Türkiye yeni bir döneme girdi.

Bu yeni dönem yeni bir hükümet demek. Artık, Türkiye yeni bir hükümet ile seçimlere girecek.

Şartlar onu gerektiriyor.

Bana göre, hükümetin nasıl ve ne şekilde kimlerden oluşacağının hiç önemi yok. Ama elbette önem verdiğim bir önemi var.

Yeni hükümette, Trabzon’dan bir bakan olacak mı?

Eğer olmayacaksa, dün çıkan sandık sonuçlarına;

Bu bir ihanet ve de saygısızlıktır.

Artık, şehrin bütün dinamikleri eğer şahsi değil şehrin çıkarlarını düşünüyorlarsa, yeni durumun yeni hükümetinde Trabzon’dan bir bakanın olması konusunda bütün ağırlıklarını koymalıdırlar.

Lidere karşı gelinmez diyen sandık sonuçlarını alacak ona göre dik duracak dik.

Şurada bir bakansızlık yüzünden kaybettiklerimize bakın.

Bir kaçını sıralamayım.

Yatırım adası, Diş Hastahanesi, 2’inci devlet üniversitesi ve rafta tozlanan Ortahisar kent projesi…

O nedenle 62’inci hükümette Trabzon’dan bakan olmalı.

Bunun için ne gerekiyorsa o yapılmalı.

Mesaj mı mesaj verilmeli.

Lobi mi lobi yapılmalı.

Kim olursa olsun Trabzon’un bir bakanı olmalı.,

Xxx 

Şu gündemden düşen Basitleştirilmiş Gümrük Hattı…!

Bundan bir ay önce Trabzon’un gündemine A.Hamdi Gürdoğan Rusya’ya ihracat konusunda önemli bir uygulamayı taşıdı.

Dedi ki, Basitleştirilmiş Gümrük Hattı, hakkını DİKP’de alsın. Biz de bu işi yapalım. Türkiye’de tek tekel olan şirkete niye mahkum olalım

Biz de hak verdik.

Niye bu iş tekel dedik. Trabzon olarak ses verdik.

Gündem oluştu.

Sonra, BGH’nın tekelini elinde tutan firma CEO’su bizim siteye Levent Ustabaşa bir açıklama yaptı. Onu didik didik okudum.

Aradan bir ay geçti.

İlgili firmanın ilgili CEO’sunun açıklamalarını okuduktan sonra yaptığım araştırma inceleme detay bilgilenme ve de derin sohbetlerimden sonra çıkardığım sonucu bütün Trabzon’la paylaşıyorum.

Yazımın sonuna ekleyeceğimi de başına koyuyorum.

Ne dedim yazımın girişinde,

Trabzon’un her alanda üvey evlat muamalesi görmemesi için 62’inci hükümette bakanımız olmalı, bakanımız..

Gelelim saadete..

Meğer 2008 yılında Türkiye’nin Rusya’ya yönelik ihracatında ihracatçılarımıza çeşitli kolaylıklar ve avantajlar sağlamak için kurulmuş olan Basitleştirilmiş Gümrük Hattından faydalanmak 2012 yılından beri bir firmanın uygun görüşüne ve onun vereceği ilave mahiyette ücretli hizmete bağlıymış.

Ve bizim Ahmet Hamdi Gürdoğan başkan da Karadenizli ve Trabzon çıkışlı ihracatçılara bu hizmeti birlik (DKIP) olarak ücretsiz verecek bir sistem kurmak için gerekli alt yapıları hazırlamış ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığın’dan FAVOR TRANS’a verilmiş olan yetki gibi yetki talep etmiş.

O yetkili alamazsın denmiş.

Niye?

Ne hakla?

Doğal olarak insan merak ediyor. Kimdir bu yetkili alan kurum. Sahibi kimdir? Öyle ya koskoca Türkiye Cumhuriyeti dış ticaretimizde kritik önemi olan Rusya gibi bir ülkeye olan ihracatları tekeli altına alıyor.

Niye DİKP’ın önüne engel koyuyor.

Şimdi İster istemez merak ettiğim bazı hususlar var. Sn. Bakanın son Trabzon toplantısındaki tavrından da anladığımız Rusya BGH deki bakanlık politikaları ve tekel olan ilgili  firmanın bu ayrıcalıklı durumu Sn. Başbakanımız tarafından bilinmiyor mu?

Devlet usullerinin hiçe sayıldığı “pilot proje” görüntüsü ile ayrıcalıklı  firmanın, faaliyet kapsamı açısından sınırsız yetkilendirme yapılması Sn. Başbakanımızın bilgisi dahilinde midir? 

Sn. Bakan Hayati Yazıcı’nın çok yakınındaki kişiler BGH’de menfaat sağlamak maksadı ile bakan nezdinde tekel gibi davranan ilgili  firma lehine bir bilgi ve algı yanılgısı mı yaratmaktadırlar? 

Şaşırılacak şey, Başta sözünü ettiğimiz Trabzon toplantısından sonra duyduğumuz kadarıyla DKİP başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan bakanlığa çağrılmış.

Bizim Ahmet Başkan iyi niyet ile Trabzon için yaptığı talebin olumlu sonuçlarını almak üzere gittiği Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Sn. Ziya Altunyaldız’dan sadece “bu ayrıcalıklı  şirketi ile görüşmesi ve faaliyetlerini bu firma üzerinden yapması” yönünde nasihatını almış. Görüşmenin sonunda da kendisine bu konuların basın önünde gündeme getirilmesinde duyulan rahatsızlık “kibarca” ifade edilmiş.

Öyle mi sayın başkan.

Bizi bir bilgilendirsen.

Şu sıralar sustun da. 

Sayın okurlarım, bizim bu konuları sütunlarımıza taşımamız Ahmet Başkanın yaptığı gibi sadece Trabzon’a olan vefa borcumuz ve gazetecilik görevimizdendir.

Hele Türkiye’de Sn. Başbakanımızın dediği gibi ayrıcalıklı ve elitlere karşı büyük bir mücadele varken ve Trabzon’umuzun ilave 1 kuruş ihracat gelirine şiddet ile ihtiyacı varken bu işe fren olanları da kamuoyuna açıklamamızdır. 

Düşünün ki bir devlet sisteminde devletten aldığı yetki ile para tahsilatı yapan tüm kuruluşlar bu paraların hesabını verir, bedelini öder.

BGH’ında tekel olanlar, ihracat yapan her firmanın zaten hazırladığı evrakları sözde düzenliyorum diye para kesiyor ve bu paraların hesabını bilen yok.

Vergi yok, lisans yok. Hiçbir şey yok. 

Şu ana kadar ne kadar ihracattan ne kadar ve ne hizmetler karşılığında tahsil ediğini, bu paraların kimlere ve nerelere ne şekilde gittiğini bir gün birileri mutlak sorulur..