana, “Hop ne oluyor birader?” der.
Çünkü ülkeyi temsil eden makamlarda oturanların, egoistçe davranmaya hakkı yoktur.
İşin futbolsa, kulağını tıkayıp topla ilgileneceksin.
Yıpranmış, yorulmuş ve heyecanını kaybetmişsen, görevi bırakacaksın.
Öyle kraldan fazla kralcı olmak, kimsenin haddine değil muhterem…
 
AKADEMİK KARİYERİNİN PARYA BOYUTU: YARDIMCI DOÇENTLİK
1980 sonrası YÖK kıytırık bir kadro uydurdu.
Yardımcı Doçent…
Yurt dışında doğru dürüst bir karşılığı bile yok.
Onlarca akademik çalışmanın bir kişinin üzerine yıkıldığı ve akademik kariyerinin Parya boyutunu oluşturan kişiler…
***
Konu ile alakalı İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör’ün güzel bir tespiti var:
"Bu YÖK'ün uydurduğu bir unvan. Bu lüzumsuz bir kadrodur. Doktorasını yapan yayınlarına güveniyorsa, belli bir asistanlık döneminden sonra doçentliğe müracaat eder. Yardımcı doçentlik uydurmadır, dediği doğrudur Tayyip Bey'in temelde, fakat bu Amerikan sisteminde vardır, Avrupa sisteminde yoktur. Fakat bana sorarsanız, Avrupa sistemi daha doğrudur."
***
Ee artık uzun söze ne hacet.
Sizce de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sonuna kadar haklı değil mi?